SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM-46

            Sinem açılan kolyenin içinde görünen Yıldız SOLEY ve Cevdet SOLEY' in Siyah Beyaz gülümseyen fotoğraflarına bakarak uzun uzun ağlayıp rahatlamıştı." Annem canım annem. Ne kadar da güzelmişsin" diyerek parmağının ucuyla fotoğraftaki yüzü okşayınca fotoğrafta kabarıklık hissetti. Kabarıklığı parmağıyla yoklayınca fotoğrafın altında bir şey olduğunu ark etti. Çantasına uzanarak kişisel bakım seti içerisinden cımbızı çıkarıp fotoğrafın kalkan kenarından tutarak azıcık çekiştirince masaya minik kare şeklinde siyah bir şey düşmüş, fotoğraf da yerinden çıkmıştı.

          Kolyeyi bırakıp siyah nesneyi alarak yakından bakınca 8 GB lik hafıza kartı olduğunu gördü." Ah babaaaa. Sırlarla dolusun değil mi?" diye gülümseyip onun fotoğrafını da çıkararak ikisinin fotoğrafını cüzdanındaki Elaine/Ali Fuat SERENLİ çiftinin fotoğrafının altına özenle yerleştirdi.

           Kolyeyi öylece kenara koyup hafıza kartını aparata yerleştirerek bilgisayarına taktı. Kartı açtığında CS, NO, FK, KA, İÇ, AK isimli dosyalarla karşılaştı. Dosyaların hepsi de sorunsuz açılıyordu. Dosyaları bilgisayarında şifrelediği ve " SİNA " adını verdiği dosyaya kopyaladı. Bir kez daha açılıp açılmadıklarını kontrol ettikten sonda E-Mail'ine yedek alıp gizledi. Bilgiler artık güvendeydi. Hafıza kartında saklanmış veri olup olmadığını da kontrol ettikten sonra hafıza kartını bilgisayarından çıkarıp imha etti. CS isimli dosyası açtığında " Kızıma Mektup " adlı Word belgesini açtı. Belge Cevdet SOLEY' in Sina'ya yazdığı mektuptu.

" Canım kızım;

Bu satırları okuyorsan canımdan çok sevdiğim annen sana emanetimi iletmiş demektir. Bir tanem Dr. ODABAŞI' yı kaybetmemizin üzerinden bir hafta geçti. Kime başvurduysam ağzından " İntihar " lafı çıktı ama kimse beni olayın " İntihar " olduğuna ikna edemedi. Dr. ODABAŞI' nın üzüntüsünün ardından bu kez de Dr. KANDEMİR' in acısı içimizi yaktı. Zehir gibi çalışan beyin aniden her şeyi unutuverdi. Alzheimer dediler.

Dr. ODABAŞI' nın intiharı üzerine Devletin birçok kurumuna başvurup bilgi ve yardım isterken birkaç kez telefonla tehdit aldım. Arkadaşlara sorduğumda onların da benzer tehditler aldığını öğrendim. Hemen arkadaşların çalışmalarını bu karta toplayıp mevcut tüm dokümantasyonun imha edilmesine bizzat nezaret ettim. Kartta Dr. ODABAŞI ve Dr. KANDEMİR dışında tüm arkadaşların ve benim tamamlanmış çalışmalarımı bulacaksın. Boşuna çözmek için uğraşma zira anlayamayacaksın. Her dosya uzmanlık alanı ister ve senin herhangi biri ile ilgili uzmanlığın yok. Bu nedenle seni senin anlayacağın dil ile aydınlatmaya çalışayım.

Canım kızım. Farklı bir konu üzerinde deneyler yaparken tırnak kadar bor madeninden müthiş bir enerjinin açığa çıktığını fark ettim. Üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaya başladım. Altı ay kadar önce de çalışmamı tamamlayarak formüle döktüm. Bulduğum enerjiyi örnekleyecek olursam kibrit kutusu kadar bor madeni bir otomobili 2500-3000 km. yol kat ettirecek enerji salmaktadır. Seri üretimde Kibrit kutusu kadar Bor madeninin maliyeti Yaklaşık 15-20 liradır. Kibrit kutusu kadar Bor madeninin verdiği enerji yükü böyle ise Çanta kadar Bor Madeninin vereceği enerji gücü hakkında aklında mutlak bir fikir oluşturduğuna inanıyorum. Uçaklar, Trenler, Gemiler, fabrikalar. Yani özetle tüm diğer enerji kaynaklarını götür çöpe at.

Dr. ODABAŞI ve Dr. KANDEMİR formüle ettiğim enerjiyi zapt ederek harekete geçirecek teknoloji üzerinde çalışıyorlardı. İki deney bile yapmıştık. İlk deneyde tasarladıkları makine patladı, ikincisinde ise eridi. İki deney onlara yeni ufuklar açmıştı. Dr. ODABAŞI' nın intihar vakası ise tam bir muamma. Bilgisayarı kayıp Dr.KANDEMİR'in bilgisayarı da birkaç kez formatlanmış. Onların çalışmaları olmadan bir sonuca ulaşmak belki yıllar sürer. Üzgünüm kızım. Bu hafıza kartı ve Av.Sami YILMAZER'e bıraktığım CD dışında çalışmaların müsveddeleri bile imha edildi.

Canımdan çok sevdiğim tek varlığım canım kızım. Sana bıraktığım varlıklarım gibi bu dosya da sana bıraktığım mirasım. Ne yazık ki bu miras İki değerli insanın hayatını kararttı. Senden tek isteğim senin de hayatını karartmasın. Seni çok seviyorum kızım. BABAN "

       Mektubu okuyan Sinem yeniden gözyaşlarına boğuldu." Ah babam. Canım babam. O şey her ne Sinem kızın da canına mal oldu. Bir gün mutlaka size bunları yapanlardan hesap soracağım" dedi.

         Toparlandığında odasına çağırdığı asistanı Merve'ye kolyeyi verip " Merve zevkine güveniyorum. Kolye benim İçin çok değerli. Onu taşıyacak zarif bir zincir alıp bakımını da yaptırıver lütfen. Ama bırakma başında bekle. Taşın ne olduğunu da bilmek istiyorum. Nasıl kullanacağımı da öğrenirsen iyi olur" dedi. " Antika ve çok özel takılarla uğraşan kuyumcu bir dostum var ona götürüp baktırırım. Öğleye kadar dönmüş olurum. Dışarıdan bir şey ister misiniz?" dedi Merve. " Döneceğin zaman haberleşelim. Şimdi lazım değil ama o zaman olabilir" dedi.