Hamile misin?

6.5K 397 541
                                    


Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir 'ah' de yeter
Sessizce, kimsesizce gönderdim dudaklarımı
Öpme, al yeter...

ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 15

'Zamanın daralıyor...'

Levent hoca? Kimdi bu adam ve neden Selin'i gecenin bu saatinde arayabiliyordu? Tüm bu düşünceler aklını karıştırırken gelen mesaja bakakaldı.

Okulla ilgili bir şey olabileceğini düşünmek istedi, gözlerini sabitlediği telefondan kaldırıp tekrar sızmış bir şekilde yan koltukta yatan Selin'e baktı. İlgisi göğüs dekoltesi ile hemen dağılırken telefonu cebine koyarak kendi kemerini taktı. Zaman kaybetmeden gaza bastığında Selin hala hiçbir şeyden habersiz uyuyordu. Çekimine karşı koyamadığı gerçeğiyle elini uzatıp parmaklarının tersi ile yanağını okşadığında kuytu bir köşeye oturmuş 'Beni bulmanı bekliyordum Aliş' diyişini hatırladı. Bulmuştu...

Aralanan gözlerini görüp gülümserken yola bakmaya devam etmek zorunda kaldı, parmakları hala yanağında saçlarında geziniyordu. Selin biraz doğrulup yüzünü okşayan parmakları tuttu ve ellerinin içine hapsetti.

Konuşmuyorlardı...

"Ali..."

Selin'in tuhaf çıkan sesi ile yolu kontrol ederek ona baktığında bir elini midesine desteklemiş bir eli ile ağzını sıkı sıkı kapatmış hali ile karşılaştı. Ani bir fren yaparak arabayı sağa yanaştırırken Selin daha fazla dayanamayacağını ifade eder şekilde öğürmeye devam ediyordu.

"Dayan güzelim..."

Ali hemen arabadan inip Selin'in yanına geldi, kemerini açmak için eğildiği sırada Selin açılan kapıdan yere doğru eğilmiş midesini boşaltmaya başlamıştı bile. Ali iç çekerek ıslanan ayakkabılarına bakarken Selin hiç hali kalmamış gibi kafasını tekrar koltuğa yasladığında ağlamaya başladı. Neden ağlıyordu ki? Utanmış olabilir miydi?

Şu an nereye kustuğu ile ilgilenmek yerine, yüzünün ıslaklığına takılmadan yanaklarını avuçlarının arasında sabitledi.

"Şttt geçti neden ağlıyorsun?"

Selin hıçkırarak ağlarken, Ali ise torpidodan çıkardığı ıslak mendil paketini açtı. Ağzını ve yüzünü büyük bir itina ile temizlerken bile Selin hala ağlıyordu.

"Benim yanımda utanmana gerek yok koca gözlü kız..."

Soğuk ıslak mendil yüzünde gezinmeye devam ederken göz ucuyla yere bakan Selin gözlerini kaçırıp mırıldandı.

"Utanmıyorum..."

Ali ceketindeki ıslaklıkları da göz ardı etmeye çalışıp yan tarafta duran su şişesini açtığında eline biraz su alıp Selin'in yüzüne döktü. Selin sanki üşüyormuş gibi dudaklarını titretmeye devam ediyordu.

"Neden ağlıyorsun peki?"

"Kustum... Ben kusmayı beceremem ki... Korktum sadece..."

Öyle sevimli bir şekilde konuşuyordu ki, Ali gamzelerini çıkarıp omuzlarını silkerek beceremem deyişini kahkaha ile izledi. Göründüğü gibi çok kolay becermişti. Becerememesini daha çok tercih ederdi, yine de buna takılmadı.

Yüzünü kapatan saçlarını kulağının arkasına yerleştirip gözlerinin içine bakmaya başladı. Küçük bir kız çocuğu gibiydi.

"Babam... Küçükken hasta olmama bile izin vermezdi. Okul her şeyden önemliydi. Şey için yani babam... Ağaç tepelerinden inmek istemezdim oysa... Hasta olduğum zamanlarda da karşıma dikilir bir parmağını bana sallayarak 'Eğer kusarsan ve okula gitmezsen hafta sonları bile ders çalışırsın!' derdi."

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin