SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM- 44

          Röportajın üzerinden beş gün geçmiş, tahmin ettikleri gibi hafta içindeki borsa seanslarında SERENLİ holding ve bağlı anonim şirketlerin hisselerine yoğun alım emirleri gelmişti. Hisseler ikinci işlem gününden sonra her gün tavan yapmış her şeye rağmen Sinem bir tane bile hisse satmamıştı. Gazetecilere güven sağlamalıydı. Cumartesi sabaha Seher'in telefondaki cıvıl cıvıl sesiyle başladı. Gazeteleri toplayıp konağa doğru yola çıktığını haber veriyordu.

           Burcu'nun hazırladığı kahvaltı sofrasına birlikte oturup bir yandan kahvaltı ederken bir yandan da gazeteleri inceliyorlardı. Gazetenin en büyük tirajlı olanı Sadece SERENLİ Holding ve Sinem SERENLİ röportajı için özel hafta sonu eki yayınlamış, diğerleri Ekonomi sayfasını tamamen röportaja ayırmıştı. Önemli birkaç köşe yazarı da röportajı değerlendirmişti. Sinem'e genç ekonomist, Ekonominin yeni nesli, Bir yıldız parlıyor gibi sıfatlar yapıştırırken Seher için de Doktoralı Borsacı, Ülke kendi Ceo'larını yetiştiriyor, Ekonomiye profesyonel topuk sesleri gibi cümleler kullanılmıştı. Seherin sevincine diyecek yoktu.

          Seher ayrıldıktan sonra çiftliğe geçti. Sami Bey ve Kemal Bey de gazeteleri okumuş, Sinem'i kucaklayarak öpmüşler ve kutlamışlardı. Asıl haberi hanımlardan aldı. İkisinin de aşıları tutmuştu. Lale Hanım ve Sevgi Hanım'ın mutluluktan gözlerinin içi gülüyordu. İhtiyarların keyfini kaçırmanın tam zamanıydı.

          Konağın birkaç kilometre gölbaşı tarafından " Satılık Fabrika ve Arazisi " levhası vardı. Levha vardı da gösterdiği istikamette fabrika filan görünmüyordu. Uydu üzerinden yeri kontrol ettiğinde tam aradığı gibi bir yer olduğunu görmüş, neden satılık olduğunu araştırınca da yolundan suyuna, elektriğinden imarına, ruhsatına kadar her şeyiyle tam bir keşmekeş olduğunu görmüştü." Kemal Bey, Sami Bey biraz ilerde " Satılık Fabrika ve Arazisi " yazılı bir levha gözünüze çarptı mı? " diye sordu. İkisi Birden " Çarptı " diye cevap verdi. " Merak edip dönüp baktınız mı?" diye sordu. Yine ikisi birden " Yoooo? " dedi.

          Sinem ikisine bakıp " Ben baktım. Kadınların kuyruğuna takılıp dünyayı unutmuşa benziyorsunuz. Öyle boş boş oturmak yok haftaya Cuma günü oranın tapusuyla birlikte yasal tüm izinlerini masamda bulurum dimi canım tontişlerim?" dedi. Kemal Bey gözlerine bakıp " Ne haltlar karıştırıyorsun gene?" diye sorunca " AR-GE yapacağım orayı" diye cevap verdi. Sinem' in cevabını duyan Kemal Bey " Öyle desene be kızım. Tamam hallederiz" dedi. " Söz mü?" diye sorunca " Söz" dediler. " Bak söz verdiniz ikiniz de unutmayın" diye üsteleyince " Tamam unutmayız" dediler. İkisi de söz verirken neye bulaştıklarının farkında değildi.