***
Sam, odasında Danny'le birilikte dava dosyalarını detaylı olarak inceliyor ve avukat olmaya hazırlanıyordu. Adamları kıstırmak için çok kısa bir zamanları vardı ama ihtimalleri oldukça yüksekti. Linda gibi bir danışmanları olduğu için iki koldan saldırabilecek ve onları içeriden çökertebileceklerdi. Başka bir danışman olsaydı değil iki adresi de bulmak hala daha büyük ihtimalle adres arıyor olacaklardı. Bu Linda'nın ayrıcalığıydı işte. Onun ne kadar endişeli olduğunu görebiliyordu Sam. Bencil bir tarafı bundan zevk alıyordu çünkü bu özel ve güzel kadın onun için korkuyordu ama bir diğer taraftan onun üzülmesini veya telaşlanmasını asla istemiyordu.
Fakat bu Sam'in işiydi ve en iyi şekilde yapacak ve sevdiği kadına tek parça halinde geri dönecekti. Bunun için kendi kendine söz verdi. Ve önünde ki dosyaya daha bir iştahla yöneldi.
***
"İşte bu harika!" Linda yakaladığı balığın büyüklüğü ile coşmuştu adeta. Angela ise konuyu hala tam olarak anlamadığı için boş bir eda ile Linda'yı seyrediyordu.
Fakat sonun da dayanamadı ve sordu "Linda, olay nedir? Bana da anlatacak mısın?"
"Ah! Özür dilerim tatlım, tabi anlatacağım ama bana biraz daha izin ver, bir telefon konuşmasına ve buranın en güvenli faks numarasına ihtiyacım var" genç kadın heyecandan neredeyse yerinde duramıyordu.
"Peki" Zorlamanın bir işe yaramayacını anlamış olacak ki Angela hemen güvenli faks numarasını bir kağıda yazıp danışmana uzattı. Linda da vakit kaybetmeden kağıdı kapıp, çantasından çıkardığı telefonuyla odadan çıktı.
Angela yalnız kaldığında hala üç büyük ekranında açık olan araştırma dosyalarına bakıyordu, bunların nesinin bu kadar heyecan verici olduğunu anlayamıyordu. Bir ekranda Avrupada ki yetimhane isimleri diğerinde Amerikada ki ve en uçta ki ekranda da Asyada ki, yetimhane bölgeleri ve adresleri vardı. Bunların kadını çok etkilediğine göre mutlaka ciddi bir durum vardı ortada ama bunu Angela hala daha anlayabilmiş değildi.
***
"Evet efendim, hepsinin" Linda normalden çok daha zor birşey istiyor ve şartları zorluyordu. Eğer düşündükleri doğruysa bu durum çok karışacak demektir. Şuanda da telefonda patronunu ikna etmeye çalışıyordu.
"Linda, lütfen saçmalama, nedenini dahi söyemeden sana nasıl istediğin tüm dosyaları yollayabilirim? Hoş nedenini bile söylesen bu inanılmaz zor bir şey" Kevin'ın sesi sıkkın geliyordu. Linda'nın bu uçuk isteklerine yıllar içinde alışmıştı aslında ama bu son istediği bugüne kadarkileri solda sıfır bırakmıştı. Hiçbir açıklama dayapmıyordu!
"Ama imkansız değil!" Linda yakalamıştı yine bir yerinden. Patronu yine azarlamaya başlamadan ekledi "Efendim bakın; Şu anda size bir açıklama yapamam çünkü üzerine gittiğim konudan emin değilim. Ama olunca size detaylı bir ön rapor hazırlayacağım, bundan emin olabilirsiniz" genç kadın artık neredeyse yalvarıyordu.
"Benimle bu kadar resmi ve kibar konuştuğuna göre, bunu gerçekten çok istiyor olmalısın ve anladığım kadarıyla da başka çaren yokmuş gibi görünüyor. Ne de olsa sen ancak ben sana çıkışıcak olursam ya da benden imkansıza yakın, resmi kanalları esnetmem gibi tehlike gerektiren durumlar söz konusu ise bu kadar kibar davranırsın" Linda artık Patronu'nun sesinde ki sırıtmayı ve kabullenişi duyabiliyordu.
"Hiç de değil! Ben size her zaman saygı duyarım. Bu arada eşiniz ve kızınız da iyidir umarım" Linda tüm şirinliğini kullanıyordu
"Tamam, tamam bu kadar yağcılık yeter. Bu arada iyiler, nedeni her ne olursa olsun sorduğun için teşekkürler" bir süre susup düşündü. Ne düşündüğünü tahmin ettiği için de genç kadın sabırla sessizce bekledi.
Sonunda "Sana bir kısmı yollayacağım, benden alabileceğin bu kadar. Zaten sana siyah kodla ilgili olarak görevini aşan bir yetki verdim. Dosyaların diğer kısmını da kendin halletmek zorundasın, sayın danışman"
Arka taraftan hışırtı sesleri geliordu belli ki Kevin dosyaları açıyor, kapıyor, bir takım notlar alıyordu. Aslında bu karardan Linda pek memnun olmamıştı çünkü kesinlikle tüm dosyalara ihtiyacı vardı
"Nasıl halledebileceğim konusunda yardımcı olabilir misiniz acaba?"sorusuna cevap bile verilmesine izin vermeden ekledi "Beni zor durumda bırakmayın, lütfen"
"Önce beni dinle de ondan sonra ağla! Seni zor durumda bırakmıyorum ama kendimi de riske atmıyorum. Senin CIA başkanıyla iyi bir ilişkin olduğunu biliyorum, o yüzden istihbarat dosyaları haricinde ki tüm dosyaları yolluyorum. Bu kadar!"anlaşıldığı üzere bu son kararıydı.
Şimdi genç kızın içine siner gibi olmuştu işte. Hepsini bir anda almak kendisi için belki çok pratik olacaktı ama sorun değildi patronun da demek istediği gibi diğerlerine ulaşması büyük ihtimalle onun için çok kolay olacaktı.
"Çok teşekkürler efendim! Faks numarası şu..." diyerek numarayı verdi "Tekrar teşekkür ederim, iyi günler efendim"
"Linda, kendine dikkat et olur mu?" Şimdi Kevin'ın sesi biraz endişeli geliyordu. Bazı tahmin ettiği çok açıktı hatta belki yaşlı kurt birçok şeyi çözmüştü bile. Neticede çok akıllı bir adamdı, boşuna uluslararası danışmanlık örgütünün başında ki adam değildi değil mi?
Yaklaşık dört saat ve bir pot kahve sonra Linda müsait olan ofislerden birinde bilgisayarın başında Angela'nın çıkardıkları ile patronunun göderdiği kağıtları karşılaştırıyor ve notlar alıyordu. Henüz CIA başkanıyla görüşüp ondan istediği dosyaları elde edememişti, çünkü aramış ama toplantıda olduğu için ona ulaşamamıştı ama geri döneceğine dair sekreteri tarafından notu iletilmişti. Zaten şu anda bile kontrol etmesi gereken elinde o kadar çok dosya vardı ki onun için o konu biraz daha bekleyebilirdi. Dosyalara gömülmüş haldeyken kapı tıklatıldı ve Linda daha girin diyemeden açıldı. İçeri genç kadının her gördüğünde kalbinin normalin üstünde çarpmasını sağlayan adam girdi.
Sam "Selam tatlım, işe gömülmüş gibisin" Linda'nın yanına gelip ona dudaklarından hafif bir öpücük verdi.
"Evet. Peki sen, hepimizin aradığı muhteşem avukat olabildin mi?"
"Sanırım oldum! Danny ile sıkı çalışık, hazır hissediyorum" Sam masanın kenarına yaslanıp Linda'nın elini kavradı. Bırakmak istemezmiş gibi sımsıkı tutuyordu.
Linda da onun tutuşuna aynı şekilde cevap veriyordu. Sonunda "Biraz acıktım galiba" dedi.
"Çıkmak mı istersin, yoksa burada mı atıştıralım?"Sam yandan Linda'nın saatlerdir üzerinde çalıştığı kağıtlara göz attı "Çünkü çok yoğun gözüküyorsun da"
"Haklısın, burada yiyebilirsek çok sevinirim. Sevgilim." Linda bu tabiri ilk defa kullanmıştı. Aslında karşı cinse sevgi sözcüklerinden birini de ilk kullanışıydı. Dolayısıyla da hafiften yanakları allanmaya başlamıştı bile.
Sam bu sevgi sözcüğünü duyunca kaşlarını kaldırdı, çok hoşuna gitmişti. Aralarının böyle rahat ve sevgi dolu olmasını istiyordu. Çünkü kendisi ona karşı duygularını belli edemeden duramıyordu. Sonun da onu da böyle görmek çok hoşuna gitmişti. Ama dikkatli bakınca kızardığını ve çekimserlik hissettiğini anladı 'yavaş, yavaş' dedi içinden'bebek adımlarıyla, aceleye gerek yok' Birbirlerine alışacaklar ve bunlar sonunda çok normal gelecekti. Fakat şimdi ki sorun akşama az kalmış olmasıydı ve sevdiği kadın daha ona anlatmadığı çok önemli bir iz üzerindeydi.
"Tamam ben siparişi vereyim, sonra burada birlikte yeriz. Oldu mu?"
"Süper! Ben de ne iz üzerinde olduğumu anlatırım sana bu arada"
"Harika fikir!" Sam tekrar eğilip Lindayı öptü ve bu seferki ilkinden biraz daha uzun sürmüştü ama yine de çok yumuşak ve içtendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Risk SİZ
AdventureLinda adeta ailesi ve dostları için yaşardı. Fakat işinden dolayı şimdi onlar da tehdit altındaydı. Onları korumak için ne gerekirse yapacaktı. Üstelik bulmayı hiç ummadığı bir zamanda aşk da onunlaydı. Ve Linda şimdi aşkını da korumak zorundaydı...