13. ♤

128 47 41
                                    

Multi; OKAN BARTIN...

Bir kere daha bak kalbine, belki bu sefer beni görürsün...

Yavaş yavaş gözlerimi aralamaya başlarken belimdeki güçlü kolları hissettim. Gözlerimi tamamen açtığımda hemen yanımda yatan Ayaz'ı gördüm saçları alnına dökülmüş hafif bir tebessümle uykusuna devam ediyordu. Kolları öyle güçlü sarmıştı ki beni sanki kaçmam dan korkar gibi. Elimi yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarında hafifçe gezdirmeye başladım. Ayaz'la aramızda o kadar derin bir bağ vardı ki çocukken o yanım da olduğu için kimseye ihtiyacım yoktu. Gerçi şimdide öyleydi Alya ve Ayaz yanımdayken kimseye ihtiyacım yoktu. Ayaz mırıldanmaya başlarken uyanmasından korkup hemen elimi çektim. Fakat ben elimi çeker çekmez hiç ummadığım bir şekilde Ayaz bana iyice sarılmıştı. Başım boyun girintisine denk geldiğinde kendine has kokusu çoktan ciğerlerime dolmuştu.

"Uyurken beni izlemen biraz sapıkça değil mi?"

Ayaz'ın sesini duyduğumda nefes alışverişlerimi durdurdum. Bu uyumuyor muydu ya? Ayaz'a yanıt vermezken öylece durdum sonuçta uyumadığımı görmemişti dimi?

"Diyorum ki nefes mi alsan acaba?"

Tut kendini Hera tut. "Heracım uyumadığını biliyorum zaten." Biranda Ayaz'ın kollarından çıkıp nefes almaya başlarken kendimi yastığıma attım.

"Ya sen benim uyumadığımı nereden biliyorsun?"

"Ellerin belki yanağımda olmasaydı uykuma devam edebilirdim."

Utançla başımı eğerken bu sefer Ayaz yüzüme dökülen saçlarımı geriye itti. "Tabi sana da hak veriyorum. Sonuçta herkes sabah sabah gözünü açtığında benim gibi bir yakışıklılıkla karşılaşmıyor." Eğdiğim başımı hızla kaldırırken koluna bir tane geçirdim. "Sapık mıyım ben be?"

"Yok canım ne sapığı hiç olur mu öyle şey." Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken hiç de inandırıcı değildi. Ona sinirle arkamı döndüm. Uyuz, sinir, gıcık. "Tamam tamam bir şey demedim hadi dön." Ben omuz silkerken biranda beni omzumdan tutup sırt üstü yatırdı ve gıdıklamaya başladı. "Ya... ya Ayaz du... durr.. "
"Affedersen bırakırım." "Ta...tamam af... affettim bırak." Ayaz ellerini çekerken gıdıklanmamın eskisiyle gülmeye devam ettim. Ayaz beni izlerken tek yaptığım gülmekti. Bir süre sonra kendimi topladıktan sonra iki elimi yanağımın altına koyup Ayaz' a bakmaya başladım. Ellerini başının altına almış gökyüzüne bakıyordu.

"Ayaz resim çekilelim mi?" Ayaz başını hafifçe bana çevirip tek kaşını kaldırırken "Ya anı işte itiraz etme." diye söylenmeye başladım. Sonunda ikna olduğunda snapi açtım.

"Lan köpek miyiz biz bu ne?"

"Ya saçmalamasana trend bu trend cahil."

"Köpek olunca trend mi oluyoruz?"

"Hadi sus çekiyorum bak."

"Çekilmem ben." Sinirle kolunu cimcirirken kolunu çekmeye başladı ama izin verir miyim? Asla.

"Lan bıraksana morarttın."

"Sende kabul et o zaman."

"Tamam başımın belası tamam yeter ki bırak kolumu. Annemden beter çıktın yemin ediyorum."

"Kameraya bak hadi." Çenesinden tutup kameraya çevirdim. Tam çekecekken biranda kafasını boynuma gömdü ve sonuç olarak dediği gibi köpek olmamıştı. "Ya nolur sanki bir kere dediğimi yapsan?"
Sinirle çekildiğimiz resme bakarken aslında o kadarda kötü olmadığını fark ettim benimde gözlerim kapalı çıkmıştı aynı Ayaz gibi. Sanki ikimizde uyur gibiydik.

Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin