Dışarı bakıyorum sen yoksun.her zaman hayalini kurduğum o pis sokak lambasının altında yoksun yine.saatler geri alınıyomuş bugün.ona bile kızamıyorum
bir saatimizi çalıyolar bizim.geceyi bir saat daha kısaltıyolar.gecenin ne kadar zoruna gitmiştir bu ses çıkaramaz ama.oda bana benzer zamanla azalıyor.
Zaman senle aramıza bir zorluk daha çıkarıyor.seninle olduğum en kısa gecennin bitşinde yoksun.canımını yakıyor olmayışın.hissedemiyorum birşey.ağlamak istiyorum azizim
saatlerce ağlamak.kağıtları ıslatsın gözyaşlarım.ben enn çok figüran oyuncalara üzülürüm.En çok acıyı onlar çeker.sen hiç gördünmü çok tutmuş bir dizide çirkin birini.
göremezsin çünkü onları hep figüran yaparlar.Diziyi onlar çevirir.Onlar sayesinde hep olay olur.ama onları kimse umursamaz.kimse onları hatırlamaz.gözönünde olup da ahatırlanmamak ne acı şeydir.
ne kadar güzelsin ya
o kadar yakarsın canımı
ağzından çıkan vuruyor yüreğime ağlayamıycak kadar acıtıyor bu acı canımı
beni neden sevemedin diye soramıyorum sana
sol elimle yazamıyorum sana bu mektubu
olamıyorum herkes gibi
bağışla
kuramıyorum özgürlük cümlesini aşk ile yanyana
koyamıyorum düşlerimde seni bir başkasının yanına
bakamıyorum dudaklarının kenarına
kan kokan anadolu gibi yalvarıorum sana
uğra bir pazar sabahı rüyama
benim hiç uçurtmam olmadı
üzülüyorum buna
sanada üzlüyorum
nasıl sevdim ben seni
şüphesiz isminden sonra dilimden tanrı çıkıyor
sevmiyceksin beni biliyorum
bende sevmiyorum kendimi
özlemin kimseyi sevdirtmiyor
koyamıyorum ellerimi başına..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Normal Şartlar Altında
Non-FictionNedeni ve nasılı bilmiyorum. Düşünmek yoruyor. Geceleri ıslıkları dinliyorum ayrıca duvarları da. Sanırım yıllardır değişmemiş bu yastığımın samimi tarafını size çeviriyor hayatın soğuk ve adaletsizliği ile bir kere daha baş başa kalıyorum.Bir olgu...