Gizemli 🌀

25.Bölüm-Ceza

''Niye hemen kabul ediyorsun ki kızım biz ne anlarız bahçe işinden ?'' Begüm'ün haklı isyanıyla bende onu onayladım.

''Merak etmeyin kızlar. Kolay olucak ben sürekli anneme yardım ediyorum bahçe konusunda. O yüzden en zahmetsiz olan bahçe bizimkisi.'' Çardağa geçip Hakan'ın yanına oturdum.

''Evet cezanız neymiş ?'' Emre'nin sorusuyla Begüm ona cevap verdi.

'' Dört evin bahçesini temizleyip yeni çiçekler ekip çimleri biçip çitleri boyucakmışız.'' Deyip gözlerini devirdi. Hakan beni kollarının arasına alıp sarılırken bende başımı göğsüne dayayıp cezamızı düşünmeye başladım.

************************************************************************************

Kasım ayında olmamıza rağmen hava da ki güneş yeterince yakıcıydı. Bir de üstüne bahçe temizleme-düzenleme adı altında bir cezamız vardı ve başımızda bekleyenlerimiz de annelerimizdi. Bizim evin bahçesinde çiçekleri ekmek için küçük çukurlar açarken onlar da bizim olduğumuz tarafa sandalyelerini çekip keyifle kahvelerini içip dedikodularını yapıyorlardı. Elif peşinde Bora'yla birlikte babamların aldığı kasımpatıları bizim açtığımız çukurların yanına getirip bıraktı. Bora Elif'in yanağına bir öpücük kondurup geri döndükten sonra Elif'te kasımpatıların olduğu sandıklardan birini benim yanıma birini de Ada ve Begüm'ün yanına bırakıp bana yardıma geldi. Dördümüz en hızlı halimizle çiçekleri dikmeye başladık. Çiçeklerin yarısına geldiğimizde babamlar da gelmiş ve annemlerin yanına geçip onlarda kahvelerini istemişlerdi. Hepsi keyifle sohbet edip bir yandan da bizi gözetliyorlardı. Akşama doğru çiçekler bitmiş bahçenin yarısı kasımpatılarla dolmuştu. Bütün bahçeyi saran kasımpatı kokusuyla birlikte kendimizi çimlere atıp dinlenmeye başladık.Biraz dinlendikten sonrabahçenin etrafında ki yabani otları temizlemeye başladık. Yabani otlar biziçiçekler kadar zorlamadan işimiz bitmişti. Annemler biz çiçekleri dikerken içtikleri kahvelerini bitirip içeri girmişlerdi. Hakan'lardansa haberim yoktu. Sabahtan beri onu görmemiştim ve çok özlemiştim.Annemin bize seslenmesiyleiçeri geçtik.Masa hazırlanmış yemek için hepsi yerlerine geçmişti. Bir tek bizim oturacağımız yerler boştu. Hızlıca alt katta ki lavaboya gidip sırayla elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra masada ki yerlerimize geçip yemeğimizi yemeğe başladık. Babamların bizimle alay ettiği bir yemekten sonra herkes evlerine dağılınca bende odama gitmek için merdivenleri tırmanmaya başladım. Odama girip üstümü değiştirdikten sonra ışığı kapatıp yatağıma geçtim.

*****************************************************

Ertesi gün bu sefer de Begüm'lerin bahçeyi temizlemek için toplandık. Havanın sıcak olması nedeniyle kısa kollu bir t-shirt ve askılı bahçıvan tulumumu giydim. Begüm'le Elif ağaçların altında ki yaprakları toplarken ben ve Ada çim biçme makineleriyle çimleri biçiyorduk. Etrafa yayılan taze çim kokusuysa birazcıkta olsa yorgunluğumu alıyordu. Kulağımda ki kulaklıklardan birini kızları duyabilmek için çıkarmıştım ve tek kulağımdan yayılan müzikle birlikte bahçenin yarısının çimlerini biçmiştim. Ada evin yan tarafından arka bahçeye doğru yöneldiği için ön tarafta ki bütün çimler bana kalmıştı. Sıcak terlememe sebep olurken Begüm'ler ağaçların gölgesinde oturmuş dinlenmeye başlamışlardı. Yaklaşık bir saat sonra ön tarafta ki biçilmesi gereken bütün çimleri biçtiğimde Begüm'le Elif'te işini bitirip bahçede ki oturma grubuna yayılmışlardı. Bende yanlarına gidip kendimi gelişi güzel bir koltuğa attım. Ada büyük ihtimal hala işini bitirememişti ki yanımıza gelmemişti. 10 dakika kadar sonra Ada'da işini bitirip yanımıza gelmişti. O da kendini benim çaprazımda ki koltuğa attı.

''Yalnız kızlar size bir şey söyliyeyim mi ? Bu bahçe işi gerçekten yorucuymuş. Belimi hissetmiyorum lan.''

''Al benden de o kadar.'' Diye cevap verdim Ada'ya. Begüm yayıldığı yerde uyuklarken Elif'te telefonuyla uğraşıyordu ki büyük ihtimal Bora'yla konuşuyordu. Bende cebimde ki telefonumu çıkarıp Hakan'dan hiç arama ya da mesaj var mı diye kontrol ettim. Sabah ki konuşmamızdan sonra bir daha mesaj atmamıştı. Arama bölümüne girip onun adını bulduktan sonra objeyi yeşile kaydırıp telefonun çalmasını bekledim. Telefon ikinci çalışınca açılınca yerimden kalkıp bizim bahçeye bakan tarafa yürüdüm.