Nathan neden bahsediyordu?Shaun ile aramızda olanlar onu neden ilgilendiriyorduki?Dayanamayıp çok merak ettiğim o soruyu nathan'a sormaya karar verdim.
"Nathan o kim?" kimi kasettiğimi anlamıştı.Cevap vermekle vermemek arasında kalmıştı.Kendini topladı ve cevap verdi.
"Ashley,shaun çocukluk aşkıydı.Uzun yıllar boyunca çıktılar ve ashley geçen yıl aniden ortadan kayboldu.Arkasında shaun'a sadece bir not bırakmıştı
"Ben üzgünüm shaun beni bekle" shaun bu notla beraber bir daha eskisi gibi olamadı ,onu bir daha eskisi gibi gülerken gören olmadı,o gittikten sonra kendini resmen insanlardan soğuttu."Shaun ile kardeş kadar yakın olduğumuzu biliyor muydun?" diye sordu nathan.
Cevap almayınca konuşmaya devam etti."Shaun o gittiğinden beri hiçbir kıza ilgi göstermedi onları sadece yatağına alıyordu hayatında onlara asla yer vermedi.Kimseye güvenemez bir hale geldi.Ama sen geldiğinden beri onda bazı değişikler var.Yani bu gözle görülebilecek değişiklikler.Bana yemek arasında bir ara shaun'un seni öptüğünü söylediler,çok şaşırdım,senin için endişeleniyorum,daha fazla ileriye gitme yoksa üzülen taraf sen olacaksın,seni uyarmak istedim." dedi.
Ne yapacağımı yada ne söyleyeceğimi bilmiyordum.Tek bildiğim anlmadığımdı.Neden seni terkeden birini beklersinki?Gelmeyeceğini bilerek?Ama bir şeyden eminim ashley çok şanslı bir kız olmalı,gittiği halde onu bekleyen biri,onu sevmeye devam eden birine sahip.Acaba neden gitmişti?Nathan kalktı ve gitti.Bende daha fazla dayanamayıp eve gitmeye karar verdim.Son iki derse girmeyecektim.Shaun'un şimdi nerde olduğunu bilmiyorum.
BİLMİYORUM......BİLMİYORUM...
Bu akşam onunla gitmeli miyim?Nathan ile konuştuktan sonra shaun daha çok ilgimi çekmeye başladı.Artık onu daha yakından tanımak istiyorum.Kararımı verdim.onu bırakmayacaktım,artık çok geç.
Hemen akşam için ne giyeceğime karar vermeye başladım.ne giymeliydim?hemen dolabımın başına geçtim.
Evet karar verdim.Siyah şortumun üzerine çok ince beyaz bir gömlek giydim gömleğimin içine siyah iç çamaşırımıda unutmadım.Siyah çantam ve hafif topuklu siyah ayakkabım da uyumlu olmuştu.Saçlarımı hafif dalgalandırdım ve hafif kırmızı bir ruj ve siyah bir göz makyajı yaptım.Çok abartmadım tabikide.Evimi nasıl bulacağını çok merak ediyordum.Odamda bunları düşünürken bir takk sesi duydum aşağıdan geliyordu.Allahtan daha ayakkabımılarımı giymemiştim.Yatağımın altında bulunan bıçağımı aldığım gibi aşağıya koştum.Evet doğru duydunuz bir silahım vardı.Ailem gereği silah,ok,kılıç kullanabiliyordum.Bunları öğrenmeye daha çok küçükkken başlamıştım ve bayılıyordum bunları yapmayı.
Böyle durumlarda hiç korkmaz aksine daha çok soğukkanlı olur ve hemen sesin geldiği yere giderim.Bu seferde öyle oldu silahımı aldığım gib aşağıya indim.Ses mutfaktan gelmişti.Mutfağa girdim ve 13 tane bıçağı yere saplanmış bir şekilde buldum.Hemen ordan ayrılıp evi dolaşmaya başladım eğer içeride biri varsa sonu kötü olacaktı.Çoğu dövüş sanatında aldığım ödüller vardı.
Evde kimse yoktu.tekrar mutfağa döndüm.Bunu anlamı neydi?Neden 13?yani neden sadece 13 tane bıçak yere saplanmıştı?Onca sıkıntım ve endişem yokmuş gibi birde bu başıma çıkmıştı?bundan aileme bahsetmeyecektim.Eğer söylersem apar topar newyork'tan kalkıp gelirlerdi.Küçüklüğümden beri dövüş sanatları öğreniyordum ailedeki herkes silah,ok kullanmayı bilirdi.Annem her zaman "Kendini korumayı bilmek zorundasın ve zamanı gelince bunun ne anlama geldiğini sana söyleyeceğiz" derdi.17 yaşındayım ve bence artık zamanı geldi.
Hemen bıçakları topladım ve yerlerine koydum.Tam o sırada kapı çaldı ve koşarak kapıya bakmaya gittim.Shaun karşımda duruyordu ve çok tatlı olmuştu gri kaslarını ortaya çıkaran tişörtüne uygun siyahlar içindeydi.ona baktığımda beni süzüyordu ve ıslık çalmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş
JugendliteraturDoğa üstü varlıklara inanır mısınız? Ben inanmazdım.... Ta ki onları avlayan bir avcı olduğumu öğrenene kadar... Peki şimdi ne yapacaktım? Tek amacım onları öldürmek-ti.Onlardan birine aşık olana kadar. Peki aşkım için ailemi ve hayatımı karşıma ala...