"Merhaba anne ben geldim.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Yetimaneye gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,Seni çok seviyorum anne artık intikam zamanı geldi biliyorum kızıyosun bana ama seni benden alanlara bir bir ödeticem anne hem sana söylemem gereken bişeyler var bak ben artık senin mezarına gelemiycem ama şu intikamımızı alıyım gelicem yanına annem seni yanlız bırakmam burda gitme vakti geldi annem" ayağa kalkıp aldığım çiçekleri dizdim toprağına " hoşçakal annem hoşçakal"
Yetimhaneye geldiğimde bavulumu hazırladım neyseki yarın gidiyorum kurtuluyorum burdan intikamımı almaya gidiyorum 12 yaşımdan beri intikam almak için yaşadım ben yoksa dayanamazdım bu acıya neyse kısa bi duş alıp çıktım ve yatağa uzandım olanları düşündüm daha doğrusu yapacaklarımı.Arabayı park edip şirkete girdim bütün çabalarımın,bütün acılarımın yaşandığı yer burası ben burda babamı kaybediyodum ama neyseki sağlık görevlileri erken müdahale etmişti belki etmeseler babam gidiyodu düşünmek bile istemiyorum bu hayatta benim için tek önemli olan kız kardeşim ve baba annemi hiç görmemiştim 13 yaşına kadar taki evimize gelene kadar bütün gerçekleri orda öğrenmiştim babam apar topar çalışma odasına götürmüştü onu orda tek cümlesini takılmıştım sakın sakın çocuklarıma anneleri olduğunu söyleme senin ne mal olduğunu bilmesinler seni onların başına getirmekle hata yapmıştım bi zamanlar ne bok olduğun orda çıktı meydana sana her ay para yatırıcam sakın karşımıza çıkma sanem yoksa bu sefer seni gebertirim şimdi defol ha şunuda unutma eğerki bidaha beni altına yattığın adamlara kıskandırmaya çalışırsan seni o bok çukuruna gömerim şimdi defol. O gün çok ağlamıştım babam gelip neden ağladığımı sorunca anlatmıştım ona onları duyduğumu ilk baş kızmıştı sanra her şeyi bir bir anlatmıştı bana kız kardeşim bilmiyo sadice o kadının öyle olduğunu büyüdüğü zaman sormuştu babama herşeyi anlatınca inanmadı ona araştırdı tabi o bok çukurlarından birinde ölmüştü.
Sonrada bidaha sormadı zaten.Odama girdiğimde ayşe bugün yapacak olduğum toplantılarımı söylüyodu bizle 14 seneden beri çalışıyodu sadıktı yani her neyse.
" Ömer bey bugün sancak beyle görüşmeniz var daha sonra da zişan holdinge gideceksiniz saat 18.00'dan sonra bi işiniz yok ömer bey"
"Peki çıkabilirsin ayşe bi dakka bana bi şekersiz kahve söyle"
" tabi ömer bey başka bi isteğiniz " kafamı olumsuz anlamda sallayıp çıkmasını söyledim.Garaja geldiğimde daha otobüs gelmemişti bende banklardan birine oturup bekledim istanbuldan ankaraya gidicektim annemi bu koca şehirde yanlız bırakıyorum intikamımı alıp gelicem ama onlar bize hiç acımamıştı beni o yangında salih amca kurtarmıştı sonrada yetimhane işte şimdide salih amcayı bulmaya gidiyorum zaten anlayamamıştım çocukluğu herşeyi burda geçmişti neden apar topar gittiki sonrada ankaraya taşındı haberini aldım bulucam onu herşeyi sorucam annemin babamın düşmanımı vardı örenmem gerekiyo bunu eee tabi yıllar geçmişti inşallah bişey gelmemiştir başına " ankara yolcusu kalmasın hadi hadi" hıh geldi işte otobüse binip cam kenara oturdum yanımada yaşlı bi teyze oturdu gidiyodum işte annemi herşeyimi burda bırakıyodum gözümden yağmur tanesi gibi süzülüyodu yaşlar neden biz neden ben neden annemin başının dibinde oturmak yerine burdayım ama bize bunu yaşatanların hepsi cezasını çekicek." kızım harap ettin kendini söylemiyim diyorum ama aşk acısımı çekiyon ayyy illet geldi bu erkeklerden değmez kızım değmez" teyzenin söylediği şeye az da olsa gülmüştüm ama ben hiç aşık olmamıştım ki kimse sevmemişti beni acaba benide seven olurmuydu" yyok teyze ne aşk acısı ben çocukluğumdan beri istanbuldayım şimdi ankaraya gidince bi üzüldüm"
" üzülme yavrum üzülme zaten çivisi çıktı buranın"yine güldürmüştü beni yol boyunca teyzenin anılarını dinledim bi nebze olsa eylenmiştim.
Garajda inmiştim nereye gidicektim ben bu koca şehirde yol yordam bilmezdimki en iyisi durak bulup minübüse binmekti biraz yürüdükten sonra durak buldum karşıya geçicek olan bir bayanı durdurup" şey abla ben sarahlı sokağı arıyorum da yardımcı olurmusun" " bak şu kızı görüyomusun onu takip et onun evide oralarda" "teşekkür ederim" diyip gösterdiği kızı takip ettim.
" şey bakarmısın" diyip kızı durdurdum." Nevardı" " sen sarahlı sokağa gidiyomuşsun beni de oraya götürürmüsün rica etsem" " takıl peşime" diyip yürümeye başladık . Acavba salih amcayı biliyomudur ki" şey sen buralardansınya beni bi akrabam oturuyoda burda salih amcayı tanıyomusun" " ayy sen bizim mahallenin delisini mi diyon""ne" " bu ben daha 14 yaşındayken geldi bizim oralara karısıylan,sonrada bunlar kavga etmiş kocasıyla bu salih birine kötülük etmiş te ondan pırını pıltını toplıyıp adamı terk etti sonrada bu adam dellendi" " nası ama ya beni o adama götürürmüsün" " ben canımı sokakta bulmadım evinin oraya götürürüm ama daha fazla gitmem " " ttamam " nası olurdu bu salih amca kimselere kötülük etmezdiki bi ara sokağa girip durdu" hah burası işte bak eminmisim bu adam manyak gelen herkezi boğuyo" kızı takmayıp" teşekkürler yardımcı olduğun için" diyip yürüdüm kapıya geldiğimde bi korku bastı acaba benim dediğim salih amcamıydı hadi bismillah kapıyı tıklatıp bekledim kapı aralanınca açana baktın salih amcaydı neler olmuştu ona böyle" ssalih amca" " kumru".Bu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz
Sınır 10 yorum
15 vote lütfen.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMRU
Teen FictionNe yaparsa yapsın geçmiycekti acısı her geçen gün belirginleşiyodu,onlara bunu yapanlardan bir bir intikamını alıcaktı. o gün tek onun canı yanmamıştı aileside kül olmuştu o koca yangında ama hep intikam ateşi kasıp kavurmuş yüreğini hep o günü bekl...