Ufuktaki gemilerde,herkesin hayalleri vardır.Bazılar için gemiler dalgalarla beraber yaklaşır.Bazıları için ise gemiler rüyalarda kalır.O gemileri rüyada kalanlar ise hiç uyanmak istemezler.Uyanmaları için sebep kalmamıştır.Rüyalarında mutlu olup,rüyalarında severler yaşamayı.Benimki de öyle bişey işte.Sevemedim uyanmayı.Hayat hep uyuttu beni.Belkide ben hep uyumak istedim.
Adım Ediz.22 yaşındayım,yaklaşık 8 senedir de düzgün bir hayatım yok.14 yaşında girdim ceza evine.8 yıldır içerideyim.Ben daha 14 yaşındayken babam öldürüldü.Bir tane adam evimize gelip babamın kafasına silah dayadı.Evde annem,ben ve babam vardık sadece.O adam babamdan parasını istiyip duruyordu,her seferinde vermezsen kafana sıkarım diyordu.14 yaşındaydım elimden bişey gelmiyordu,korkuyordum da biraz.Birden bir ses geldi,şiddetli bir sesti.O adam babamı vurmuştu.Tam kafasından vurulmuştu babam.4 ay yoğun bakımda kaldı.4 ayın sonunda babamı kendi ellerimle gömdüm kara toprağa.O günün gecesi kendime hakim olamadım.Heryer de babamı vuran o şerefsiz adamı arıyordum.Aradan 1 hafta geçti,adamdan iz yoktu.Kadermidir bilemem ama,o adamla yolda karşılaştık. Beni tanımadı.Ben ise o adamı görünce donup kaldım.Bir insanı öldürmüş biri nasıl olur da elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezebilirdi ki?Ben bunları düşünürken aynı zamanda adamı da takip ediyordum.Ve sonunda bir eve girdi.Sanırım ailesiyle beraber yaşadığı evdi burası.Hava kararmadan benzin ve bir çakmak aldım.Gece oldu.Onların uyuduğundan emin olunca evi ateşe verdim.O evde, o adamdan başka herkim varsa yanarak ölmüştü.Ama bu umurumda değildi.Çünkü benim babamı öldürmüştü bu adam.Ertesi gün yakalandım.Sonuç olarak ceza evine girdim.Ben o ceza evine girerken annemin suratı gözümün önünden gitmiyordu.Sanki beni silmiş gibi bakıyordu.8 sene boyunca bir kere olsun ziyaretime gelmemişti.Ama sonunda çıkmıştım ceza evinden.Babamın bana bıraktığı evi sattım.Şimdi de İzmir'de küçük bir kafe işletiyorum.Tek başıma,güzel bir karavanda yaşıyorum.Her sabah 7 de kalkıp küçük kafemi açıp işlerimi yapıyorum. Saat 9 gibi de müşteriler geliyor.Cafe mi seviyorum.Oranın ortamı beni mutlu ediyor.Özellikle her sabah saat 9.30 da kahve içmeye gelen o güzel kız.Adı Öykü.Kahverengi saçları,simsiyah gözleri ve o gülüşü ile oldukça güzel bir kız.Her sabah kahvesini yudumlarken kitap okuyup 1 saatliğine de olsa hayattan kopuyor.Benim ise tek hayalim o kız,Öykü.Sanki o kafeye gelince bir an herşey güzelleşiyor.Bir anda yüzümde gülücükler oluşuyor.Sanki o olunca hayat daha anlamlı oluyor.Her sabah oturup onu izliyorum.Ve yine bir sabah onu izlerken:
-Bakar mısınız?
-Buyrun
-Sütlü filtre kahve alabilir miyim lütfen?
-Tabi hemen getiriyorum.
Koşa koşa kahveyi hazırlamaya gittim.Hızlı bir şekilde kahveyi hazırladım.
-Buyrun Öykü hanım
-Teşekkürler de adımı nerden biliyorsunuz siz?
-Hatırlarsınız bundan 2 gün önce kimliğinizi düşürmüştünüz ordan görmüştüm adınızı.
-Anladım sizin adınız nedir peki?
-Ediz.Ediz benim adım.
-Memnun oldum Ediz.
-Bende memnun oldum Öykü Hanım.
-Bana neden hanım diyorsun?
-Nede olsa müşterisiniz, saygıdan dolayı Hanım diyorum.
-Rica ediyorum Hanım demeyin bana.Öykü demeniz yeterli olucaktır.
-Peki Öykü.
-Ediz bişey sorabilir miyim?
-Tabi buyur.
-Şimdi ben tek başıma yaşıyorum.Küçücük bir evde tek başıma.İşimden de kovuldum.Anlıyacağın paraya ihtiyacım var.Eğer garson falan lazımsa yani çalışabilirim.Her iş de gelir elimden.
-Aslında bir garson lazımdı.Burayı tek başıma işletmem zor oluyor.Evet evet güzel fikir.İşe alındınız Öykü Hanım.Yarın hemen iş başı.
-Buna çok sevindim,yani çok teşekkür ederim.Ben kalkıyım yavaşdan nede olsa yarın iş var şimdiden hazırlansam iyi olucak.
-Tabi tabi iyi günler, yarın sabah 7 de gelirsin ben burda olucam,iyi günler Öykü.
-İyi günler patron.
Bilmiyorum ama sanki bugün hayalime biraz daha yaklaştım.Bugün daha mutluyum.Yarın Öykü'yle beraber bütün gün çalışıcam ve yarını sabırsızlıkla bekliyorum.Bu kız bana çalışmayıda ,yaşamayı da sevdiriyor.Nasıl bir kız bu. Bir bakışıyla mutlu ediyor beni.Bir gülüşüyle seviyorum yaşamayı.Bütün gün yarını sabırsızlıkla beklerken,bir anda saat 17.00'ye gelmiş.Müşteriler gitmiş,ve yine yalnız başıma kaldım.Kafemi temizleyip,işlerimi hallettim.Kapıyı kapattım kilitledim.Karavanıma doğru yürüdüm.Cebimden bir sigara çıkarıp karavanıma bindim.Sigaramdan duman alırken,radyoda en sevdiğim şarkı çalıyordu.Cem Adrian,Tek Taraflı Aşk.Sanki bugün herşey güzeldi.Herşey benim mutlu olmam için vardı.Sigaramdan son dumanı aldım ve pencereden dışarı attım.Sigarayı tam atarken karşımda Öykü'yü gördüm.Sanki ağlamış gibiydi.Hemen indim karavandan ve Öykü'nün arkasından koştum,kolundan tutup telaşlı bir sesle;
-Öykü noldu,Sen niye ağladın,sıkıntımı var?
Nasıl oldu bir anda Öykü bana sarıldı.Ağlıyordu hemde hıçkıra hıçkıra.Bana sarıldığına mı sevinsem,yoksa ağladığına mı üzülsem bilemedim.
-Ediz çok kötü şeyler oldu Ediz çok kötü.
-Noldu Öykü biri birşeymi yaptı sana lütfen söyler misin?
-Eve hırsız hgirmiş.Bütün herşeyimi çalmış.Bütün varımı.yoğumu,paramı çalmış.Üstüne üslük evi yakmış.Ben ne yapıcam Ediz ne yapıcam şimdi?
-Üzülme Öykü.Bak ben yanındayım ne olursa olsun hep yanındayım.Seni bırakmam,benim yanımdayken kimse sana zarar veremez.Bak istersen gel benimle kal.Bir karavanım var. Orada kalırsın ben hep yanında olurum sana aska zarar gelmez.Çünkü ben yanındayım.
-Ediz sen çok iyi birisin,neden böyle bişeyi bana yapıyorsun,neden bana yardım ediyorsun bilmiyorum ama sen çok iyi birisisin.Çok Teşekkür ederim çok.
Evet şimdi herşey güzeldi.Sanki dünyanın en mutlu insanı olmuştum.Sanki uçuyordum sevinçten Öykü koluma girdi.Beraber karavana doğru yürüdük.Yürürken bir sigara yaktım.Öykü'ye de uzattım oda yaktı bir tane.Sigaralarımızı içerken karavana girdik.Yatacağı yeri gösterdim.Bende karavan koltuğunda yatıcaktım.Ama bilmiyorum bu gece bir çılgınlık yapmak istedim.Saat 22.00 olmuştu bile.Öykü'yle konuştum,1 hafta boyunca kafeyi açmıyacağımı beraber karavanla bir yerlere gidip kafamızı dağıtacağımızı söyledim.Mahçup oldu sanırım istemedi ilk başta.Ama sonunda ikna ettim.Karavandan inip koşarak bakkala gittim.Bir sürü bira ve paket paket sigara aldım.Birikmiş bir param vardı ve onuda sevdiğim kızla eğlenmek için harcayacağıma karar kıldım.Karavana atladım ve beraber uçsuz bucaksız bir dağın tepesine çıktık.Ama orası öyle bir dağdıki,aşşağı baktığında İzmir'in bütün semtleri ayaklarının altındaydı.İzmir'in ışıkları buradan daha güzel görünüyordu.Yukarı baktığımızda ise milyonlarca yıldız görüyorduk.Herşey çok güzeldi İzmir'in ışıkları,yıldızlar,bira ve Öykü .Bu gece çok güzel bir geceydi.Küçük bir ateş yaktım uçurumun kenarında.Karavandan 2 tane minder getirdim.Yanyana oturup İzmir'i ayaklarımızın altına aldık.Yanımızda yanan o ateşle güzel ve romantik bir ortam oluştuğundan emin olmuştum artık.Şuan hayatımın en güzel günüydü.En mutlu günüydü.8 aydır hayalini kurduğum kızla,yan yana bira içiyorduk.Herşey çok güzeldi.Biralarımızdan yudum alırken,Öykü birşey söyledi ve ben orada donup kaldım