Message Bottle // l.h.

10. Bölüm

"Evet Bay Cooper?" Dedi nefes nefese. Böyle nefes nefese olmasının sebebi dışarı çıkarken attığı iki adım değil yaşadığı heyecandı. "Ah evet Bay Hemmings öncelikle iyi akşamlar. Herhangi bir gelişmede sizi haberdar etmemi istemistiniz." Luke elini yumruk yapmış kemiriyordu. "Şişenin nerden gelmiş olduğunu büyük olasılıkla tepsit ettim. Büyük olasılıkla diyorum çünkü her zaman için çok ufak da olsa bir yanılma payı vardır." Luke sağa sola yürüdü cevabı bekliyordu. "Orada mısınız Bay Hemmings?" Dedi uzun süredir ses duymayan Bay Cooper.
"Afedersiniz evet evet burdayım. Peki şişe nereden gelmiş?" Diye sordu kıpırdanarak. "Graldton. Graldton kıyısında bir sahilden bırakılmış olmalı." Dedi Bay Cooper sakin bir sesle. Luke hiçbir şey söylemedi. Bir an dili tutulmuştu sanki. "Bay Hemmings orda mısınız?" Bay Cooper'ın sesini duydu ama ne dediğini algılayamadı. Bir an bütün vücudu kas katı kesilmişti. Sevinmesi gerektiği halde bir tepki veremedi. Uzaktan gelen ve gittikçe yaklaşan 'orda mısınız?' sesleriyle dünyaya dönüş yaptı. "Teşekkürler Bay Cooper" dedi ve telefonu kapattı. İşte bu diye düşündü. Her şeyin son bulduğu yer. Artık Katie'me kavuşuyorum. Gerçekten ne olduğunu kavrayınca "çocuklar" diye bağırarak tekrar içeri girdi.

"Şişe" biraz nefes aldı. "Şişenin geldiği yeri bulmuşlar" dedi. Hepsi şaşırmıştı ve ne diyeceklerini bilemediler sessizliği Calum bozdu "Neresiymis?" Dedi. Ses tonundan gerçekten de merak ettiği belli oluyordu. "Graldton. Buna inanabiliyor musunuz? Oraya hiç olmadığımız kadar yakınız. Hemen şimdi yola çıkıyorum" dedi. Calum onu sakinleştirmeye çalışır gibi ellerini aşağı indirdi "Sakin ol Luke. Şey... biliyorsun ki oraya şimdi gidemezsin" dedi. Luke'un yüzü Calum'un dedikleri karşısında aniden buruştu. Michael devam etti. "Dostum 2 gün sonra bir konserimiz daha var bunu biliyorsun" dedi sakin bir ses tonuyla. Luke, Michael kadar sakin kalmadı "Graldton burdan sadece 5 saat uzaklıkta" dedi. Michael devam etti "Farkındayım ama oraya gidince araştırma yapman gerekecek nereye gidecegini bilmiyorsun" Luke biraz daha dehşete düşmüş baktı. Ashton kalkıp elini Luke'un omzuna koydu "Her ne kadar başta dalgaya vurmuş olsak da bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz Luke. Sadece grubu da düşünmen gerekli. Konserden sonra hiçbirimiz seni tutmayacağız" dedi ve sanki Luke onun küçük kardeşiymişcesine omzuna birkaç kez hafifçe vurdu. Luke bir şey demedi sadece kafa salladı.

Haberi ilk duyduğunda sevinememişti. Belki de Katie'ye kavuşması için kısa bir süre daha olduğunu hissetmişti.

Wooow bölüm attım çok uzun süredir bölüm atmadığım için tekrardan gerçekten çok özür dilerim 😕
Ve biraz reklam profilimde "Disqualified" adındaki Luke texting'ime de bakarsanız çok sevinirim 😄