Medya:kitap kapağı
1. BÖLÜM:
O kadar berbat ve çökmüş bir haldeyim ki , inek gözlüğüm bile artık kitapları okumama fayda sağlamıyordu. Neyseki ödevimin son cümlelerini de son bir gayretle yazabildim. İncelemek için aldığım(!) on adetcik ansiklopedi ile şu labirente benzer kütüphanede rafların arasından çalışma masasını bulmaya çalışı-..."Kahretsin! Kolumm! Cenk ölümün benim elimden olacak şu dövmenin acısını senden misliyle çıkarıcam! Offf . " Bir doktor adayı olarak inek gibi ders çalışmam gerekiyordu o yüzden kolumun acısını hiçe saymak zorundaydım , nası olacaksa.
Ayrıca bu kadar kitabın da hamallığını yaptığım için doktor olamadan, fıtık olacağım kesin di. Of Cenk hay babanın şarap çanağına Cenk, hay ben sen-... Ve yere Şafak SEÇKİNER iki seksen serilir! "Hay ben şu kitapları ayağımın altına sıralayan aptalın kafasına...Uff şimdi kolumdaki dövmenin acısı daha bir artmıştı ve kitaplarım yere saçılmış, saç tokam kafamdan firar ederek rafların altına gitmişti, okuma gözlüğüm desen... Bir çift ayağın dibinde duruyordu ... Bir dakika bu bu salak bana mı gülüyor , bana gülecek kadar aptal değildir umarım. Ah! Tabiki aptal.
Yerden kalkıp kitaplarımı homurdanarak topluyordum arada tabiki Cenke yaptığı dövmeden dolayı da saydırmayı eksik etmiyordum. Kolumdaki dövme mütişti tabiki , harika bir tavus kuşu figürü yaptırmıştım ama şu acı da beni çileden çıkartıyordu. Ve şu aptal , ukalaca sırıtarak gözlüğümü uzattı. Ve ukalaca sırıtması yetmez gibi konuşmaya başladı.
"Bizim oralarda kendi kendine konuşana -el işareti yaparak- deli derler" dedi. Tabiî ben altta kalırmıyım ? Asla!
"Valla bizim oralarda da düşene yardım etmeyip gülene de öküz derler!" diye çemkirdim.
"Yok ben almayım Cadılara el uzatmak hiç adetim değildir🎃" .Ah bu aptalla uğraşamayacağım , özellikle bu yorgunluğun üstüne hiç çekemem . Kitaplarımla ilerlemeye yelten diğimde kolumdan tutarak işâret parmağıyla dövmemi göstererek sırıttı,
"çocuk gibi sızlanacaksan hiç yaptırmamanı tavsiye ederim Laz kızı.
Bu benim lâz olduğumu nerden biliyor? ...(İç sesim): tabiki konuşmandan aptal!". Ya sen bi sus senlede uğraşmayım şimdi."Bu seni hiç ilgilendirmez Kas yığını! Hem laz kızları adama iyi kafa indirir dikkat et birisi dişlerini eline vermesin!" diyerek suratına bakmadan hemen masanın üzerinden çantamı ve dosyamı da alarak görevliye kütüphane kartımı gösterdim ve kitaplarında ismini vererek işlemleri de hallettim. Sonunda o labirent bozuntusu odadan çıkabildim...
Fakülte nin çıkış kapısına kadar eşyalarımı zor taşıdığım için hemen Cenki aradım , hadiiii hadiii aç şunuuu..."Ne var gene baş belası?😋 " dedi güyya kendince şaka yapacak tı...
"Elinin körü var , on tane ansiklopedi var , yorgun ve fazlasıyla sinir olmuş bir Şafak var Cenk! Daha sayıyım mı?"
"Owww yavaş kızım yaa , ne bu asabiyet, noldu nerdesin sen ? Gene akşama kadar o berbat yerde ders mi çalıştın yoksa ?"
"Evet senin o dediğinden yaptım ve de hemen gel beni al.Yorgunluktan bayılmak üzereyim...
" Tamam bekle on dakikaya ordayım güzellik😜".
"Bekliyorum..." umarım şu öküzle tekrar karşılaşmadan gelir...(Savaş): "iyi geceler asabiyet kraliçesi!", --ah bir kez de aklıma gelen başıma gelmese nolur ya nolur.--"Yok yok sen hakikaten normal değilsin , ineklik sana hiç yaramamış güzelim, se-..."
Nihayet Cenk, ilk defa zamanlaman bu kadar iyi.
" İnan sana benim kim olduğumu öğretirdim ama şanslısın ki çok yorgunum ! " diyerek ne söyleyeceğini bile dinlemedim. Cenk kitapları koyarken ağzı acık bir şekilde şaşkınca bize bakıyordu onuda durtüp arabaya bindim, şükür ki yola koyulduk. Bir süre sinirli olduğumu bildiği için soru sormadı ama dayanamadı ve bana kısa bir an bakarak konuşmaya başladı,
"Ya sormayım dedim ama kimdi o, senle baya baya uğraşıyordu ne iş?". Bende gelişi güzel tarif ederek açıkladım durumu.
"Aptal , egoist, kas yığını ve de öküz ün önde gideni işte . " o daha sakince açıklama yapmamı beklemişti ama yine yanıldı. Tedirgince sözümü kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuğumun Babası...
RomanceKitap Tanıtımı:::)))) Savaştan: "Gitme", diyebildi inci gözlüm sadece, kelimeler kalbimde düğümlenmişti sanki. Ah inci gözlüm, ah Lâz Kızı... Sen beni nasıl sevebilirsin ki bu yüzle... Bu sadece bir oyun olarak kalmalı, gerçek olamayacak kadar güze...