Umarım bu hikaye hoşunuza gider çünkü ben yazmaktan çok zevk aldım, ilk bölüm olduğu için biraz kısa oldu ama yeni bölümler yakında gelir, oylarınızı ve eleştrilerinizi bekliyorum :)) ❤ Bölüm şarkısı (Woodkid- Iron)
Gözlerimi açtım.
İlk gördüğüm şey, eşsiz bir şekilde pürüzsüz olan tavan oldu. Tavana, en küçük detayına kadar bulutlardan aşağı sarkan melek figürleri işlenmişti. Kusursuzca tasarlanmış ılık bahar esintisi odamın penceresinden içeri süzüldü ve dağanık saçlarımın içinden umursamazca geçti. Tüm gece aynı pozisyonda yorganımın arasında uzanmaktan zavallı eklemlerim ve kaslarım acıyla inliyordu. Doğruldum. Odamı inceledim geniş yatağımın üzerinden oda tam bir açıyla izleniyordu, her parça beyaz altından ve açık mavi ipekten tasarlanmış, bulutlarda yaşıyormuşsun hissi veriyordu.
Etrafı tararken gözüm aynalardan birindeki yansımama takıldı; bakır ve altın sicimler gibi saçlarım güneşin ilk ışıklarıyla alev aldı ve söndü sanki, ve bu tabloyla tezat oluşturan soğuk ve asi buz mavisinden de açık renkli gözlerim yansımama düşmanca baktı. Bembeyaz tenim, beyaz yatak ötüsünün içinde kaybolup gitmişti. Yatağım darmadağındı, ve şık geceliğimin pek de şıklığı kalmamıştı. Şu görüntümle biri beni görse Radia'nın prensesi olduğuma hayatta inanmazdı.
Evet bir prensesim.
Pek bildiğiniz prenseslerden değilim, sürekli başıma fantastik olayların geldiği ve bu olaylardan sonra beni yakışıklı nazik prenslerin kurtardığı falan yok. Hatta hayatımdaki en heyecanlı olay saray mutfağında çikolatalarını paylaşamayıp birbirine giren elli yaşındaki hizmetçiler. Ben daha çok sürekli lanet olası davetlere katılan ve meraklı bir prensesim. Tabii bunca havalı ırktan insanın arasında oldukça sıradan kalıyorum...
Radia, benim sonsuz krallığım. Yüzyılar önce yaşadığımız bölgeleri kasıp kavuran, radyasyon fırtınalarından sağ kalan toplumumun evi. 5 ulu ırkın kadim toprakları; batının mevsim insanları, kuzeyin buz şehirlileri, doğunun kara büyücüleri, güneyin sekil değiştirenleri ve kalenin safkanları.
Aklımdan yıllarca dersini gördüğüm ve kelimesi kelimesine ezberlediğim tarihimiz geçti: "Radia Krallığı'nın yer yüzünde hüküm sürdüğü zamanlardan önce, bu topraklara verilen isim Dünya olarak bilinmektedir. Dünya gezegeninde liderlik eden ırk, homo-sapientler yani insanlardır. Gezegen atmosferinin yüz yıllar boyu incelerek ilk bir kaç tabakasını kaybettiğinde, manyetizma bozulur ve kutuplar konum değiştirmeye başlar. Zaman dilimleri akıl almaz bir hızla değişirken, güneş rüzgarları gezegen kabuğunu aşındırırı, bunun sonucunda da magma ve çekirdekte enerji olarak sıkışan gaz atmosfere salınarak birikir. Fazla radyasyona ve zehirli gazlara maruz kalan homo-sapient ırkı farklı çeşitlerde mutasyona uğrar."
"Yeni tür, 5 farklı ırk olarak tek bir çatı altında; Radia Krallığı ismiyle toplanır. Bu ırklardan ilki, Batının mevsim insanları, diyarın mevsim döngüsünü sağlamakla hükümlülerdir, uzaktan normal insanlara benzeseler de, dikkatlice bakıldığında ciltlerindeki insan dışı ışık halesi ve renk değiştiren gözlerinden onları tanıyabilirsiniz, genelde barışçıl ve iyi yaratıklar olsalar da vahşileşenleri de yok değildir. Genellikle batı çeyrek çınar ormanlarında yaşarlar.
Kuzeyin buz şehirlileri, soğuk ve genellikle tatsız insanlardır, fakat savaş planlama ve takım çalışmalarında oldukça başarılıdır. Üst çeyrek buz okyanusunun yönetimi bu ırktadır, genelde tenleri mavi tonlarında ve gözleride bütünüyle simsiyahdır.
Doğunun kara büyücüleri, krallığın kara topraklarıyla yükümlüdür. Ayrıca Hartepsiah Zindanları da onlar tarafından korunmaktadır, farklı büyülü güçlere sahip olabilirler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RADIA
FantasyHayata gözlerimi açtığım anda, farklı olduğumu biliyordum. Herkes gibi değildim, safkan ya da değil. Ben farklıydım, onlar gibi olmayacaktım, onların istedikleri gibi davranmayacaktım, ve onların istediği kişiyle evlenmeyecektim. Ben istediğimi yapa...