Hiçlik

Önyargı/Yargılamak

Birini ilk gördüğümüz an onunla arkadaşlık yapıp yapmayacağımızın, güzel olup olmadığının kararını veririz. Peki birini tanırken ilk gördüğümüz an kafamızda oluşturduğumuz algıyı korumak ne kadar doğru? Karşınızdaki size kötü gözükse bile dünyanın en güzel insanı olabilir. Ya da hepimiz kafasında kurduğu mükemmel güzellikte gördüklerimiz kim olduklarını gerçekten bilseniz arkanıza bakmadan kaçacağınız kişiler olabilir.

Birini giydikleriyle, tarzı, saçı, makyajı, yüzü, dini, ırkı, dili, kökeni, geçmişi, rengi, kilosuyla yargılıyorsan bunu yapmadan önce bir daha düşün. Empati bile yapmana gerek zaten bir kendini bir başkasından üstün olarak görüp onları yargılamaya kalkıyorsan senden empati kurmanı bekleyemem. Düşün, az sonra sarf edeceğin kelimeler onu incitecek ama bu kelimeler aynı zamanda senin egonu, kendini bilmezliğini, saklamaya çalıştığın tüm o kusurlarını, içinin ne kadar kin ve kendinden nefretle dolu olduğunu gösterecek. Ona hakaret ediyorsun çünkü kendine karşı hiç dürüst olamadın.

Birini ırkıyla yargılıyorsan önce bekle kim olduğunu düşün.

Birini diniyle yargılıyorsan dur, dindarlığını düşün.

Birini rengiyle yargılıyorsan bekle, renginin onlara yaptığı zalimliği düşün. Sen de onlar gibi mi olmak istiyorsun?

Birini kilosuyla yargılıyorsan yine bekle zayıf veya kilolu olması bir değiştirmez. Ona neden zarar vermek istiyorsun?

Birini yargılıyorsan önce düşün çünkü az sonra dudağından çıkacak olan kelimeler gömmeye uğraştığın tüm o kirli çamaşırlarını ortaya dökebilir.

Önyargını kuşanıp kaçtığın kişiler en iyi kalpli kişiler olabilir. İntihara meyilli olduğu için ondan uzak dururken aslında onu öldürüyorsun. "İnek" seslendiğini sessiz kız varya merak etme o sadece dışarıdan sessiz.

Kimsenin yaşadıklarını bilemezsiniz onların sadece sizin görmenizi istedikleri tarafları görürsünüz. Bu onları yargılamanızı, acıyan yerlerine tuz basmanızı gerektirmez. Bunları anlayamayıp yine de senin gibi olmayan insanları kötülüyorsan unutma ağzından çıkacak her laf seni tanımlar.