MultiMedya:Sedat
Çok şebek bir tipi var bu çocuğun, çok tatlı bence
Bu bölümü kıskanç ama bir tanecik kuzenim olan morumamor'a armağan ediyorum😘
~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~Uykumu bölen şeyde ne? Yoksa deprem mi oluyor? Kaç- haa beni Defne dürtüyormuş sakin olun deprem falan yok.
" Kızım hadi kalk ya. Akşam ne yaptın beşik mi salladın sanki kış uykusuna yatmış ayı gibi uyuyorsun. Kalkta kantine gidip yemek alalım acıktım. Hadi bizimkiler indi aşağıya bana da seni uyandırma görevini verdiler. Şimdi neden hepsinin kaçtığını anlıyorum. Pislikler uyarsalardı bari be-"
"yeter Defne ne konuştun be, ne çene varmış sende ya benden de çok konuşuyorsun"
"tamam hadi inelim uyandığında göre" ikimiz kol kola aşağı kantine doğru yol almaya başladık.
"Ayy son dedikoduları duydun mu?"
"hayır ne oldu Allahım bir günümüzde olaysız geçsın yarabbi." Defne bu dediğime kocaman bir kahkaha atıp başladı anlatmaya
" ayy bizim çapraz sınıftaki Buse var ya"
"hani şu minyon tipli esmer güzel olan kız mı?"
"Evet o"
"eee ne olmus o kıza"
"bizim Sedat'a aşıkmış ya o kız"
"Oha şaka yapıyorsun bizim Sedat'a hani şu devamlı mal mal şaka yapan çocuğa hayatta inanmam, peki Sedat ın bundan haberi var mı?"
"Hayır haberi yok olmasın zaten kız çok utanıyor bende tesadüfen öğrendim"
"Hmm peki birşey soracağım biz niye koridorun ortasında salak salak dikiliyoruz."
"Öncelikle gayet mantıklı bir soru tebrik ederim kardeşim"
"Rica ederim"
"Biliyorsun ki dedikodu olunca kendimi kaybediyorum onun için olabilir."
"Tamam hadi daha fazla bekletmeyelim bizimkileri"
~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~
Kantine indiğimizde bizim için normal diğer insanlar için anormal bir durumla karşılaştık. Sedat bir elinde tost diğer elinde ayran masanın üstüne çıkmış ayranı mikrofon olarak kullanıp şarkı söylüyordu. Şarkı söylerken arada sırada tostundan ısırıyordu. Bu yaptığına karşılık göz devirdim. Buse bu yaratığa nasıl aşık olmuştu acaba kafamda deli sorular.. Sedata dönüp:
"Sedat ne yapıyorsun?"dedim benden beklenmeyecek kadar mantıklı bir soruydu."Kanka biz bu Anıl'la iddiaya girdik. Anıl bana dedi ki masanın üstüne çıkıp şarkı söyleyemezsin. Ben durur muyum? Tabiki hayır bende söylerim dedim. Sonuç olarak masanın üstünde şarkı söylüyorum."
Anıla dönüp " Anıl ciddi misin? Hadi bu salak denileni yapıyor. Peki sen?"
"Kanka şimdi bize eğlence çıktı işte gülmedin mi şimdi?"
"Tamam kabul komik ama çocuk herzamanki gibi rezil oldu."
"Herzamanki hali canım sedatın, alışık o rezil olmaya."
"Şimdi düşününce haklısın yani."
"Ayrıca artık 3 sene oldu alıştı okuldakilerde bunun salak salak hareketlerine."
Bende düşününce haklı olduğunu anladım ve kafa salladım. Neyse " ne yiyiyoruz gençler" diye sordum. Sedat ağzı doluyken " tost-ayran" diye cevap verdi. Allah aşkı ağızın doluyken sen konuşma sedat ya.
" o zaman ben de to-"
Lafımı tamamlamadan 15 dk lık tenefüsümüz bitmişti. Ne çabuk bitiyor bu tenefüsler ya. Sıradaki dersin ne olduğunu düşündüğümde matematik olduğunu hatırladım. Diğer öğrenciler gibi ben matematikten nefret etmiyordum aksine sayısal dersleri özelliklede matematiği çok seviyordum. (yazar da matematigi çok seviyor hatta sınavda 94 aldım 😎) Anıl:
"Hadi yemeğini alda dede gidelim" dedi"Hayır olmaz ders matematik"
"Ders matematikse simayda akan sular durur onu unutmuşum pardon"
"Matematiği çok seviyorum ne yapabilirim? hadi gidelim dersin 1 dakikasını bile kaçırmak istemiyorum"
"Hadi koş koş kaçırma matematiğin ve ayşenciğini"
"Hocayı da dersi de çok seviyorum taam mı?"
"Taam"
Evet tamam mı? değil taam mı? Taam mı demeyi nedensiz yere çok seviyorum. Sınıfın ilk katta olmasına şükredip koşar adım sınavda doğru ilerledim. Sınıfın kapısını açıp baktığımda daha hoca gelmemişti. Bunun üzerine derin bir nefes aldım. Sınıftakiler matematik dersindeki bu hallerine alışmışlardı ama dalga geçmektende kesinlikle geri kalmıyorlardı.
Sınıfımızın degerli baskani(!) Mertcan:" Tam da lafının üzerine geldi bizim matematik canavarı Simay, bizde kızın başına bir şey mi geldi de geç kaldı diyorduk. Ama görüyorum ki koşa koşa gelmişsin nefes nefesesin" duyup kocaman bir kahkaha patlattı.
"Ha ha ha çok komiksin Mertcan sende inkılap dersinde böylesin ben sana laf ediyormuyum?"
"Tamam sakin bir şey demedim."
Murat ordan atlayıp :
"Kardeşim birtanecik sevgilime laf etme yengen sonuçta"diye tabir yerindeyse yırtık çoraptan çıkan parmak gibi ortaya çıktı. Murata sinirle dönüp
"Bana bir daha sevgilim ya da millete bu yengeniz deme yeter artık ya SENİ SEV-Mİ-YOR-UM kaç kerde daha söyleyeceğim anlama kıtlığın mı var acaba? Seni sevmediğini aklına soksan senin için daha iyi olacak "
"Kızım bende sana kaç kere söyleyeceğim sen den asla vazgeçmeğim sen bana ne kadar seni sevmiyorum desende senden asla vazgeçemeyeceğim ne zaman ben ölürsem o zaman vazgeçerim sen ölsen bile senden asla vazgeçmeyeceğim sende bunu aklına sok"
Ben tam ona cevap verecekler sınıf kapısı açılıp bizimkiler ardından da müdür yardımcımız içeriye girdi ve ben böylece Murata söyleyeceğim lafları yutmak zorunda kaldım. Müdür yardımcımız bugün ayşen hocanın olmadığını, kendisininde dersinin olduğunu, sadece yoklama alacağını söyleyip mertcana uyarıda bulunup yoklama alıp gitti. Ben de hem Murat olayından hemde matematik dersini işlemediğimizden moralim bozulmuştu. Ben bu çocuktan nasıl kurtulacağım ya yeter bunun ki ne aşk ne sevgi resmen bu takıntı ya bıktım insan 3 senede birinden vazgeçer değil mi ya? Bu çocuk öyle değil işte defalarca aramızda bir şeyler olmayacağına söylememe rağmen bir türlü anlamıyor. Sıkıldım artık bunları düşünmek istemiyorum. Ama insan ister istemez düşünüyor. Telefonumu çıkarıp kulaklığı takıp camdan dışarıyıyı izleyip müzik dinlemeye başladım. Öyle şahane bir manzara yoktu. Camlar Üsküdarın işlek bir caddesine bakıyordu. Yoldan geçen insanları ve yağmurun yağışını seyrediyordum. Acaba onların hayatları nasıldı? Amann diye içimden geçirip yağmuru seyretmeye ve müzik etmeye devam ettim..
~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆~☆Evet bugün ki bölümümüz bu kadardı 1. bölümden kelime sayımız az 881 kelime. Yanlışlarım varsa affedin. Vote ve bölüm hakkındaki yorumlarınızı merakla bekliyorum. Hepinizi kocaman öpüyorum😙😙😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI SIRLAR
General FictionSimay sıradan bir hayat yaşayan sıradan bir kızdı.Babası bir şirkette mimarlık annesi ise bankacılık yapıyordu. Simay ailesini ama en çok babasını seviyordu. Annesini ne kadar sevsede annesi Simay'ın anlamadigi şekilde kendinden nefret ediyordu. Ann...