Kendime geldiğimde yatağımın içerisindeydim. Zeynep sandalyede oturur vaziyette uyuyordu.
Zeynep, Leyla Teyze içeriye girdiğinde gözlerini açtı ve başını dikleştirdi.
Benim uyandığımı henüz farketmemişti."Dicle uyandın mı?" dedi Leyla Teyze.
Zeynep bana döndü ve kalkmamam için beni yatağa bastırdı."Bizi çok korkuttun. Şimdi daha iyi misin?"
"Durumu nasılmış?" dedim Zeynep'e bakarak. Sesim çok cılız çıkıyordu.
"Durumu iyi sadece yaralanmış."
"Yalan söylüyorsun." dedim üzülmemem için beni kandırıyordu."Hayır Dicle bana inanmıyorsan Leyla Teyze'ye sor."
Cevap bekler bakışlarla Leyla Teyze'ye baktım.
"Haberleri izledim durumunun iyi olduğunu kulağımla duydum. Biliyorsun haberciler her şeyi abartırlar. İyi olduğunu söylediklerine göre gerçekten iyi olmalı." dedi Leyla Teyze.
İtirazlarına rağmen yataktan çıktım ve salona geçtim. Televizyon hâlâ açıktı sesini arttırdıktan sonra kanalları gezmeye başladım.
"Dicle bir açıklama bekliyoruz." dedi Zeynep.
Ardından Leyla Teyze "Zeynep bana anlattı Altan Üstün'le ilgili haberi izledikten sonra bu hale gelmişsin. Ona bu kadar değer verdiğini bilmiyordum." dedi.
Gözlerinin içine baktım ve "Ne kadar zıt gitsek de ben ona değer veriyorum. Ben kendimi bildim bileli o bir şekilde hayatımda. Şimdi nasıl üzülmem?" dedim.
Daha fazla soru sormadılar ve beni bir şey yapmam için zorlamadılar. Sadece yanıma oturup beni izlemeye başladılar.
Altan Ağa'nın haberi çıkana kadar kanalları değiştirip durdum.
Sonunda haberi bulabilmiştim, Altan Ağa sedyede götürülüyordu. Annesi, Zülal, Ramiz Ağa onu takip ediyordu.
Hepsi birbirinden üzgün görünüyordu.Altan Ağa'nın yüzünde mimik oynamıyordu, suratı ruh gibiydi.
Bacağının olduğu yerde görüntü bulanıklaştırılmıştı. Gözlerimi kapattım ve haberin bitişini dinledim.
Spiker son olarak durumunun iyi olduğunu söylüyordu.İyi olduğunu duymamın bir faydası yoktu onu o halde görmek dayanılmazdı.
"Senin yapabileceğin bir şey yoktu kendini bu kadar yıpratma." dedi Zeynep.
"Biliyorum." dedim tüm bu olanlar benim yüzümden değildi ama bu üzülmememi gerektirmiyordu.
Leyla Teyze'yle Zeynep'in gözlerine baktım ikisinin de yüzünde aynı ifade vardı.
Ne yapacaklarını bilememe, bununla birlikte Altan Ağa için bu hale gelmemi anlamlandıramıyorlardı.
Zeynep bu konu hakkında soru sormadan duramazdı. Onu durduran beni bu halde görmesiydi.
Yavaşça ayağa kalktım ve Leyla Teyze'nin yanına yaklaştım.
"Üzgünüm Leyla Teyze." dedim ve biraz bekledikten sonra ekledim.
"Üzgünüm ama gitmem gerek onu görmeliyim."
"Dicle iyi olduğunu gördün." dedi beni göndermek istemiyordu.
"Görmedim Leyla Teyze gitmem gerek n'olur anla beni."
Zeynep, Leyla Teyze'ye yaklaştı ve elini omzuna koydu.
Zeynep gideceğimi biliyordu Leyla Teyze'ye kafasını salladı. O da izin vermesini istiyordu, Zeynep'e minnettar bakışlarla baktım."Beni dinlemeyeceksin değil mi?" dedi Leyla Teyze.
Sessiz kaldım bu bir nevi cevaptı.
"Bu halde gidemezsin en azından yarını bekle." dedi ve yanıma yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSESİZ #Wattys2019
RomanceDicle, yapraklarını teker teker düşüren sonbahar ağacı gibi sonunda yine kendisiyle başbaşa kalmıştı . Yalnızlığın kıyısında kaybolmuşken fark etmeden tutunduğu bir liman onun tek sığınağı olmuştu. Artık kaybedecek çok şeyi vardı. Onun en de...