Bir Osmanlı Kraliçesi 'HÜRREM' #Wattsy2017

Cehennem Kedisi ve Kanarya..

-1522- TOPKAPI

Benim Adım Alexandra La Rossa...2 yıl önce bu topraklara köle düştüm.Evimden koparıldığım gün kaybettim vicdanımı.Ailemin ölümünü gördüğümde kaybettim acıma duygusunu..Topkapı sarayını başlarına yıkmak istediğim bu İmparatorluğa bugün belki de bir şehzade vereceğim.O ilk gün yüreğimde yanan intikam ateşi bugün hala devam ediyor.Lakin aşk için yanıyor!Artık bu topraklar benim,bu saray evim,Süleyman ise kalbimin bir parçası..Belki bugün bir şehzade doğuracağım ve sarayın Sultanı olacağım.Eğer bugün olmazsa yarın,yarın olmazsa bir başka gün..BEN BU SARAYA EN ÇOK ERKEK EVLAT VEREN HASEKİ SULTAN OLACAĞIM!..

21 Mart 1522

O gün sarayda çok fazla hareketlilik vardı.Çünkü Şehzade Mustafa'dan sonra belki de Osmanlı da yeni bir şehzade doğacaktı.Başta Valide Hafsa Sultan olmak üzere sırasıyla bütün sultanlar o kutlu haberi bekliyorlardı.Mahidevran Sultan dairesinden çıkmadı fakat neler olup bittiğini öğrenmek için en yakını olan Gülşah'ı yollamıştı..Hekimler telaşlı bir şekilde Hürrem'in odasına girdiler.

Nigar Kalfa:Yahu nerede kaldınız nerdeyse doğuracak!
Ebe Hekim:Doğum başlamış bile.Siz hemen sıcak suyu ve havluyu hazırlayın.Ben acısını dindirsin diye şurup veriyorum.

(Sabah sancıları başlayan Hürrem öğleden sonra nihayet doğumunu yaptı.)

Ebe Hekim:Koş Nigar kalfa Valide sultana müjdeyi ver.Sarayın ilk kız çocuğu doğdu.
Nigar Kalfa:Kız mı?Bunun nesi müjde yahu..Hürrem fenalık geçirecek.Sen her ihtimale karşı yanında kal ebe hekim.

(Nigar,odadan dışarı çıktı.Kapının önünde Süleyman,Valide Sultan,Hatice Sultan ve Pargalı vardı.Hepsi Nigar'ın iki dudağının arasından çıkacak o mutlu haberi bekliyordu...)

Valide Sultan:Ne mutlu birgün.Yüce Allahım sana şükürler olsun..Dünya gözüyle bir torunum daha oldu.Hemde bir Sultan!
Süleyman:Hürrem nasıl,durumu iyi mi?
Nigar Kalfa:Hürrem de,sultanımız da çok iyiler hünkarım.Ebe hekimin verdiği şurup ile dinleniyor.
Hatice Sultan:Yeğenimi görebilecek miyiz?
Nigar Kalfa:Ebe hekim her ihtimale karşı muayene ediyor.Birazdan biter sultanım.

(Olan biteni can kulağıyla dinleyen Gülşah soluğu Mahidevran'ın dairesinde aldı.)

Mahidevran Sultan:Gözünü seviyim Gülşah beni yasa boğma!Eğer düşündüğüm gibiyse sus hiç konuşma!
Gülşah:Hayır sultanım değil.Rabbimize şükürler olsun ki o cadıya erkek evlat nasip etmedi!
Mahidevran Sultan:Ohh..Allahım!Peki neler oldu anlat bakalım?..

(Süleyman,Hürrem'in başında uyanmasını bekliyordu.Saçlarını elleri ile okşuyor,güzel sözler söylüyordu..Sonunda Hürrem uyanır.)

Süleyman:Hürremim..Nasılsın iyi misin,ağrı sızı var mı?
Hürrem:Siz yanı başımdayken benim ne ağrım ne de sızım..
Süleyman:Benim gün ışığım..Bana bir evlat verdin Hürrem..Hemde bir Sultan!Can parçası bahşettin bana.
Hürrem:Ne?Kızım mı oldu gerçekten?Hani nerede,çocuğum nerde Süleyman?Onu görmek istiyorum!

(Nigar Kalfa bebeği getirir ve Hürremin kollarına verir.)

Hürrem:Allahım çok şükürler olsun sana..Bebeğim nasılsın iyi misin?Ama bu çok küçük Süleyman.
Süleyman:Bir kızımız var artık..Sende seversen eğer adını Mihrimah koymak isterim.
Hürrem:Ne kadar güzel bir isim!Mihrimah...Benim kızım.Annen seni çok seviyor Mihrimah!

(Süleyman dairesine döner,odada Hürrem bebeğiyle tek kalır.)

Hürrem:Biliyor musun Mihrimah,ben her gece rabbime erkek evlat versin diye dualar ederek uyudum..Kız olursa eğer üzüleceğimi düşündüm hep.Ama hiç öyle değilmiş..Ne mutlu bana ki artık bir kızım var.Annen bu sarayda olduğu sürece daha çok evlat verecek..Ve eminim ki şehzade değil şehzadeler ile dolduracağım bu odayı!Mihrimah'ım...Sen hep annenin yanında olacaksın.Ona destek çıkacaksın..Seni seviyorum!