↠ Sorgu ↞

62 32 12
                                    


Kayla Avcı;

Tarih dersinin proje ödevi için tüm günümü kütüphanede harcamıştım. Kötü hava şartları yüzünden evde internetimiz olmadığından dolayı projeyi eski usul yapmak zorunda kalmıştım ve bu havada böyle bir projeyi yapmak zorunda bıraktığı içinde tarih hocama öpücüklerimi gönderiyordum! Gidip kendini zevkle becerebilirdi. Tüm gün uğraşmama rağmen hala daha kustuğumun projesi bitmediğinden dolayı evde devam edebilmem için kütüphanede bulduğum bir kaç kitabı da kiralayarak yanıma aldım ve şimdi buradayım. Şansıma yoldan dolmuş bile geçmezken buz gibi havada kulağımda kulaklıklarım, Nedim Kuru - yeni bir kitap aldım şarkısıyla yürüyordum. Başımı atkımın içine biraz daha gömerek rüzgardan dolayı düşen kapüşonumu yeniden başıma taktım ve sokak ışıklarının aydınlattığı kadarıyla elimdeki kitabı okumaya çalıştım.

Bir yandan şarkıyı mırıldanıp yürürken bir yandan da kitaba göz gezdiriyor, istediğim konuyu bulmaya çalışıyordum. Tam o an adımlarımı durduran bir ses işittim. Şarkıyı delip geçerek kulağıma ulaşan silah sesiyle olduğum yerde donup karşıma baktım. Bir herif yerde yatan bir adamı ayağıyla yere bastırıyordu. Adam gözlerini hafifçe kısarak elindeki tabancanın tutuşunu sıkılaştırdı ve yerdeki adamın kafasına nişan alarak artarda ateş etti. Adamın kafasından geriye bir şey kalmayıncaya kadar ateş etmeyi sürdürdü. Kanlar ayaklarımın ucuna kadar gelerek etrafa saçıldı. Ateş eden herifin üstü başı kan içinde kalmıştı fakat bunu pekte umursuyor gibi gözükmüyordu. Dehşete kapılırken tek yapabildiğim araba görmüş bir kedi gibi karşımda olan cinayete bakmaktı. Beynim bana koşup kaçmam gerektiğini emretse de vücudum beynimin emrine karşı gelmiş donup kalmıştı. Resmen karşımda cinayet işleniyordu!

Karanlıkla iyi anlaşan siyah saçları ve uzun kaslı vücuduyla bir katil duruyordu karşımda. Adam elindeki silahı yavaşça indirirken kafasını hafifçe yukarıya kaldırıp buz gibi olan havadan derin bir nefes aldı ve o nefesi gülerek geri verdi. Zevk alıyormuş gibi bir hali vardı. Bir şey diyebilir miyim? Sanırım sıçtım. Adamın gözleri gözlerimi bulduğunda nefesimde dahil tüm hücrelerim kilitlendi. Elinde sımsıkı tuttuğu silahı hafifçe gevşetirken gözlerini kısarak bana baktı. Gecenin karanlığından dolayı yüzünü pek seçemiyordum fakat şuan  beni incelediğini hissedebiliyordum. Uzaktan kulaklarıma işittiğim polis siren sesleriyle sonunda bir tepki verip yutkundum. Karşımdaki katilin yanına bir adam gelerek elini katilin omzuna koydu.

'Azrail hadi, polisler geliyor. Kızı biz hallederiz.'

Halletmek mi dedi o? Ne yapacaklardı ki? Ahh demek ki buraya kadarmış Kayla. Kaderinde 20 yaşında ölmekte varmış. Eğer bana bir şey yapmaya kalkarlarsa kendimi nasıl savunacağımı bilmiyordum. Adamların silahı vardı benimse çığlığımdan başka bir şeyim yoktu ki bu herifler için beni susturmanın pekte zor olduğunu sanmıyordum. Üstelik beni görmüş olmaları kaçma ihtimalimi yok etmişti. Eğer kaçarsam peşime düşeceklerdi ve sayıca fazlaydılar. Koşuda iddialı olmayan biri olarak kaçarsam yakalanacağım kesindi. Bu yüzden bende olduğum yerde hareketsiz kalmaya devam ederek korku içinde onları izlemeye devam ettim.

Az önce gözlerimin önünde bir herifin kafatasını paramparça eden adam diğer adama bakarak bir şeyler dedi fakat duyamamıştım. Bir kaç saniye sonra ise hepsi seri şekilde arabalara binerek uzaklaşmaya başladı. Önümde duran katil ise yeniden beni gözlerinin hapsine aldı. Bir kaç saniye baktıktan sonra ise o da hızla yanımdan ayrıldı ve bir süre sonra gözden kayboldu. Bulunduğum sokağa ölüm sessizliği düşerken etrafıma baktım.

Hassiktir! Katliamın ortasındaydım. Her yerde ölü adamlar vardı. Kan kokusu midemi kaldırıyordu. Kan gölünde gibiydim. Polis sirenleri giderek artarken kısa süre içinde polislerde yanıma gelmişti. 40lı yaşlarda erkek bir polis yanıma gelip bana sorular sormaya başlamıştı.

13.BölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin