Serap Hemşire Dr. Meral çıkarken telefonla Canan'ı çağırmıştı. Biraz sonra da kapıdan pembe üniforması ve elinde tepsi ile otuzlu yaşlarında güzel ve alımlı bir hemşire içeriye girip Serap Hemşireye " Ne var Serap" dedi azıcık sertçe.
Serap Hemşire " Ne o kız? Ne bu surat gece benle mi yattın?" dedi. " Senle yatmam şart mı beş karış olması için suratımın? Sana kaç kere donlarını orta bırakma demedim mi ben? Senin yüzünden oğlan cinsi sapık olacak. Hesabını sorucam sana. Söyle şimdi ne istiyorsun?" deyince Serap Hemşire kıkırdayarak " Hangisini bulmuş kız? Dillisini mi? Zillisini mi?" diye sorunca Canan " Elinin körünü kaşar karı oğlumu sapık yaptırmıycam sana" dedi. Serap " Korkma kız canım benim o seneye doğum gününde vericem ona. Bacaklarımın arasına girip tadını alınca sapık filan olmaz taş gibi erkek yaparım ben onu. Feda olsun benim yakışıklıma. Benim gibi usta öğretmen nerden bulucan" diye üstüne gidince Canan " Sübyancı sapık" diye kıkırdadı.
Sina yatağın etrafında dolaşırken Serap Hemşireyi görmüştü. Serap Hemşire Doktor Sedat'ın sulandığı kadar vardı. O da otuzlu yaşlarında olmasına rağmen vücuduyla, endamıyla, güzelliğiyle gerçekten muhteşem bir kadındı. Üstelik dobra konuşmaları, nüktedan tavırlarıyla aynı zamanda eğlenceliydi. Sina'nın da hoşuna gitmişti. Serap Hemşire " Canan kızımızı toparlayacağız. Kızımızın çiçekleri açmış. Polenleri Doktor Sedat' ın eline bulaşınca nakavt oldu" diye kıkırdayınca Canan " Dün trafik kazasından gelen değil mi bu? Ay buna tepsi yetmez arabayı getireyim. Sonra kızları çağırırız" diyerek çıktı.
Canan çıkınca Serap Hemşire kapının perdelerini kapatıp otomatiğini iptal ederken Canan içeriye iterek getirdiği el aracıyla girdi. Kapı kapatılınca Serap Hemşire örtüyü kaldırırken Canan'a " Kız bakire dikkat et. Hem de iyi bak hayatın boyunca böyle güzel şeftaliyi bir daha göremezsin" derken arabayla ilgilenen Canan dönüp bakmadan " Hadi ordan sapık. Hepsi bir işte iki dudak bir yarık ne olacak. Nesine bakıcakmışım" diyerek dönünce " Oooffff. Sapık Serap şeftaliyle uğraşıcana portakallara bak aman yarabbi şu memelerin güzelliğine baaaaak. Kız silikon filan mı yoksa?" dedi Canan.
Serap gülerek " Hıh bana sapık diyene bak kızın memelerine vuruldu. Kız her şeyiyle orijinal valla" deyince ikisi birden kıkırdaşırken Sina'da onların bu tatlı sohbetlerine ağzında takılı olan boruların elverdiği ölçüde gülümsedi. Onun gülümsemesini gören Canan " Allah Canını almasın Seraaap kız daha yeni ayıldı. Onu bile kendine benzetmişsin bak o da gülüyor" deyince Serap Hemşire " Gülümsemek bile yakışır benim fıstığıma. O memelerle, o kukusuyla benim bir numaram" deyince Canan " Müsaadeniz var mı Hanımefendi? Serap kaşarının bayıldığı kukunuzu bi de ben göreyim. Çiş İhtiyacın var mı?" dedi.
Sina bir kez göz kırpınca Canan " Yap o zaman tatlım. Merak etme orası sağlam. Nasıl olsa hepsini birazdan toparlayacağız. Sakın utanma. Ben o iş için özel pet tutuyorum. Hadi yap canım " dedi.
Sina gözlerini kapayıp kasıklarını rahat bırakarak içinde tuttuğu sıkıntıyı salıverdi. İşi bittiğinde gözlerini açınca Canan'da bezi çekip orasını temizlediğinde " Kız kaşar Serap valla haklıymışsın. İki dudak bi yarık bununki için söylenmemiş heralde. Şu güzelliğe bak yaaa. Benim bile ağzım sulandı. Şu pürüzsüzlüğe bak kadife gibi. Ay renge bakar mısın şeker pembe sanki su damlası. Aman nazara gelmesin hemen paketleyelim. Kız çantandan pedini versene hastane petlerini yakıştıramam ben bu güzele" diye kıkırdayınca Serap hemşire de gülerek çantasından pet çıkarıp Canan'a verdi. Serap " Bana sapık diyene bak. Ağzının suları aktı" diye Canan'a takılırken Canan " Manyak sapık beni de kendine benzettin" diye gülüyordu.
Sina onların bu tatlı sohbetlerine gülümserken bacaklarının arasına ve memelerine iki kadının da hayran olmasına şaşırıyordu. Canan bacaklarının arasını paketleyip o bölgeye temiz bir çarşafı katlayarak bıraktıktan sonra ayaklarından başlayarak yüzüne kadar hemen hemen tüm vücudunu iyice temizledi. Canan vücudunu temizledikçe de Sina rahatlıyor, vücudunun nefes almaya başladığını hissediyordu.
Son olarak yüzüne geldiğinde Canan biraz daha hassas temizlik yapıp hafif de makyaj yaptıktan sonra geri çekilerek " Allahın sapığı. Aklın fikrin bacaklarının arasında ya Asıl güzelliği görmemişsin. Rabbim kereminden sual olunmaz ama işi gücü bırakıp bunu özenle mi yarattın yaaa. Şu kaşlara, şu gözlere, şu buruna, şu dudaklara, hepsinin bir araya geldiği şu güzel yüze bak. Tablo gibi. Kız çantandan aynayı versene" dedi Serap Hemşireye.
Serap Hemşire çantasından aynayı verince Canan Sina'nın yüzüne aynayı tutup " Nasıl olmuş tatlım beğendin mi? Sol göz çevresi için endişelenme. Birkaç gün sonra orada hiçbir şey kalmayacak. O çizikler ve morluklar da yok olacak. Yine çiçek gibi açacaksın. Endişelenme emi?" dedi tatlı sesiyle.
Sina Canan'a içi gülen gözleriyle bir kez göz kırptı." Ay senin evet diyen menekşe gözlerini yerim ben. Çok sevdim seni. Bu sapığın eline bırakmam sık sık gelip temizlerim seni canım benim. Serap kızları çağır hadi. Odadan çıkaralım" diye tatlı tatlı gülümsedi Canan.
Serap hemşire telefonla birilerini daha çağırdı. Birkaç dakika sonra içeriye altı tane mavi üniformalı kız girip yatağın iki yanına üçer üçer dizildiler. Ahenkli bir çalışmayla birbirine geçmeli yuvarlak demirleri Sina 'nın altından geçirip kilitledikten sonra üçe kadar sayıp aynı anda demirleri tutup kaldırarak yan sedyeye aktardılar. Yan sedyeye geçer geçmez Serap serum'a enjeksiyon yaparken " Tatlım ilk sohbetimiz sona erdi. Şimdi seni uyutacağım, Dört saat sonra Süit odada buluşuruz. Şimdilik hoşça kal. İyi uykular Canım" dedi. Sina'nın Serap hemşireye gülümseyerek bakan gözlerinin kapakları aniden ağırlaşarak birbirlerinin üzerine devrilip kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )
General FictionSina Amerika'da doğup büyüyen, Stajını NASA'da tamamlayan Bilgisayar donanım ve yazılım Mühendisiydi. Babası Cevdet SOLEY ise Türkiye' nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biriydi. Sinem eğitimini Avrupa'da tamamlayan moda tasarımcısıydı. Bab...