Beyni vücudunun her tarafından farklı sinyaller algılıyordu. Sinyalleri ayrımsayıp her birine ad koymaya çalışarak yoğunluğuna göre sıraya dizdi. En yoğun ağrılı acı sağ kulağının üst tarafı ile başının sağından, sonraki yoğunluk ise sol gözünün azıcık üstünden geliyordu. " Beyne yakın noktalar acıyı sızıyı daha yoğun hissedebilir " diye aklından geçirerek vücudunu dinlemeye devam etti. Sol kolunun dirseği ile bileği arasında ağır ağrı, göbeğinin sol tarafından karnının içine doğru giren ağrı, sol bacak diz altında aynı ağrı.
Vücudunu dinlemeye ve değerlendirmeye devam ediyordu. Bacaklarının arasının vıcık vıcık olduğunu, Ağzının ve burnunun tıkıştırılan bir şeyler nedeniyle dolu olduğunu ve dilini oynatamadığını, gözlerinin kapalı olduğunu, algıladığı rengin siyah değil açık gri olduğunu, gözlerini üzerine kapatılan nesne nedeniyle açamadığını fark etti. Burnu dolu olsa da o an için midesini bulandıran iğrenç ilaç ve kan kokusu karışımı algılarken özellikle sol tarafından da birtakım cihazların çalışma ve bip bip'lerini duyduğunu fark etti. Aniden içinden ürperti, korku, panik, ağlama, çığlık atma gibi duyguların ve duyguların özüne has tepkilerin sıraya dizildiğini fark ederek ilk tepkisine hazırlanırken duyduğu erkek sesi tüm tepkilerini havada asılı bıraktı." Hasta uyandı mı Hemşire Hanım?" Hoş bir kadın sesi " Henüz uyanmadı Doktor" Erkek Sesi " Yarım saat kadar daha Tonton Can'ın vizitesi bitene kadar uyanmasa iyi olur. Hasta bilgileri hazır mı? Rezil olmayalım"
" Evet kulaklarımın ikisi de gayet iyi duyuyor. Hastanede olduğum belli, vücudumdan gelen anormal sinyallerden ve burnuma gelen iğrenç kokulardan da anlaşılacağı üzere uyanması gereken hasta da benim. İyi de neden buradayım? Ah evet kaza evet evet o trafik kazası. Bana bir şey çarpmış olmalı o uçuş ve o düşüş offff hatırlamak istemiyorum. Madem öyle istiyorsun doktorcum. Meraklanma uyanmayıveririm yarım saat daha "
Kıkırdayan bir bayan sesi " Sen rezil filan olmazsın anlatımlarına azıcık yakışıklılık da ekledin mi olay tamam. Sen işini bilirsin " dedi. Erkek Sesi " Hayrola Serap Hemşire sen de mi âşık oldun bana?"
" Bayan sesinin sahibi Serap hemşire, erkek sesinin sahibi de doktor olmalı "
" Aşkı meşki yeni yetmelere kakala sen yakışıklım. Anan yaşındayım ben" diye kıkırdadı hemşire. Doktor " Valla anam yaşında da olsan hastanenin en fıstık hemşiresisin. Yeni yetmeler eline su dökemez" dedi. Hemşire alaycı bir ses tonuyla " Hooooppss Sedat Beeey yavaş gel. O kadar çıtır hatunu bir kenara bırakıp sen de bana mı âşık oldun yoksa?" diye kikirdedi.
" Hımmm doktorumun adı Sedat mış "
" Aşığım valla Serap. Taş gibi kadınsın. Değme mankenlere taş çıkarır güzelliğinle niye buralarda sürünüyorsun anlamam. Podyuma çıksan o şırfıntı manken bozuntularına toz yutturursun valla " diyerek gevrek gevrek güldü Doktor. " Sen üçkâğıtçı, yalancı, küstahın tekisin ama iyi doktorsun Sedat. Vallahi bu kez çok beğendim. Kızı mükemmel toplamışsın. Asıl sen buralarda çürüyorsun" dedi hemşire.
" Mükemmel mi toplamış? Çok mu dağılmışım? Evet çok dağıldığım belli. Bir tek kıçım ağrımıyor oralarda vıcık vıcık niyeyse. Offff. Başım çatlayacak. Ne var bu gözlerimin üstünde? Açmaya çalış bakalım Sina açılacak mı?"
Gözlerini açmak için göz kapaklarını zorlayınca azıcık aralandı.
" Aha ışık. Yavaş kızım Sina çakmasınlar. Hem doktora zaman vermen lazım hani yarım saat. Şimdi gözlerinin üstünde nasılsa bir şeyler var azıcık arala bakalım. Evet evet oluyor biraz daha? Daha fazla açılmıyor azıcık aralandı. Eh bu kadar da yeter. Çok şükür görebiliyorum. Demek ki gözlerimin üstüne konmuş bir şeyler var. Neyse şimdilik bu kadar görüntü alanı da yeter. Eeee? Nerde fıstık hemşirem ile yakışıklı doktorum? Ah evet takırtılara göre yan tarafta olmalılar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
General FictionSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...