18.Yaş Günü(+18)

Tesadüfler

Bölüm şarkısı:Ariana Grande-Let me love you

Sabah kalktığımda yatağımın yanındaki ağırlık beni rahatsız edecek kadar vücudumu olması gerekenden havada tutuyordu.

"Ya abi !"dedim.

Gülerek beni yataktan attığında uyumadığını anlamam çokta uzun sürmemişti.

"Ya varya tam bir gerizekalısın,saat 1 be ayı! Annem sabahtan beri sana sesleniyor bende pislik yapayım dedim"dedi.

Abim komik bir insadı. En kötü zamanlarımda benim yanımda olarak o melek yüzünü göstermişti. O beni Mutlu ediyor, hayatıma neşe katıyordu. Kıskanç odun orospu abim.

Yataktan kalkarak koşa koşa tuvalete girdim. Malum işlerimi giderdikten sonra sofraya oturdum. Babamın yüzünü gördüğüm an yüzüm düştü.

"Hayırdır, betin benzin attı tatlı kızım."dedi ardından sahte bir gülümseme gönderdi.Aynı sahte gülümsemeyle karşılık verdim.

"Hayatımın içine eden bir adam karşımda, bence şeytan bile senin yanında tövbe eder. Şu yüzüne bir bak, göz altların mosmor, saçın şekilsiz, kambursun. Bari hayatımı mahveden adam insan olsaydı, üzgünümki seni ciddiye almak içimden gelmiyor."dedim.Bu sefer de beti benzi atan karşımda duran adamdı.

"Yeter"dedi net bir sesle.

Derin bir nefes alıp sofradan kalktım.Yüzümdeki zafer gülümsemesiyle odama üstümü giyindim. Çağla ile buluşmak istiyordum.Şu an tek ihtiyacım olan bir arkadaştı.Komidinin üzerinde duran telefonumu alarak onu aradım.

"Alı Çağla müsait misin."

"Şu anda babamın iş yerindeyim ve bana birkaç dosya verdi onları düzenlerken bir yandan da yakışıklı stajyerleri kesiyorum."

"O zaman sana iyi çalışmalar nasıl olduğunu sormak için aramıştım cevabımı aldığıma göre bay bay."

"Am-"

Diyemeden telefonu kapattım sinirlenmiştim neden o orda mutluyken ben burda mutsuzdum neden hep benim başıma birşey gelirdi acaba lanetli miydim?Sinirle elimi saçlarımdan geçirdim ve üzerimdekileri çıkarıp siyah spor taytımı ve spor kazağımı üzerime geçirdim ardından telefonumu ve anahtarımı alıp evden çıktım.

Dalgın dalgın yolda yürürken adımlarımın beni sahile götürdüğünü farkettim biraz deniz havası almak iyi olucaktı.Sahilde yürürken el ele tutuşan çiftler mutlu suratlar görünce kendimi biraz garip hissettim.

Neden ben böyle değildim? Neden sevilmiyordum ben ? Ne yapmıştımki?Ardından aklıma yüzsüz odun kafalı öküz geldi.
Nasılda anahtarı pantolonunun içine atıp onu öpmemi isterdi?

Bir banka oturdum. Yanağımdaki süzülen gözyaşlar üzerimdeki pantolona damlıyor, ıslaklık soğuk olan vücudumu donduruyordu.Sevmediğim bi insanla evlenmeye zorlanıyordum, beni sevemeyecek bir insana veriliyordum. Onun olacaktım yahu, köpek gibi acı çektirecekti bana. Kimdi, adı neydi bilmiyordum. Uzun muydu kısa mıydı, ne içerdi ne yerdi, kaç yaşındaydı? Belkide Dedem yaşında bi insanla evlenecektim.

Bu düşünce beni çığlık ata ata ağlatmaya yetmişti. Vücudumdaki kollar Beni ısıtıyordu.

"Üzülme, abla"dedi.

Tahminen 5 yaşlarındaki bir çocuk ağlamamı gidermeye çalışıyordu. Küçük gülümsemesi ve yeni çıkmaya başlayan dişleri ona ayrı bir tatlılık katmış, yavru köpek gibi bakan bakışları beni ona sarılmaya zorluyordu. Hafifçe sarıldım.