Multi: Alya...
"Sen salona geç bende üstümü değiştirip geliyorum."
"Tamamdır fıstık."
Pamir salona doğru ilerlerken bende merdivenlere yönelmiştim. Pamir ve ailesi Ayazlar taşınmadan önce her yıl üç veya dört kez gelirdi ve bizde hep birlikte vakit geçirirdik. Ayazlar dan sonra iki defa görmüştüm onu sadece, ilki tatil için Çeşme'ye giderlerken ikincisi ise annem ve babamın cenazesindeydi zaten o günde hemen dönmüşlerdi tekrar İstanbul'a.
Üstümü değiştirmiş, mutfağa gitmiş ve patatesleri kızarması için öylece bırakmıştım. Sanırım artık Pamir'in yanına gidebilirdim. Ben salona gittiğimde oda bir futbol kanalı açmış ve onu izlemekle meşguldü.
"Anlatın bakalım Pamir bey hangi rüzgar attı sizi buraya?"
Televizyonu kapatıp bana döndü. "Sizi görmeye geldim ya." Yedim mi? Tabi ki hayır.
"Yemedin değil mi?" Sanırsam bu ailenin genlerinde vardı bu kadar zekilik.
"Tabi ki de yemedim."
"O zaman ben anlatayım kısaca sana, okulda kavga ettim ve sonuç olarak atıldım."
"Orasını anladım zaten Pamir neden kavga ettin onu soruyorum ben." Derin bir of çekip kafasını arkaya attı.
"Okulda kavgalı olduğum bir çocuk vardı bunun yüzünden çok gittim zaten disipline ama babam bir şekilde halletti her defasında sonuncusunda çocuk biraz hasar alınca da babam bile kurtaramadı."
"Naptın çocuğa?"
"Kendi kaşındı valla ben tam kahvemi almış güzelce içecektim ki birden karşıma çıktı bende yanlışlıkla üstüne döktüm. Ayıp şimdi söylemesi ama yandı biraz. Bakma bana öyle ben hiç bilerek döker miyim?"
Açılmış gözlerimle istemsiz bir şekilde kafamı salladım. Bu iki kuzenden her şeyi bekliyorum ben artık.
"Sonra noldu peki? Kahveyi döktün diye pardon bilmeyerek döktüğün kahve yüzünden atılmadın herhalde."
"Cık. Küfür etti bende sinirlendim dövdüm bunu ama biraz fazla kaçırmışım burnu kırıldı."
"Oha Pamir."
"Küfür etmeseydi oda."
"Pamir dur tahmin edeyim Ayaz'ın buraya geldiğini öğrenince kendini okuldan attırmak için yaptın değil mi? Çünkü annenler hayatta izin vermezdi söylesen sende hemen kaçma bahanesiyle İzmir'e geldin."
Bu sefer gözleri açılma sırası Pamir deydi. Ayaz'la birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını bilirdim ve böyle bir şey yapması da onun için olağan bir şeydi ve Tuna ailesine özgü olan kavga olayı Pamir de de mevcuttu tabi ki.
"Oha nereden bildin sen böyle olduğunu?" Keyifli bir kahkaha atarken ayağa kalktım.
"Seni tanıyorum diyelim."
Mutfağa ilerlerken oda arkamdan geldi.
"Aramızda kalacak değil mi bu?" Patateslerin olduğunu görüp tabağa koydum."Sırrın bende güvende merak etme." Böyle söylememle yanaklarımı sıkmaya başlayıp yanağımdan öptü.
"Bu yüzden seni seviyorum işte."
"Ohaaa."
Arkamız dan bir şeylerin düşme sesi ve kuzenimin çığlığı gelince ikimizde arkamızı döndük. Alya elindeki poşetleri düşürmüş gözleri ve şokla açılmış ağzıyla karşımızda duruyordu. Tamam kuzenimin her halini gördüm falan ama bu tip sanırım biraz bana ağır gelmişti. Fakat Pamir'e baktığımda yüzündeki gülümsemeyle kuzenime bakıyordu. Hayırdır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
ChickLitMutlu olmak sahi o kadar kolay mıydı? Peki ya mutluluğu çoktan kaybetmiş genç bir kız daha ne kadar hayata tutunabilirdi?