Hava alanına girdiğim anda herkes bana bakmaya başladı. Tamam sarı saçlarım ve ela gözlerim parlıyor ama bu bana böyle bakmanızı gerektirmez. Önemsemeden yürümeye devam ettim. Berkay ve Eliz le Fransa ya gidecektik ve canım zeki arkadaşım Berkay uçağın saatine doğru düzgün bakmadığı için 3 saat daha beklememiz gerekiyo ve saat daha sabah 5. Kahvaltı etmemiştik bu yüzden bi yere oturmaya karar vermiştik ta ki ben "Nutella kaşıklayalım!" Diye cırlayana kadar. Hava alanı fazla kalabalık değildi o yüzden sesim biraz yankı yapmıştı. (16 yaşındayım boyun 1.72 ve kilom 46 bence Nutella istemem garip değil.) Berkay "olur aslında." Dedi. (Berkay biraz yorgundu. Sabah 3 te uyanmıştı ve 4 e kadar bizi uyandırmaya çalışmış ve en sonunda başaramayıp Eliz le beni arabaya taşımış ve 1 saat araba sürüp bizi buraya getirmişti. Ve evet o da 16 yaşında ve ehliyeti yok. O 1.78 ve kilosu 56 Eliz boyu 1.75 ve kilosu 52. biliyorum ben zayıfım baya ama ne kadar yesem de kilo alamıyorum her ne ise devam ...) Eliz de "tamam." Deyince Free Shop a girip Nutella mızı aldık. Kasada o kadar çok beklemiştik ki saat 7 olmuştu. Bir de Eliz in parfümleri görmesiyle ... orda yarım saat kaybettik zaten. Her ne ise biz hala mutluyduk çünkü tatile gidigorduk. Ama eylendiğimizi söyleyemeyeceğim çünkü üçümüz de acayip çok yorgunuz. Ve saat 8 de uçağa bindik ben yüksekten korktuğun için cam kenarına oturmak istememiştim. Eliz cam kenarına oturmuştu onun yanına Berkay onun yanına da ben ve yanımda bir i daha vardı tanımıyordum ama sanırım benim yaşlarımda. Her ne ise uçağın hareket etmesiyle birlikte Berkay ın kafasını kucağıma koyup uyuması bir olmuştu ( yanlış anlama olmasın çünkü ciddi anlamda okulda da dalga geçiyolar BERKAY BENİM ÇOOOK YAKIN ARKADAŞIM. Bu konuda anlaşmışız dır diye düşünüyorum.) Eliz de bir kaç dakika içinde uyuyakalmıştı. Demekki kalan Nutella benim diiii. Tam kaşıkla Nutella ma dalıyordum ki yanımda oturan varlık aklıma geldi. Dönüp istermisin diye sorucaktım ki uyuduğunu farkettim. (İçimden bir ses yes bebeğim tüm Nutella benimmm diye cırlamıştı) Ve Nutellaya daldım.
10 dk sonra
Ve Nutella m bitmişti. Boş kavonozu çantama koyarken Berkay ın burnuna da Nutella yedirdiğimi fark ettim. Çantamdan bir ıslak mendil çıkardım ve tam Berkay ın burnunu silecektim ki Eliz "Bebeğim dediğim anda vur banaaaa !" Diye bildiğin anırdı. Ben de yerimde zıpladım dolayısıyla Berkay da uyanmıştı. Ve uçakta uyuyan herkes. Uçaktakiler bize tip tip bakıyordu. Berkay ayağa kalkıp "Rahatsızlık verdiğimiz için özür dileriz" dedi ve oturdu. Ardından Eliz e baktı "kızım napıyon sen manyak" dedi Eliz yarı uyanık yarı uyuyodu bi değişik bakıyodu ve sonra gülmeye başladı kız gülme krizine girdi bildiğin. Berkay "komik olan ne küçük hanım ?" Diye sordu ancak Eliz cevap vermiyo hala gülüyordu. Bende anlamadım neden güldüğünü. Ta ki Berkay bana dönüp "Suratıma bıyık mı çizdin naptın ?" Diye gülüp sorana kadar. Yanımdaki varlık ta anırmaya başladı ben de anladım burnundaki Nutella hala duruyodu silememiştim dkjfkfjfjfjf. Elimdeki ıslak mendille "Gel buraya şapşik." Deyip burnunu sildim. (Çaktırmayın ben de anırıyorum) Berkay da anlayınca baya bi güldük. " Lan eşek sıpası tüm Nutella yı bitirdin mi ?" Dedi anırırken. Ben de "tabiki" dedim. Ve uçak yolculuğumuzun bitmesine 20 dk kaldığını fark ettim. 3 saat ciddi anlamda hızlı geçmişti. Yanımda oturan varlıkla tanışmaya karar verdim. (Şimdi size nasıl tanıştığımızı anlatamayacağım çünkü ciddi anlamda uykum var.)(Birde varlık dediğimiz o güzel yaratığın ismi Eren miş gözleri çok güzel gri ve saçları siyah) her ne ise uçak indi. Fransa daydıkkk. İndiğimiz anda Berkay Eliz ve ben birbirimizin üzerine atladık. ❤️