Medya; Derin
Mutsuzsundur çünkü mutlu olmak için bir sebebin yoktur. Oysa sebepsiz yere mutlu olunmaz mıydı?
Hayatın saçmalıklarını bir kenara bırakıp düşüncelerime dönüyorum artık. Hani bahsetmiştim ya asla vazgeçemediğim biri var diye. Hayallerimde o, rüyalarımda o, okulda o, sırada o, her yerde o. Birde arkadaşım ve kardeşi gibi görüyor beni. En çokta bu yakıyor canımı, neredeyse her gün beraberiz ama olmuyor işte ben sadece arkadaş olmak istemiyorum.Alarm çalıyor ve anlıyorum ki sabah oldu yine her gün lanet ettiğim ama içinde Arda var diye heyecanla kalkıp gittiğim okula gitme vakti geldi. Yine onu düşünürken uyuyup kalıyorum. Neyse kalkma vakti.
Kalktım ve hazırlandım. Aşağıya indim annem yine sabah sabah döktürmüştü. Bu kadına hayrandım her gün erkenden kalkıyor ve anlayamadığım bir enerjisi oluyor hemde bitmek bilmeyen. O gülünce bende gülüyordum. Direkt karşısındakinede bir ışıltı katıyordu. Gidip masaya oturdum annemde karşıma oturdu. Bardaklara çay katmaya başladı. Aynı zamanda benimle konuşuyordu
"Bugün babanla teyzenlerin yanına gideceğiz kızım." dedi. Sahiden babam neredeydi? Ama şimdi başka bir soru vardı kafamda ve merakla sordum
"Niye birşey mi var yoksa?" Dedim tedirgin bir şekilde. Annemde hayır anlamında başını sağa sola salladı
"Hayır kızım bahar geldi biliyorsun teyzenler İzmirde bir kaç gün birlikte birşeyler yapalım diyorlar ne zamandır gitmediğimiz için darılıyorlardı.''dedi ve güldü. Bense kaşlarım havada bir şekilde sordum
"Ben niye sizinle gelemiyorum anne?"
Annemde bu soruyu bekliyormuş gibi anında cevapladı
"Çünkü senin okulun var unuttun mu? Hem Merve buraya gelecek." ne yani benim okulum var da Mervenin yok mu
"İyi de anne onun okulu yok mu?" dedim. Annem buna da cevap buldu
"Okullarında yangın mı ne çıkmış okullar kapanıncaya kadar seninle aynı okulda okuyacak." dedi. Aslında buna sevinmiştim çünkü Merveye Ardadan hiç bahsetmemiştim belki bu sayede bahsedebilirdim.
"Tamam anne gelsin. O zaman evde ikimiz mi kalıyoruz?" Dedim.
"Evet kızım." Dedi. Bende kafamı salladım ve kahvaltımızı etmeye başladık.
Masadan kalktım annemi öptüm ve
"İyi tatiller anne teyzemlere selam söyle." dedim biraz imalı bir şekilde. Ama annem bunu ciddiye almadı ve
"Tamam kızım sende dikkat et Merve eve gelecek adresi verdim." dedi. Bende tamam dedim tekrardan öpüp sarıldım anneme ve çantamı alıp evden çıktım.
Bugün okula yürüyerek gitmek istemiştim o yüzden çantamdan kulaklığımı çıkardım ve 'bağzıları - zaten kırılmış bir kızsın' şarkısını açıp dinlemeye başladım. Ritmine ayak uyduruyordum ki yoldan geçerken bir tane çocuğun ağladığını gördüm kulaklığımı çıkardım ve çocuğun yanına gidip oturdum. İçini çekerek ağlıyordu kıyamadım
"Ne oldu küçük niye ağlıyorsun?" dedim. Bana dönüp baktı ve şunları söyledi
"Benim kimsem yok. Yaramazlık yapsam bile kızacak kimsem yok." dedi çocuğun yanına oturdum ve ona sarıldım.
Sonra yanımıza bir tane kadın geldi
"Mete? oğlum yine niye ağlıyorsun?" Dedi. Sonra bana baktı
"Siz kimsiniz?" Dedi. Bende ayağa kalkıp
"Asıl siz kimsiniz?" Dedim. Kadın yaşlıydı
"Ben Metenin babaannesiyim." Dedi.
Bende inanmayarak
"Ama bana biraz önce kimsesinin olmadığını söyledi." Dedim ve kadın alışmış bir şekilde
"Herkese öyle der. Evet annesi ve babası yok ona ben bakıyorum." dedi ve ben gerçekleri anlayınca kafamı salladım çocuğa döndüm yanaklarından öptüm ve kulağına yaklaşıp
"Yalnız değilsin." diye fısıldadım. Çocuk bana gülümsedi bende dönüp yaşlı kadına gülümsedim ve okula doğru gitmeye başladım.
Okula geldim ve zil çalmıştı. Sınıfın önüne geldim hoca derse girmişti. Kapıyı çaldım ve içeri girdim.
"Derin yine niye geç kaldın kızım?" Dedi. Ne şans ama hep bu kadının dersine geç kalıyorum. Niye sabahın körüne edebiyat dersi konur ki?
"Özür dilerim hocam. Bidaha olmaz." Dedim. Hoca kafa salladı ve
"Tamam bu son olsun." Dedi. İyi bari sinirli gününde değil.
"Tamam hocam." Dedim.Arka sıraya baktığımda Arda bana bakıyordu bende gidip yanına oturdum. Evet ikimiz oturuyorduk.
"Günaydın." Dedi Arda. Bende kitaplarımı çıkarırken cevapladım onu
"Bugün benden erkencisin." Dedim. Çünkü genelde benden sonra gelirdi. Bazende beraber gelirdik.
"Evet. Uyuyamadım." Dedi. Merak ettim niye uyuyamamıştı? Tam soracaktım ki
"Derin Nazım Hikmet'in yazdığı sözü okur musun?" Dedi hoca. Ne sözü ne Nazımı Allah aşkına? Arda kitabı önüme itekledi ve gördüm sözü,
"Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma!
Çünkü aşk: onunla yaşamak değil
Onu yaşamaktır aslında. -Nazım Hikmet" okudum ve
"Peki yazar ne demek istemiş?"dedi hoca. Ne diyebilirim ki adam resmen bunu bana yazmış.
"Sevdiğin kişiyle birlikte olamasanda onu kalbinde taşıman gerektiğini ve aslında onu yaşamanın gerektiğini yazmış."dedim. Biraz saçmalamış olabilirim ama hoca kafasını sallıyordu beğendi galiba. :-D
"Güzel."dedi çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerimin Notası
Teen FictionHayalimdesin, Hayalimde olduğun sürece kalbimdesin ve hiç eksik olmayacaksın.