BÖLÜM-105

5 0 0
                                    

            Prof. Dr. Can ATAKLI Sinem'i evde daha çabuk toparlanabileceğini düşünerek hastaneden çıkarıp eve yollamıştı. Olayın üzerinden üç gün geçmiş olmasına rağmen Sinem boş ve sabit bakışlarla sanki bitkisel hayata girmiş ruh gibiydi. Yemesinden içmesine her türlü ihtiyacı ile Burcu ilgileniyordu.

           Prof ATAKLI bir nörolog ve bir psikolog ile onu odasında muayene ettikten sonra salonda toplanmışlardı." Nedir durum Profesör. Onu böyle gördükçe içim parçalanıyor" diye sızlandı Müsteşar. " Fiziki hiçbir sorunu yok Müsteşar Bey. Onu çok iyi tanıyorum. Kemal Bey' in kendisine emanet ettiği Lale Hanımın hastalanması, sizin kaza geçirmeniz, kızın yaralanması onu ciddi şekilde zorladı. Bu zorlama onu kapattı. Onun iki büyük zaafı var. Biri kendisi yüzünden çevresindekilerin zarar görmesi, diğeri cinselliğidir. Henüz yeni evlisiniz. İkinci konuyu fark etmiş olmalısınız" dedi.

          Prof. ATAKLI' nın sözlerini dikkatle dinleyen Müsteşar " Evet o konuda kara cahil diyebilirim ama sorun etmiyoruz. Mükemmel bir öğrenci ama konuyla ilgisini pek kuramadım Hocam " dedi. " Bilinçaltı başarısızlığa dayanıksız ve hazımsızdır. Sizi de en az canı kadar seviyor. Sizi mutlu edememe korkusu onu içinden kemiriyor olabilir. Evliğiniz sonrası gebelik önleyici tedbir için geldiğinde bu konuyu uzun uzun konuşmuştuk. Bana sizin her şeyi bildiğinizi de söyledi. Çift kişiliği içinde barındırmak hiç kolay değildir Müsteşar Bey. Şu anda o baskın kişilikte yani özünde. O öz kendini bildi bileli bilgisayar gibi yaşamış. Olayın olduğu gece vakaların ard arda sıralanması onun beynine tehlike sinyalleri vermiş. O da doğal olarak kendini kapatmış" dedi.

          Müsteşar şaşkınlıkla " Eeee. Açma kapama düğmesi yok ki bunun ne yapacağız?" dedi. " Mutlaka biryerlerinde var Müsteşar Bey. Var ama o düğmenin yerini biz bilmiyoruz. En özelini Burcu biliyor. Onu kendi haline bırakın Müsteşar Bey. Biri tesadüfen o düğmeye dokunmasa bile kendini formatlayıp zarar gören programlarını düzeltince emin olun eskisinden de daha canlı hayata dönüp sarılacaktır. Ben onun daha kötü ve dağınık hallerini, otobüs çarpmış halini gördüm. Çok güçlü bir kişiliği ve sağlam bir bünyesi var" dedi.

          Müsteşar sıkıntıyla " Birkaç gün izine ayrılayım bari" deyince Prof ATAKLI" " Sakın Müsteşar Bey. Siz ve çevresindeki herkes ona hiçbir şey olmamış gibi davransın. Olay öncesi rutinleriniz ne ise aynen devam edin" dedikten sonra kenarda onları dikkatle dinleyen Burcu'ya dönüp" Burcu kızım onun en mutlu olduğu şeyler ne ise onu yap. Reddederse ara ver yeniden dene ama ısrar etme anladın mı kızım?" dedi. Burcu " Hee anladım hocam. O zaman Müsteşar Beyin her gün sabah kahvaltıdan sonra işe gitmesi lazım. Ondan sonrasını ben hallederim. Ölürüm ben ona" dedi.

~#

SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin