SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM-86

            Kemal SOYUER' in mektubunu açarken elleri titriyordu. Heyecan içinde oldukça uzun el yazısı ile yazılmış üç sayfalık mektbu okumaya başladı

" Kızım;

Kaza geçirip hastaneye kaldırıldığını duyduğumda Ali Fuat'ın emanetine sahip çıkamadım diye canımdan can gitti, öldüm öldüm dirildim sanki. Hastanedeki odana ilk girdiğimizde içim bir tuhaf oldu. Sinem'in bakışları insanı iter, iğrendirirken senin bakışların sıcacıktı içimi ısıttı. İçimden bir ses daha o an " Bu kız Sinem değil " dedi. Hayri ile Nadir'e bakışların ise şaşırtıcıydı. Çıkışta Prof. Dr. Can ATAKLI' ya duygularımı söylediğimde " Valla Kemal Bey benim de içimde bir sıkıntı var da dile getiremedim. Yalnız kız fena dağılmış hele sabret şunu toparlayalım sonra bakarız " dedi. Birkaç gün sonra bi punduna getirip Merve'ye de sordum " Olur mu hiç Kemal Bey ölümün kıyısından döndü. Belki bakışları değişmiştir. İki buçuk senedir yanındayım. Saçından ayak tırnağına kadar bilirim " dedi. Aklım karışsa da ısındık sana. Hafıza sıkıntısı bile neredeyse hoşumuza bile gitmeye başlamıştı. Ta ki o Alman Hoca gelene kadar.

Kızım, Sinem beceriksizin tekiydi. O kadar yaban ellerde kaldı ne İngilizceyi ne de Fransızcayı becerebildi. Oysa sen adamla şakır şakır hatasız Almanca konuştun. Ağzım açık kaldı. Alman Hoca raporunu verip gidince Dr. Can' a tekrar vardım. "Vallahi Kemal kız pek tatlı, cıvıl cıvıl. Herkesin kalbini kazandı. Koridor kahkahadan geçilmiyor. Yine de istersen DNA testi yaparım ama inan içimden gelmiyor. Diyelim Sinem değil Sinem nerde o zaman? Sinem bir yerlerde ortaya çıkarsa o zaman düşünürüz derim ben. Nasılsa kaçıp göçtüğü yok. Kızı ne zaman görsem içim titriyor. Karar senin saygı duyarım " deyince apışıp kaldım. Derken Zümrüt Kolyeni gördüm. " Yahu Kemal ya ihtiyarladın ya da bunadın Bu kolye Elmas değil miydi? Hem ben kendi ellerimle kasaya koydum. Ne zaman çıkarıp verdim ki? " dedim kendi kendime. Hemen holdinge gelip kasaya baktım. Kolye bire bir aynı ama Elmas olanı kasada duruyor. Aklımı kaçıracağım. Dr. Can " Sabret Kemal sabret, elleme mezarı adamı rahat bırak. Yok işte öteki ortada. Şuna bak nasıl kıyacaksın. Üstelik kendi bile bas bas bağırıyor ben Sinem değilim galiba diye. Gözümüzün önünde kız dur bakalım sabret " Sabredeceğim ama içindeki kurt kemirip duruyor. Dayanamayıp Lale' ye de sordum. Sinem Lale'me iğrenir gibi bakar hiç sevmezdi, Lale'm de onu. " Kemal bayıldım ben bu kıza vallahi kızımdan öte gibi sanki " dedi Lale'm.

Ellerimize telefonları tutuşturup çekip gittin İstanbul'a. Elaine dururken Gülsüm-1 diye tutturdun. Yabancı gelmedi o isim. Araştırıp soruşturdum. Altından Avukat Sami çıktı. Avukat Sami Ali Fuat'ın 30, Benim 25 yıllık kadim dostum. Aldı beni bir merak bu kızın Avukat Sami ile ne işi olur diye.

Holdinge gelir gelmez Hayri ile Nadir'i siktir edişini ağzım açık izleyip donup kaldım. Kazadan önce nerdeyse Sinem' in Nadir ile yatıp kalktığını bile düşünür olduydum da içim karardıydı. Üstelik Hayri'nin soyduğu paraları da şıkır şıkır kuruşuna kadar alışına hayret ettim. Yılların kurduyum benim aklıma bile gelmezdi böyle şeyler. Hemen ardından da karşıma Avukat Sami'yi dikince apışıp kaldım. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim. Sen gittikten sonra Sami ile holdingden çıkıp kafaları çekmeye gittik. Dedim ya 25 yıllık dostum. Her şeyi bir bir anlattı. Sonunda " Kemal mesele mal mülk ise Sina'nın mal varlığı Sinem kadar olmasa da hayli. Sina'nın can güvenliği yok. Sinem de öldü. Bak bu kız bildiğin gibi değil. Çok cevval. Babasının mirasına sahip çıkacak akıbetini de mutlaka araştıracak. "Ali Fuat'ın ve Elaine'nin kemiklerini sızlatmayacağım" diyor. Bak iki pezevengi nasıl siktir etti. Özel Araştırma firması tüm A.Ş. lerinizi inceliyor. Bir de Mali Müşavirlik denetimine alacak ki tozu dumanı ondan sonra gör. Sen bilirsin Kemal ben Sina'yı hemen kabul ederim. Ama ben derim ki kızın iki eli var. Rabbim böyle uygun görmüş. Bir elinden ben tuttum, tut sen de ötekini " deyince omzumdan sanki tonlarca yük indi. Nasıl inmesin ki, bana öz kızım bile sen gibi " baba " demedi.

Bir aya kalmadı tufan estirdin. Bütün namussuzları temizlediğinde pek keyiflendim. Nasıl yaptın ne yaptım aklım almadı ama her şey saat gibi tıkır tıkır işler oldu. Sami " Sabret Kemal otur seyret bak daha neler olacak. Kız amansız, beyni deli gibi çalışıyor. Gülsüm-1 e ilk geldiğinde sorgulamak için gelen heyete kök söktürüp Cumhurbaşkanını, Başbakanı dize getirdi. Biz neyiz ki " deyince ödüm koptu. O CD her neyse veremedim, vermek de içimden gelmedi. Ali Fuat o CD' yi verip " Kemal Cevdet emanet etti. Kızı Amerika'dan dönünce verilecek. Kasaya koy ben unuturum sen unutma. " dediydi. Önce Cevdet, arkasından Ali Fuat ölüp bir de araya kaza girince unutmuştum onu. Ta ki kolye için kasayı açana kadar. Sami Can güvenliğinin tehlikede olduğunu söyleyince de sesimi çıkaramadım. Veremedim onu sana. Beni bağışla kızım.

Aşağıda United Bank Of Zürih 'e ait Hesap numaraları ve şifreler yazılı. Bankada Annen Elaine SERENLİ ile Baban Ali Fuat SERENLİ' nin hesapları, hesaplarında da neredeyse Holding serveti kadar servet var. " Kemal dünyanın bin bir türlü hali var. Ola ki Ülkemizde olağanüstü bir gelişme yaşandı ve servet elimizden gitti. Bunlar ömrümüzün geri kalanında refah içinde yaşamamıza yeter " derdi. Miktarları bilmiyorum belki günün birinde lazım olur.

Sevgi yumağı gibi sardın hepimizi. Bunca yıldan sonra yeniden yaşama sevinci verdin. Geleceğini göremeyeceğimi bile bile seni de Lalemi de kıramadım. İyi değilim kızım. Rabbime duam o ki evladımı kucağıma alıp kokladıktan sonra göçüp gideyim. Sinem kızım eğer bana bir şey olursa Lalem ve yavrum öz kızıma değil sana emanet. Bağışla beni. Allaha emanet ol kızım. Rabbim yolunu açık etsin. Kemal Baban "

Gözyaşlarını iyice boşalıp akıp gitmesine izin verdi. Mektubun altındaki Hesap numaraları ve şifreleri bilgisayarına aktardıktan sonra mektubu özenle katlayıp yakarak kül tablasına bırakıp kül oluşunu izledikten sonra " Ruhun Şad, toprağın bol olsun Kemal Bey. Emanetin emanetimdir gözüm gibi bakacağım. " dedikten sonra Kül tablasını çöp kutusuna boşaltıp CD'yi zarfından çıkararak bilgisayarına taktı.

CD' de daha önceden bildiği dosyalara ilave olarak " Sinaya mektup " isimli Word sayfası vardı. Hemen açtı. Cevdet SOLEY' in son mektubu karşısındaydı.

" Dünyalar tatlısı kızım;

Arkadaşlarla bir araya geldik. Onlar da ciddi tehditler almışlar. Hayatlarını güvenceye almak için tüm çalışmalarını bu CD'ye aktardım. Dr. ODABAŞI' nın çalışmalarını daha önce sana ulaştıramamıştım. Dr. ODABAŞI çalışmalarını bilgisayarından temizleyip bir Flash disk'e aktarıp sekreterim vasıtası ile kasama koydurmuş. Tesadüfen elime geçti. Çalışmalarını bu CD'ye aktardım. Fakat tüm çalışmaya şifre koymuş. Ben çalışmalarını açamadım. Olduğu gibi kopyalayıp Flash disk'i imha ettikten sonra CD'yi ülkede güvenebileceğim tek adama. Ali Fuat SERENLİ' ye emanet ettim. İçimden bir ses seni bir daha göremeyeceğimi söylüyor. Seni canımdan çok seviyorum Hoşça kal kızım. Baban "

       Sinem'in içinden Dr. ODABAŞI' nın dosyasındaki şifreli belgeleri açmak için uğraşmak gelmedi. CD'deki Dr. ODABAŞI dosyasını bilgisayarındaki Dr. ODABAŞI dosyasına kopyalayıp kontrol ettikten sonra kaydedip CD'yi kırarak çöp sepetine attı. Dosyayı kapatıp SİSER veri tabanına yolladı.