ÇAKABEY 'DEN
Alpike şuan gözlerimin önünde ölü gibi yatıyor " ÇABUK nabzına bakın " diye bağırdım " Abi yaşıyo " dediği an kucağıma alıp fırladım arabayı açıp arka koltuğa oturdum korumada öne bindiğinde hızla yol aldı eve geldiğimizde doktor bizi bekliyordu " doktor neyi var " diye sordum " hipotermi geçiriyor " doktor bana " vücut ısısını normala düşür memiz gerek " doktora baktım " nasıl düşürücez doktor nasıl " diye sordum " birinin ona sarılması lazım ama giysi olmadan bu şekilde vucut ısısını yükselticez" dediğinde Alpikeyi kucağıma alıp odasına çıkardım yatağa koyduğum gibi gömleğimi çıkardım ve ince bir battaniyeyi üstümüze örttüm bu tuhaf ama çok huzur verici hemde baya gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı ...
Uyandığımda yanımda alpike vardı hala gözleri açılmamıştı tenini ellediğimde vücut ısısı normaldi hemen üstüme yerdeki gömleğimi giyip aşağı indim doktoru gördüğümde " Vücut ısısı normal yukarda ne gerekiyorsa yap" dedim doktor kafasını sallayıp yukarı çıkmaya başladı bende bizim korumalarla bunu yapan piç kurusunun peşine düşüceğiz.
ALPİKE ' DEN
gözlerimi açtığımda başıma keskin bir ağrı girdi en son olanları düşündüğümde ölümün kıyısandaydım şuan düşünmem gereken başka birşey var düşmanlarım kolumdaki serumu çıkarıp bir tarafa fırlatım şimdi galiba bir şeyler yemem gerek uvv birşeyi unuttum çıplağım üstüme siyah iç çamaşırlarımı giyip üstüne tek kollu açıkda kalan uuzun tişört geçirdim aşağı indiğimde korumalar vardı sadece çekmeceden yeni telefon çıkartıp yeni hat taktım ve çakabeyi aradım "efendim" ,"Çakabey bana Aybars denilen adamı bul " dedim ve kapattım mutfakda birşeyler atıştırıp yukarı çıkıp odamın ortasında olan küveti ılık suyla doldurupiçine girdim kafamı geriye doğru atıp biraz dinlenmeye çalıştım ama fark ettimde ne zamandır güel kırmızı bir şarap içmiyordum yanımdaki telefonu alıp evin korumasını aradım şimdi hiç aşşağı inip onu alamam açtığında " yukarı odama kırmızı şarap getir " deyip birşey demedenkapatım suratına
kafamı geriye atıp gözlerimi kapatığımda o gece geliyo aklıma hep o benim için hiç bitmeyen gece Ayberki kayetiğim gün karanlık bir gecede uçurumun kıyısında yerde Ayberke sarılıyordum benim sığınağım olan beni herşeyden herkezden koruyon adamın ayaklarında derman kalmamış yere dizlerimin dibine düşüşü benimde onunla birlikte çökmemle sarılam bir oldu hıçkırıklarım o zifiri karanlık geceyi kılıç gibi ortandan ikiye bölüyodu Ayberk boynumu öpüp kulağıma şu sözleri fısıldadı " Ağlama güzelim güçlü ol sana öğretiğim gibi intikamını al kendine iyi bak kuzu " dediğinde büyük bir hıçkırık daha koptu ağzımdan " Gitme bal ben sensiz yapamam beni yalnız bırakma korkuyorum " Ayberk son bir nefes daha alıp " HEP YANINDA OLACAĞIM KUZU " dedi ve kafası omzuma düştü sonrası ise benim acı çığlıklarım , kapı tıklandığında " gir " dedim koruma kırmızı şarap ve yanında bir kadeh bırakıp gitti ben açıp kadehe koydum ve yavaş yavaş yudumladım.
duştan çıktığımda akşam olmuştu çıkıp üstüme siyah mini gece elbisesi giyip yine altına siyah bir topuklu ayakabı giyerek aşağı indim graja girip sırdan bir araba alıp yola çıktım öylesine bir bar buldum ve içeri girdim güzel yere benziyo biraz eğlenelim içerde baya insan vardı bir bar taburesi bulup oturdum barmene " cintonik " dedim barmen kafa salayıp önüme limon tabağı küçük bardak ve şişeyi bıraktı şişeyi açıp bardağa doldurup kafama dikledim ve limon attım ağzıma bayılıyorum bu ikiliye zaman ilerledikçe şişeyi bitirdim ve dans pistine geçip dans etmeye başladım delice pek yapmam ama bugün izin verdim kendime sıradan insanlar gibi yapıcam ben dans etmeye devam ederken arkadan belime bir el dolandı ve sürtünmeye başladı işte bu hoşuma gitti bende ona uyup sürtünmeye devam ettim arkarkamı dndüğüm kişiyle şok oldum .
arkamda sürtündüğüm adam Aybars dı sürtünmeyi bırakmadan kulağına fısıldadım "Sadece eğlenmek için geldim beni alpike olarak göreceksen git şuan Alpike yok çünkü " dedim oda biran hızlıca kolumdan tutup beni kendine döndürdüğünde dudağım yanından geçerek kulaklarıma ulaştı ve " Bende Aybars değilim sadece eğlenmeye gelen sıradan bir adamım " dedi
Bu sözünden sonra birbirimize serseri bir şekilde güldük bakışlarından birşey anlıyamıyordum tek duygu barındırıyordu bilinmezlik içimdeki şeytani yanı tutamayıp birden zıplayıp bacaklarımı beline sardım oda sanki bu hareketi bekliyormuşcasına bir elini açıkta kaln bacağıma attı ve kulağıma fısıldadı " Dudakların onlar baya çekici duruyor " dedi bede onun kulağına yaklaşarak tahrik eden bir sesle " birde yakından hissedince bak " dedim ve birden beni öpmeye başladı sert ama yumuşak tutukulu ama yavaş birşekilde dilini ağzıma yuvarladığında dilerimiz birleşti biz duvarlara çarpa çarpa bir odaya girdik pek şaşırmadım beni nazikçe yatakla bulıştururken üzerimde yerini çoktan almıştı
Biz deli gibi öpüşmeye devam ederken onu itirip ben üste çıktım ve dudaklarımı ayırdım ve birden üstümdeki elbiseyi çıkarıp bir yere fırlatığım bu hoşuna gitmişcesine sırıtıyordu birden o üste çıktığında hafif bunu beklemediğim için sarsılsamda belli etmedim oda tişörtünü fırlatıp o güzel karın kaslarını görmemi sağladı beni yeniden öpmeye başaladığında elleri rahat durmuyordu bacaklarımı okşuyodu narin bir şekilde sonradan elli sütyenimin kopcasına kaydığında hemen üstüne çıkıp dudaklarımızı ayırdım bana " ne oldu " der gibi baktığında burnuna güzl bir yumruk çaktım cidden küt sesi geldi iki eli ile burnunu tutarak banyoya koştu bende o sırada hemen elbisemi giyip barın dışına çıktım koşar adım hemen valeden arabamı isteyim gaza bastım yolda hiç bir sıkıntı olmadan eve geldim biraz daha kafa dağıtmıştım iyi oldu benim açımda çünkü aynaya baktığımda perişan bir kız görmek isteyeceğim son şey .
sabah alarmın çalmasıyla anında kalktım aşağıdaki spor salonuna inip biraz koşu bandından koştukdan sonra yukarı çıkıp kahvaltımı yaptım ve üstümü değiştirmek içn yukarı odama çıktım altıma yüksekbel siyah kot pantolanu giyip onun üstüne ince askılı bir tişört giyip pantolonun içine tişörtü koyup üstüne beyaz bir ceket giydim saçımı açık bıraktım ve ayağıma stiletto giyip çıktım garajdan 1969 model mustang çıkarıp bindim herzamanki gibi korumalrla yola koyuldum iş yerine geldiğimde sekreter misafirimin olduğunu söyledi .
Az çok kimin geldiğini tahmin ediyordum kesin Aybars dır diye düşünerek toplantı odasına girdiğimde gördüğüm kişi babamdı ben ne kadar şanslı bir insanım düşmanlarımla nekadar kolay intikam alıcam benim onlara pusu kurmama gerekiken onlar kendi ayaklarıyla gelip teslim oluyolardı kapıdan içeri yüzüm gülerek girdim bakışları gergin gözüküyodu pek umursamaan sordum " NE var " dedim sakin bir şekilde oda bana bakıp sakince " Kızımı görmeye gelemez miyim ? " diye sordu işte bu benim gerilmeme sebep olsada sakin bir şekilde " Kızınız mı hm burda felan mı çalışıyordu işçilerimi pek umrsamam da " diyip sırıtığımda oda bana bakıp güldü ve " Kızım tam karşımda oturuyor " dediğinde benim sinirlenmemi beklediğini anladım " Bak moruk senin istediğin gibi yürümez bu işler haberin olsun sana istediğini vermeyeceğim hadi ikile " dedim en sakin ve buz gibi sesimle onun istediği ona bütün nefretimi kusup barışmamızı isteyecek sonrada kızım para yok öyle bir dünya .
"Kızım yapm.." diyemeden sözünü kestim " Seve seve çıkarsın iş yerimden yada ben Sike sike çıkartırım " dedim yine o soğuk sesimle o ise birşey diyemeden çıktı . Diyemez oda ayrı bir konu da benim aklıma güzel bir fikir geldi düşman diyince ya Annem o da cezasın çekmeli değilmi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR
ChickLitNE karanlık NE aydınlık Labirenti Yöneten O Seçilen Değil Seçen O Bu OYUNU Başlatan onlar BİTİREN O Olacak ...