Beni tanımayan çoğu insan benim bir kumar oldugumu bana söylerler."Size yapılana karşı kat kat karşılık verirde yinede haksızlığa uğrarsanız bilesinizki Allah sizledir."der ayetler.Evet önce herkese "merhaba" diyerek hikayeme başlıyorum...Sıradan olmayan günler gelmeye başlamıştı.Yani farklı hemde çok farklı.Bolluk,bereket ve kahkaha dolu geçirmiş oldugum günler yerini git gide fakirlik,yalnızlık ve mutsuzluğa doğru bırakıyordu.Bırakıyordu ve etrafımdaki insanların yavaş yavaş maskeleri düşüyor,kendisini çok sevdiğim halde,ben dibe çöktükce mutlu olan insanları görüyor ve hatta o dipten çıkmamıda istemezmişcesine benimle alay ederek üzerime toprak atışlarını görüyordum.Bu durum beni oldukca çok üzmüş ve bi haylide rahatsız etmişti.Üstelik elimizde olmayan nedenlerden dolayı "kader" dediğimiz şey beni ve ailemi bu hale getirmiş,derdimi kimseye anlatamaz olmuştum.Kaderi ise suçlayamıyordum,çünkü suçlasamda elime hiç bir şeyin geçmeyecegini biliyordum.Bişeyler yapmalıydım, bişeyler olmalıydı,muhakkak bu beni rahatsız eden,üzen,sıkan durumlar ortadan kalkmalıydı.Ama ne yaparsam bu durumları ortadan kaldırabilirdim?yoksa bu mutsuzluk ve dibe çöküş beni git gide etkiliyor,hayattan kopartıyor,iyice mutsuz ediyor,alışık olmadıgım bir ruh haline sokmaya çalışıyordu git gide çırpınırcasına yaşıyor,üzülüyordum.Artık hayatım böylemi oacaktı?Sonunda bir gün annem çıldırdı,babamı suçlayarak evi terk etti.Ben,babam ve kardeşim tek başımıza kaldık.Ortada, gür sesini ve mertligini kaybeden iflas etmiş bir baba,henüz 2 yaşında bir çocuk ve hayata hiç gözünü açmamış 16 yaşında utangaç,saf bir ben vardım.Olan biteni saflıkla izliyordum.Annem terk ettikten sonra kendime bir iş buldum.Bir fuarın otopark kısmında çalışıyordum.Bir yanım kendime böyle bir yerde çalışmayı grur yapıp yediremiyor,diğer yanımda ortada bir sorun olmadığını söylüyordu.Derken günler günleri kovaladı ve ben bir günde 2000 li yıllarda 3 milyon lira gibi bir rakamla eve bakmaya başlamıştım.Şimdinin en fazla 10-15 tl'si...Devam ettim.Daha sonraki günlerde o zamana kadar keşfedemediğim birşeyler olmaya başlamıştı.Yüzümdeki sivilceler artık geçmiş ve nedense bütün gördüğüm kızlar ve kadınlar ozamanlar henüz nedenini anlayamadıgım şekilde bana bakıp laf atmaya başlamıştı.Garip geliyordu.Hatta bu durum o kadar ileri safalara denk gelmiştiki arabasıyla çalıştığım yere sırf benimle konuşmaya gelen,mimarlar,doktorlar,bankacı kadınlar,modelistler v.s kadınları bana aşırı bi ilgi görürken bulmuştum.Bu çok garip bir duyguydu.Üstelik çalıştığım yer oldukca büyük,gösterişli,devamlı sosyal faaliyetleri olan bir yerdi.Yaşamın kalitesini,sahip oldugum güzellikleri farkediyor, güçleniyordum.O yaşıma kadar hiç bir kadının beni sevecegini düşünmüyor,bir kız bana baksa kaçıyordum.Sonradan sonraya artık otopark otopark değil eğlenmeye gittiğim bir yere dönüşmüş,kadınların bana ilgisini farkeden diger calısanlar beni el üstünde tutmaya başlamış,ben içimdeki duygularımı çıkartabilmiş,hatta iş yerindeki vasfımdan kademe atlamış günlük 3 milyondan haftalık o zamanın parası ile 700 milyon lira para kazanır hale gelmiştim.inanılmaz bir boyuta gecmiştim.Hemen annemi buldum eve getirdim babamla barıştırdım.Babamı yeni sıfırdan başlayacağı hayatına adapte ettim,annemide aynı şekilde...yeni evimiz v.s kısacası yeni yaşantımıza cok kısa sürede adapte olmuştuk ve bunu benim hemen bir anda eksiksiz yapabildiğimi görmem benide cok mutlu etmişti.Kendime güvenmeye başlamıştım.Aman Allahım neler oluyordu.Ellerimin atar damarlarına kadar bütün kan akışlarımı hissedebiliyor,mutluluktan sevinçten uçuyordum.Artık yeni bir ben doğmuştum.Saf bakan o gözlerim öyle bir açılmaya başlamıştıki içinden adeta zeka,sevgi,neşe fışkırıyor gibiydi.Hayatta hiç bir şeyi sorun olarak görmemeye başlamış hatta bunu abartmış,silahla vurulacak adamları ölüm sırasında kurtarıyor,kavgaları barışa ceviriyor,resmen şeytanla dalga geçiyor gibiydim.arkadaşlarıma kızları ayarlayıp onları evlendiriyor,her yere mutluluk saçmaktan büyük keyif alıyor ve insanların hemen bir anda gülüp kahkaha atmalarına neden oluyordum.Bunların yanı sıra bütün kızlar bana bakıyor istediğim her kız ve kadınla konusabiliyor,sevgili oluyor,hatta görünüşü güzel ama huyu kötü kadınlarla dalga geçip onları yalvartıyordum.Ben kendimi çirkin ve başarısız zannederken,inanamayacağım kadar güzel ve başarılı biri olmuştum,yapamayacagım hiç birşey yoktu.Sanki dünyanın üstünde ben koşuyor ve dünya altımda dönüyordu ben durursam dünyada duracak gibi hissediyor,dünyayı döndürdüğüm için çok mutlu oluyordum.inanılmaz güzel şeyler yaşıyordum,bir anda insanı hayata baglıyor kötü alışkanlıklarından vaz gecirebiliyor yaşlılarla çok güzel geçiniyor,bebekleri güldürüyor,hatta herkesten kaçan kediler benim yanıma gelip bana bakıp sürtünüp onları sevmemi istiyorlardı.Bu duygulara çok alışmıştım.İnsanları hayretlerde bırakacak işler yapan biri olmuştum.Bunları yapabildigimi görmek inanılmaz mutlu ediyordu beni,üstelik etrafımdaki benim saflıgımla alay eden insanlar bana tapar hale gelmiş,alay edilecek hale düşmüş ben ise onlarla alay etmek yerine onlarında devamlı benim gibi olabilmeleri için ugrasıyordum.Derken bir gün otopark kapandı ve ben işten çıktım.Parasız kalmıştım,en başta sorun değildi.Daha sonra sorun olmaya başladı çünkü gezemiyor kafa dagıtamıyor birlikte yasadıgım insanlara parasızda mutlu olunabilecegini bir türlü anlatamamaya başlamıştım.Sanıyorum bu konuda güce ihtiyacım vardı.Şeytan zayıf buldugu bu yönümde zaafımı oluşturmak için adeta benimle savaşıyordu.İnsanlara para yokkende mutlu olunabilecegini anlatmak istesemde bunu kabul etmiyorlardı.Bundanda cok etkileniyor bende mutsuzlaşmaya başlıyordum.Bu hiç hoşuma gitmiyordu.Aradan bir kaç ay gecti ve ben cafe ve restorauntlarda çalışmaya başladım.Fakat birşeyler ters gidiyordu,sanki insanların "paran yoksa sende yoksun"ön yargısına yeniliyor gibiydim.eski iş yerindeki aynı keyifi bir türlü alamıyordum,çünkü otoparkta neredeyse bir milketvekili ile aynı maaşı alıyordum.Fakat bu para bana parasızda çok mutlu olunabilecegini mutlulugun bir duygu oldugunu,bu duygunun bende her zaman var oldugunu anlatmıştı.Ama etrafımdaki kimse bunu anlayamıyor,"parasız hiç bir şey olmaz"diyor onların bu düşüncesi beni yenmeye çalışıyordu.Onlar bu ön yargılarını kaldırmadıkca,asla para onlara gelmeyecekti.Ben bunu ögrenmiştim.Ya simdiye kadar hiç çok paraları olmamış yada aç gözlü olduklarından dolayı çok paraları olsa bile yetmemiş,bu yüzden bir türlü gereken doygunluga erişememiş oldukları heyecanlarından belliydi.Ama o zamanlar olaylara bu denli dışarıdan bakamadıgım için benide etki altına almaya çalışıyorlardı.Oysa ben farklı oldugumu biliyordum,bende açgözlülük adına zerre bir duygu yoktu ve hala yok memnunum.çabuk doygunluga ulaşıyor,duygularımı yakalıyor zaaflarımı hemen kapatabilen bir insan oldugumun farkındaydım.velhasılkelam doğrusunu bildigim bir yolda yanlışlara yenilemezdim.şayette öyle oldu ve ben bir kızla tanıştım.tanışmış oldugum bu kız istanbulda oturuyor beni devamlı şahşahalara,zenginliğe ve en önemlisi aşka davet ediyordu.beni devamlı aşka inandırmaya çalışmış ve bunu başarmış oldu.Kız ile her konudmamızda bir plan yapıp dünyanın bir ülkesine kaçıyor ve bu planın arkasında adıma konuşmam gerekirse duruyor,fakat yapacagı en küçük yanlışta bütün bu aşkı çöpe atacagımı ona devamlı söylüyordum.Bu kız beni bir gün aradı ve hadi dedi.Artık kaçmaya hazır hale gelmiştik ilişkimiz ikinci senesine girmişti.büyük bir yürek ve mertlikle tamam dedim.Amacımız üzerimize gelen dünyanın sona ermesi yani,intahar etmektense mutlu bir aşk,tabi bu aşk içinse kocaman yürek büyük adımlar atılmalıydı.Bana aşkın böyle oldugunu öğreten aşılayan o idi,oysa bu onun hayalindeki aşk idi ve benim bunla alakam bile yoktu,fakat yanıldıgım şey yürekli olmanın yanında birde zeka gelmeliki ben aptallıgı zeki olmakla karıştırmak üzereydim.Bişeyler oluyor aklım devamlı gelip gidiyordu.Gün içinde devamlı kızdan ayrılıyor geri barışıyordum.Kız beni kendi hayalindeki erkek olduguma inandırmış.Bu erkegin ise yapması gereken şeyleri bana bir bir anlatıyor benide macerasına sürüklüyor bunuda mükemmel bişeymiş gibi anlatıyor benim gel git aklımı cezbediyordu.Cesaretimi topladım ve bende haydi dedim.fakat kızın tahmin edemedigi şey benimde bir hayalim hayalimdeki bir kadın ve yapmasını istediğim şeyler vardı.O kişi bu kız olmassa asla acımaz bırakırdım ki aşka inancım zirvede idi.Evet ben onun hayallerindeki erkegin yapacagı herşeyi yavaş yavaş yapmaya başlamıştım.Benden aşırı etkileniyor yavaş yavaş oda benim hayalimdeki kadın gibi olmaya başlıyordu.Artık haydi demiştik biletlerimiz alınmış singapur için hayallet kurulmaya başlamış,dünya toz pembe görünmeye başlamıştı,tabiki o hayallerinde sadece kendisini seven güçlü bir erkek istiyor,ben ise benim dediklerimi yapan bana cok guvenen bir kadın istiyordum.ben ilk adımı atan kişi ve karşımda beni dinleyen yanıltmayan bir kız ile karşılaşmıstım.Çok mutlu oluyordum.Aşka daha fazla inanmaya başlamıştım.Taki öyle bir adım atmış ve o adım attıgım yerde tek başıma kalmış ve lafım dinlenilmedigine kadar.Merak etmeyin.ankatacagım.Kız arkadaşım olacak hatta karım olacak o kişi bir gün evdeyken bana birden şimdinin parası ile 60 milyar kadar para gösterdi bu bizim dedi ne oldugunu anlayamamıştım sinirlendim ve ona bu parayı neden gizledigi benim gozumun parada olmadıgı konusunda çıkıştım.o ise bu paranın kendisinin oldugunu babasının onun için sakladıgını ve kimsenin karısamayacagını söyledi .daha sonra ise ablasının evli oldugu halde eve erkek getirdigini,yatak odasındayken ablasının cocugu ile kendisinin ilgilendigini falan anlattı.ve ben herşeyi anlatıpta bunları gizlediği için onu terk etmeye karar verdim.Kendimi gözümden düşmüştü.Yavaş yavaş ona gıcık kapmaya başlamıştım.Ağladı yalvardı özür üstüne özür diledi.Çok daha dikkatli olmam gerektiğini anladım ve affettim.Filmin sonunu merak etmeye başlamıştım.Bu filmin sonunda tahmin etmediğim şeyler beni bekliyordu.Hissediyordum çünkü öyle bir aşk ve ucuz yalanlar...Hayır ortada aşk yoktu kandırılıyordum ve kanıyor gibi görünmeye devam ettim.Fakat sözümünde eriydim; evet ben sadece onu seven güçlü bir erkektim ama oda sadece benim sözümü dinleyen bir kadın olmalıydı.Bir kaç gün gectikten sonra biletlerin günü gelmeden biz kız ile bodruma tatile gitmiş ve oradan singapura gecmeye karar vermiştik.Yanımızda bir çok para ve altın vardı.Fakat ilgimş çeken şey bu para ve altınlar neden hep onda duruyor neden benden gizleniyor niye bana güvenilmiyordu????bir kaç gün bu şekilde dolaştık...ona bana güvenip güvenmediğini ve paranın benden degerli olup olmadıgını sordum e haliyle oda beni sevdiğini ve benden daha degerli olmadıgını söyledi.Fakat gözleri öyle demiyordu.Pekala o zaman hadi bankaya gidelim ve bana bir hesap açalım parayı bana yatır dşye teklifte bulundum,benim bankaya gitmeyecegimi düşünerek tamam dedi.nerden anladın diyecek olursanız ben bankaya doğru gitmeye yöneldiğimde bu sefer gitmeyelim tarzında şeyler söylemeye isteksiz isteksiz davranmaya başlamış bana r türlü hayır yapmayalım bunu diyemiyor,yaşadıgı şeyin hayal olduguna inanmış olması,beni kandırmış olması ortaya çıkacak diye bundanda korkuyor,korktukca herşey yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.bende, hayalleri ile kendimi kandırdıgım kadının iğrençliğini görüyor kendimi aptal hissettikce hissediyordum.bütün öz güvenim gitmek üzereydi.derken bankaya gelmiş bulunduk.O ana kadar sadece gozlerinde hayır diyen bir kızı,banka memuruna hesap açtırmak istiyorum dediğimde,"bunu yapmayalım yaaa" derken buldum.O an içimden "ben ne kadar aptalım senin için singapura kacıyorum tüm özelimi sana actım senle ağladım senin sadece cok mutlu olman için çabaladım,seni aldatmadım seninle evlenmeye karar verdim sana cok guvendim asla aldatmayacagım bir kadın yerine koydum seni"diyerek ona beddualarımı okudum.Ama gözlerimle.Bağzılarının inanması güç ama bu bir saniye gibi kısa bir sürede gerçekleşti.Sonrasında kendimi aptal gibi hissetmek yerine,aslında onun ne kada aptal oldugunu ona anlatmaya karar verdim ve ona "saçmalama banmaya girmiş bulunduk artık" dedim.oda sıkıla sıkıla çantasındaki parayı çıkarttı ve benim açmış oldugum hesaba parayı yatırdı.Akabinde bunu yaptıgı için pişman olmaya başladıgını onun gözlerinden okuyor,kendime ise dünyada en son inanacagım kadına nasıl olupta inandıgım için acıyordum.Sonra o parayı geri almak için bin türlü oyun yaptı,seni sevmiyorum da dediğinde vazgececeğimi hissetti ve sevmiyorumda diyemedi.kendi kendini köşeye sıkıştırdı ve kendine zulmetmeye başladı.Olan şeyleri tam olarak hatırlayamasamda birden onun istanbula dönmesi gerektigini haftaya ise singapur için hazırlanmamız gerektiğini bize söyledi.sanırım yanımdayken alamadıgı parasını almanın yollarını aramaya gitti.Daha sonra bende ankaraya döndüm.Beni devamlı arıyor bi şekilde parasını geri almak istiyor ama aynı zamanda benide istiyordu.Fakat benden parasını istese ben bana guvenmediğini ona söyleyecek parasını geri verecek herşeyi bitirecektim.parasını bende bıraksa o saatten sonra olmaz yapaccagını yaptı guvenimi tazelemesi lazım.bu konuları telefonda konusurken kavga ettik.en sonunda ben ona paranı vereyim sana dedim oda sende kalsın deyip telefonu yuzume kapattı.bununda psikolojik olarak beni sıkıstırma oyunu oldugunu anlamıştım.rahatımı bozmadım.sonra yine aradı ve parasını isteyip istemediğini ona sorup duruyor hatta psikolojik oyunları ona bu sefer ben yapmaya bsşlamıştım.Amacım iyice degişmişti.Saflıktan çıkıp iyice cinliğe gecmiştim.Karşımda aşkım dediğim canımı vermeye hazır oldugum kız beni aldatan bana guvenmeyen bana yalan söyleyen bir kız cıkmıstı.Bu işten aptal olarak ayrılmamalıydım.şayet öylede oldu beni her aradıgında annesinin kendisine ev aldıgını ve bizim evlenmemizi istedigini söyleyen bir kız ve karşısında paranı al ve hayatımdan çık git diyen bir ben vardım.en sonunda son bir oyun oynadı ve bana para senin olsun deyip.beni vijdanımdan vurmayı denedi.fakat benim vijdanım cok rahattı cunku ben gerçektim yapacaklarım gercekti ve aldatmamıştım.tamam dedim hattımı kapattım.Aldığım parayı arkadaslarımla çatır çutur yedim ve penceremi baya genişlettim.Bir dahada bana yalanını yakaladıgım bir kıza bana guvenmeyen sözümü dinlemeyen bir kıza asla ve asla safça ve aptalca yanaşmadım.Mutlulugumu içimdeki saflıgı ve aşkı her daim korudum.Ondan sonra o kızı bir daha görmedim ama benim başka bir kız arkadasım, bu olaylardan 3 sene sonra bilen bilir "msn" isimli eski bir programda onun mailini bulur ve onunla benim hakkımda konuşurlar.Üzerine sonrasında aradım beni sevdiğini söyledi ben ise asla dünyama girmesini istemedigimi ona söyledim.o ise benden vijdan yapmamı beklerken böyle bir tavırı karşısında bulunca şaşırdı ve dünyamdan çıktı.bir kaç sene sonra onu özel bir numaradan aradıgımda telefonu çığlıklarla açan bir ses duydum ve bir erkek çığlık atan kişiye karşısınds delirmiş biri varmışcasına "sus artık sus"diyordu.sonra telefonu kapattım.Ve günlerimi daha bilinçli bir şekilde korkmadan yaşamaya devam ettim.Artık maceralarla dolu hayatım başlamış ben ise buna kendimi tamamen hazır hisseder bir hale gelmiştim.Hala bilincimi ve aklımı kullanıyo bundan ötürü çok mutlu oluyorum.Savaşmayı çok seviyorum....İstemeden birilerinin kalbini kirdiysam,yanlış bir kelime kullandıysam af buyurun....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürpriz
AdventureHiç hesapta olmayan,bir durum karşısında tanınan yeni bir ruh hali.