Bölüm 20

46 7 0
                                    

Akşam olmuş yemekler yenilmiş ve herkes odalarına çekilmişti. Okyanus'la Ediz kararlaştırmış ve bugün çalışma yapmayacaklardı.

Evde nedeni bilinmedik bir sessizlik vardı. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Biri ses çıkarırsa fırtına başlayıp her şeyi yok edecekmis gibi kimseden tek ses gelmiyordu.

Çağatay günün yorgunluğuyla uyuyakalmis , Ediz uyumak için hazırlanıyordu.
Nehir de yatmış ama bir türlü uyuyamiyordu.
Tek yatağının dışında olan Okyanustu.
Bundan sonra ne yapmasi gerektiğini, ne yapacağını düşünmekten uyuyamamisti. Zaten çok da uyumayi sevmezdi.

Okyanus uyuyamayacagını anlayınca odasından dışarıya çıkıp mutfağa girdi. Rahatlatmak için kendine kahve yapti. Eline aldığı kupasiyla bahcedeki cardagin oraya gitti.
Her seyi planlayacakti bu gece. Çünkü sürekli plan yapmayı düşünmektense tek seferde plan yapıp ona göre davranması daha kolay olurdu. Planı ise çok basitti.
Ablani koru ve Müfit'i öldür.
Her şey yukardaki plana sadık kalınarak yapılacaktı.

Okyanus sabah ışıklarıyla birlikte ne yapacağını bildiği için derin bir oh çekmişti.
Saate baktığında Ediz'in kendisini uyandırma saati geldiğini anladi. Kupasini da alarak eve geldi. Odasinda üstünü değiştirip salonda hazır bir şekilde beklemeye başladı. Ediz'in odası alt katta olduğu icin ilk karsilasacaklari yer salon olduğu için orda bekliyordu. Ediz karşısında Okyanus'u görmeyi beklemediginden bir hayli şaşkındi. Tek diyebildigi
-Madem hazırsın çıkalım dedi. Okyanus la beraber koşmaya başladılar.
Dağlık bir bölge olmasi Ediz'in de işine gelmişti. Okyanusun nefesini çok kolay acabilirdi. 45 dk koşunun ardından dövüşmeye başlamışlardı.
Ediz normalden biraz sert vurarak Okyanus'un direncini arttirmaya çalışıyordu. Okyanus Ediz'in sert vurmasina karşı oda sert vuruyordu. Ama Ediz kadar iyi olmadığı icin Ediz çoğu hamleyi kolaylıkla savusturuyordu. Okyanus ve Ediz'in 2 saatlik kaçma kovalamaca gibi gecen dövüş provasi bittiğinde Okyanus kendini yere atmış ve derin derin nefes alıp veriyordu.
Kendisi de bir sporcu olmasina ragmen Edizi bir türlü mağlup edemiyor ve onun zorlamalari karşısında dayanamiyordu.
Ediz ise bilerek Okyanus'a bu kadar yukleniyordu. Çünkü girdikleri dövüşlerde cok daha acı cekebilirdi.
Okyanus:
-Benden bu kadar şimdilik duralim lutfen dedi.
Ediz kabul edip eve geri donduler.

OKYANUSTAN

Eve döndüğümüzde ablamla Çağatay i kavga ederken bulacağım hiç aklima gelmezdi. Ne ara uyanıp kavga etmeye başlamışlardı ki?
Ediz'le ortalarına girip ayirdik. Yoksa ablam birazdan Çağatay in yüzünde sayısız cizik bırakacakti.
-Hey sultanim sakin ol noluyor burda dedim. Ablam bana bakip:
-Oh Allah'a bin şükür burdaymışsın demek. Dedi.

Ben ne olduğunu anlamadan bana sarıldı. Kafam karışık halde ablama bakmaya devam ederken Ediz araya girip:
-Burda noldugunu biri anlatabilir mi artık? dedi.

Çağatay da ellerini kaldırıp:
-Teslim oluyorum sadece Nehir i birazcık kızdırmak istemiştim ama o işi ciddiye aldi. dedi.
Ablam benden ayrılıp tekrar Çağatay'a saldiracagi anda ben ablami tuttum.
-Suna bak birde sakaydi diyor. Benim kalbimr iniyordu burada dedi.
Ben bir ablama bir de Çağatay'a bakip:
-offf yeter artik biri adam akilli anlatabilir mi acaba? dedim.
Yeterince yorulmustum ve Çağatay'ın sacmaliklari yüzünden hala ayaktaydım. Edizde bana onay verdiginde Çağatay anlatmaya başladı.
- Kusura bakma Okyanus sabah uyandigimda pardon uyandırıdığımda demek istemiştim ablanın bağıran sesini duydum. Koşarak yanına vardığımda evin içinde deli gibi seni ararken buldum. Noldu diye sorduğumda senin olmadığını her yere baktığı halde seni bulamadığını söyledi. Sizin sabah çalışmaya gideceğinizden haberi yoktu anlaşılan. Bende bunu fırsat bilip Nehire Ediz'in seni kaçırdığını ve bir sure getirmeyecegini soyledim. Ablanda o sinirle beni kedi gibi tırmalamaya başladı. O esnadada siz geldiniz zaten dedi.

Ablama su anda inanamiyordum. Ediz'in beni kaçırmış olabilecegini düşünüp Çağatay'ı dovmustu. Koca bir kahkaha attım. Ediz de bana katıldığında ise gulmemiz cogalmisti. Edizle ben gulerken ablam kizarmaya basladi. Çağatay da bize katilinca ablamda daha fazla dayanamayıp oda gulmeye basladi. Hepimiz deli gibi guluyorduk. Sanki herşeye inat mutluyuz be der gibi guluyorduk.

En son gozumuzden yaslar gelince kendimizi susturabildik. Ben duşa girecegimi soyleyip odama ciktim. Ediz de kendi odasina gitmisti. Cagatayla da ablam kavga ederek kahvaltı hazirlamak icin mutfağa gittiler.Bu gunden itibaren rutin olarak hep ayni seyleri yapacaktik. Taki son haftaya kadar...

İNTİKAM ATEŞİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin