Toplum

79 4 1
                                    

Her birey zincirin ufak bir parçasıdır. Birey olarak soyutlanıp öne çıkma isteğini dizginleyemesekte bu isteğin temelinde yatan olay topluma yön vermektir. Varlığımızı bireysel olarak devam ettirsekte toplumsal bir olayda bu bireysel tavrı bir kenara koyup birlik oluruz ancak bu birliktelik sadece olumsuz zamanlarda yaşanır. Günlük akışının devam ettiği sırada toplumu oluşturan her parça bir zıtlık harmonisiyle çalışmaktadır.

Bu günlük karışıklık hayatımıza yön verir. En başından beri bireyliğimizi sürdürmek için toplumun bir parçası olmamız beklenmektedir. Biz de bireyselliğimizi kazanmak için bireyselliğimizi kaybederiz. Birey olarak kabul edilmek için toplum baskısı denilen olaya boyun eğer, toplumun bizi kumdan bir oyuncak gibi şekilden şekile sokmasına izin veririz ve sonuç olarak bireyselleşmek için girdiğimiz bu yoldan toplumsalaşmış olarak bir fabrika ürünü misali çıkarız. Toplum oluruz. Artık ne yapılması gerektiğini bilen bireylerizdir.

Neden tüm insanlar bir noktadan sonra aynı düşünür? Neden zengini de fakiri de bir yerden sonra uçmanın hayalini kurar? Çünkü doğduğumuz andan itibaren bize uyum sağlamanın, insan olmanın kuralları öğretildi ama ne insanlık(!) Başkalarına hakaret edebilirsin ama aileye gelince dur! İnsanlara her halinle güzelsin demelisin ama o çok çirkin! Kilonuz fark etmez ama evde kalmak istemiyorsan zayıflamalısın, büyük göğüsler, ince bel, tüysüz bacaklar, narin eller, kırılgan kadınlar. Birini öldürenler hapse tıkılmalı ama birini intihara sürüklemek istenerek yapılmadı, kendi kararını verebilirdi. Onun da rızası vardı.

Toplum bu işte. Küçüklükten beri yavaşça kanımıza giren bir zehir. Seni daha kibar yapıp aynı zamanda vahşileştiren. Birey olma vaatleriyle seni sonsuz bir zincire ekleyen sistem. Topluma kemirmesi için bir şey atın yere düşmeden bitecektir. Acıyla hayata tutunma sanatı.

Küçüklükten beri kafama sokulan kibarlık nereden geliyor? Ben neden kimseye hayır diyemiyorum? Neden insanlara psikolojik zarar verip baskı altında tutmaktan hoşlanmıyorum? Neden saldırgan değilim? Neden kabuğuma çekilip kitap okuyorum? Neden susuyorum? Neden edilen hakaretlere değmeyecek akılcı cevaplar veriyorum? Neden sadece  vahşi bir hayvan misali üzerlerine atlayıp gurur kırıcı kelimeler söylemiyorum?

Bilmiyorum, belki de yoruldum. İnsanların acılarından zevk alan bu yaratıklardan, bu kargaşa ve gürültüden. Belki de değmeyeceğini biliyorum. Yeniden bireysel düşünmek için toplumun zincirlerini kırmak gerekir. Belki de toplumun bir parçası olmak istemiyorum ya da çoktan toplumum.

Birey olmak için girdiğimiz yoldan kopyalanmış bir ürün olarak çıkıyoruz.





Sanırım beynim acıyor. Bu fazla düşünme işine çok kapılmayın derim. Gerçekten ortalıkta hortlamışçasına geziyorum. İyiliğiniz için. Bu arada kitap okumanın fazlasının zarar olduğunu öğrendim. Yaptığım işleri kafamda bir ses ayrıca söylüyor sanırım pek iyi değilim.

HiçlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin