BÖLÜM-5

15 1 0
                                    

          Sabah erkenden aşağıya inip posta kutusunu boşalttığına sevindi Sina. Adam posta kutusunu boş görmüştü. Masadan kalkıp odada dolaşarak düşünmeye başladı. Adamlar fiziki takibe başladığına göre teknik takibe çoktan başlamış olmalıydı. Cep telefonu üç gün önce Kıyafetlerini verdiği temizlik firmasını aramak için kullanmıştı. Data takibi yapılması mümkün değildi çünkü komşuların internet ağını kullanıyordu. E-Maillerine girmeleri ise haftalar alırdı. Adamların görüntüsünü alıp almadıklarından emin değildi.

          Artık güvende olmadığına karar verdi. Babasının mesajında söylediği gibi Amerika'da kayıp olmalıydı. Fikirler zinciri vagon olup tek tek lokomotifin ardına dizilmeye başlasa da hepsini bir şekilde saçma buldu. En güvendiği kişiden dadısı Helen Mona WHİTNEY' den yardım istemeye karar verdi. Dalgınlıkla telefona uzanıp numaraları çevirmeye başlamıştı ki hemen vazgeçti. Telefonunun dinlenme ihtimalini düşünerek ahizeyi hemen yerine bıraktı. Ne yapacağını düşünürken yukarıdan Bayan HALLOWAY 'ın ayak seslerini duyunca yüzü gülümsemeyle aydınlandı.

          Web kameradan adamları kontrol edip yukarıya çıkarak Bayan HALLOWAY' ın kapısını çaldı. Yüzüne en şirin gülümsemesini ekleyerek beklemeye başladı. Bayan HALLOWAY kapıyı zincirin izin verdiği ölçüde aralayarak aradan bakınca Sina " Merhaba Bayan HALLOWAY izin verirseniz telefonunuzu kullanabilir miyim? Galiba benimki arızalandı" dedi.

          Bayan HALLOWAY zinciri çıkarıp gülümseyerek kapıyı açtı. " Elbetti benim tatlı güzel kızım gel içeriye. Birkaç gündür evden çıkmıyorsun merak ettim. İyi misin canım?" dedi sevecen bakışlarıyla Sina'yı incelerken. " Ah Bayan HALLOWAY ne kadar tatlısınız. Merak etmeyin çok iyiyim. Biliyorsunuz birkaç gün önce mezun oldum çalışmalarımı düzenliyordum" diye cevap verdi.

           Bayan HALLOWAY severdi Sina'yı. " Ah tatlı kıııızzz. Demek sonunda eğitimini bitirdin. Tebrik ederim seni Bayan SOLEY. Kendini çok yorma şeker kız. İşte telefon. Ben mutfaktayım. Görüşmeni bitirince mutfağa gel tatlım elmalı turta yaptım" diyerek telefonu gösterdikten sonra mutfağa yönelirken " Ah bayan HALLOWAY siz ve harika elmalı turtanız. Şimdiden iştahım kabardı. Hiç kaçırmam" diye şirin şirin gülümsedi Sina.

          Bayan HALLOWAY yaşlı bedenini yorgun ayaklarına devşirerek tatlı bir gülümsemeyle mutfakta kalbolurken Sina' da dadısı Helen Mona WHİTNEY ile görüşüp sıkıntılı durumu özetleyerek yardım rica etti. Dadısı Ağabeyi James WHİTNEY'in adres ve iletişim bilgilerini verdi. Sina bilgileri belleğine kazıyıp dadısına minnet ve teşekkürlerini ileterek telefonu kapatıp Mutfağa Bayan HALLOWAY' ın yanına geçti. Bayan HALLOWAY küçük bir tepsiye iki bardak ılık süt ile Elmalı turtaları hazırlamıştı.

          Sütleri yudumlayıp turtaları atıştırırken bir süre sohbet ettiler. Sina turtaya iltifatlar yağdırıp kadının gönlünü aldıktan sonra " Bayan HALLOWAY size bir sır versem saklar ve bana yardımcı olur musunuz? " dedi. " Ah tatlı kız. Pek merak ettim söyle bakayım neymiş? " dedi Bayan HALLOWAY meraklı gülümsemesiyle. " Az önce telefonda sevgilimle konuştum. Kimseler bilmeden küçük bir tatil kaçamağı, bir çeşit ön balayı yapmak istiyoruz. Birileri size beni soracak olursa evinizden telefon ettiğimi unutup dün kapıdan anahtarları vererek tatile çıktığımı söyleyebilirsiniz değil mi?" diye sordu. Yaşlı bayan HALLOWAY tatlı, bir o kadar da keyifli kahkahasını attıktan sonra " Aaaaah aşk. Tutkular, heyecanlar, maceralar, minik beyaz yalanlar. Keşke ben de senin yaşında olabilsem. Elbette tatile çıktığını söylerim de tatlım anahtar ne için?" diye sordu.

          Sina şirin gülümsemesini eksiltmeden " Çiçekler ve Posta kutusu için Bayan HALLOWAY. Kendi Postalarınızı alırken benimkileri de alıp çiçeklerime su verebilirsiniz değil mi? Evi sattığımı zaten biliyorsunuz. Anahtarlar fikrimi değiştirip dönmez isem yeni komşunuz Bayan Aida HEİDEN' e vermeniz için" deyince küçük bir kahkaha daha atan Bayan HALLOWAY " Ah siz gençler. Çılgın aşklar, sırlar, gizler. Of anne neden beni yirmi yıl geç doğurmadın ki. Tatlım çiçeklerin bana küserse karışmam ama üzülmezsin değil mi?" dedi. Sina " Çok şekersiniz Bayan HALLOWAY. Eminim onlar sizi benden daha çok severler. Siz çiçekleri çok seviyorsunuz ve onlar sizin sevginizi hissediyorlar. Bir haftaya kadar dönmezsem öğrencilerden rica edip onları evinize taşıyabilirsiniz" deyince Bayan HALLOWAY gülümseyen yüzüne üzüntü yayarak " Galiba artık bana da veda ediyorsun doğru mu anladım güzel kızım?" dedi. " Ah Bayan HALLOWAY inanın sizi ve tatlı turtalarınızı çok özleyeceğim. Seyahatimiz Avrupa'ya. Aynı zamanda İş görüşmesi de yapacağız. Karar verirsek dönmeyebiliriz. Sizi çok sevdim Bayan HALLOWAY her şey için çok çok teşekkür ederim. Sizi öpebilir miyim? "dedi Sina. Kollarını açan Bayan HALLOWAY " Oh tabii öpeceksin tatlım. Ben de seni çok sevdim. Aklın burada kalmasın. Mutlu ol ve hep böyle tatlı ve şirin gülümse olur mu?" dedi.

          Bayan HALLOWAY' a bir çift anahtar vererek yaşlı kadını sevgiyle kucaklayıp eve döndü. Kaybolma sorununu mükemmel bir şekilde çözmüştü. Şimdi dışarıda bekleyen adamlara delil bırakmaması gerekiyordu. Önce bankadaki kişisel hesabını kontrol etti. Bayan HİEDEN' in evin bedelini hesabına yatırmış olduğunu görünce sevindi. Küçük bavula birkaç kıyafet ve eşyayı yerleştirip bilgisayar ve donanımlarını topladı. Banyoya geçip saçlarına bone, ellerine eldiven takıp ayaklarına yün çorap giyerek üzerine bornozu geçirdi. Dışarıdakilere malzeme bırakmamak adına evi baştan sona sistematik bir şekilde temizlemeye girişti. Sina SOLEY' e ait ne bir parmak izi ne de DNA tespitine yarayacak döküntü bulmamaları gerekiyordu.

          Duşunu alarak banyoyu da temizleyip çıktığında Saat:03.45'i gösteriyordu. Tüm temizlik bezleri ve malzemelerini, Elektrikli süpürgenin çöp haznesini, üzerindeki bornoz, bone ve eldivenleri çöp poşetine doldurdu. Boş kutu İçerisine büyük bavulunu ve elektrik süpürgesini yerleştirip üstlerine gönderileceği adresi yazarak kapattı. Bayan Aida HEİDEN' in yolladığı altıncı kolinin yanına yerleştirip Üzerine " 7 " rakamı, rakamın altına da " Yatak Odası " ibaresini yazdı. Bayan Aida HEİDEN kolileri açtığında bu kolinin dadısı Helen Mona WHİTNEY'in adresine göndereceğini okuyacak ve koliyi gönderecekti.

          Yere yaymış olduğu çarşafın üzerinde kıyafetlerini giyinip Küçük Bavul, Omuz Çantası ve Bilgisayar çantasını arka merdiven boşluğuna çıkardıktan sonra çarşafı toplayarak çöp poşetine doldurup çöp poşetini de merdiven boşluğuna çıkardı. Dar merdivenlerden aşağı inip arka sokağı kontrol etti. Görünüşe göre adamlar sadece ön taraftan izleme yapıyordu. Binaların verdiği koyu gölgeliklerden yararlanarak sokaktan aşağı inip ana caddeye ulaştı. Ana cadde üzerindeki ilk çöp konteynerinde elindeki çöp poşetinden kurtulup ellerindeki eldivenleri, başındaki boneyi ve ayağındaki galoşları da çöp poşeti ile birlikte konteynere attı. Gördüğü ilk taksiye işaret ederek bindiğinde sabahın ilk ışıkları geceyi kovalamaya başlamıştı.

          Taksiye hesap işlemini yapacağı bankanın yakınlarında sabaha kadar açık olan kafeteryaların bulunduğu caddenin adresini verdi. Banka açılana kadar küçük bir kafeteryada bekleyip kahvaltısını tamamlayarak açılan bankanın ilk müşterisi oldu. Bankada 69.000 $ parası vardı. 9.000 $ nakit alıp bankadan çıktıktan sonra aynı cadde üzerinde bulunan bir kuaföre uğrayıp orijinal saçtan imal edilmiş uzun kızıl saç peruk yaptırarak başına uygulattı. Kuaförden sonra kuaför ile aynı sırada bulanan mağazalara uğrayarak geniş kenarlı birkaç gözlük, birkaç takım blue jean ve tişört ile kişisel bakım ürünleri alarak son mağazada kıyafet değişikliğini tamamlayıp otobüs terminaline yollandı. Mükemmel zamanlama ile Hareket saatine birkaç dakika kalan RİCHMOND / CHESTERFİELD otobüsüne yetişti. Sürücüden Chesterfield' e ulaşıldığında haberdar edilmesini rica edip yerine geçti. Otobüsün hareket etmesinden birkaç dakika sonra uykuya yenik düşerek gözlerini kapadı.

tch(e]$zD

SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin