Uyumsuz

707 8 11
                                    

Yeni bir okul, yeni şehir, yeni arkadaşlar, yeni aşklar, yeni üzüntüler, yeni mutluluklar
Tamam tamam baştan alıyoruz gençler şaka yapmıştım. Sadece yeni bir okul ve yeni bir şehir. Arkadaş mı? Bu hayatta 10 kuralım var
1)Kimseye güvenme
2)Kimseyi sevme
3)Çevrendekileri umursama
4)Belki de hayatında ilk ve son defa göreceğin insanların yanında gerilme
5)Sanırım diğer maddeler şuan aklıma gelmiyor.
Şimdi diyeceksiniz ki ya en son arkadaştan bahsediyorduk ne ara buraya geldik. Ben kimseye güvenmem. Nerdeyse. Herkesin sırrı vardır, ya da bilmiyorum belki benim olduğu için herkesi kendimle karıştırıyordum. Ben her gittiğim yerde farklıydım. Bazen asi bazen bazen tatlı, bazen okulun sessiz kızı bazen kavgacı, bazense popüler. Imm şimdi hangi karakteri mi oynuyorum. Sanırım ona bende karar vermedim.
  Size biraz kendimden bashedeyim. Adım Gölge. 18 yaşındayım. Lise sona gidiyorum. 173üm ve 61 kiloyum. Ailemle yaşamıyorum onlara sadece maddi yönden bağlıyım. Bu hayatta zorluk yaşarken babam orospularına para yediriyordu. Annem mi? Anne mi severim ama ona acıyorum babamın onu fark etmesi için sürekli kendini başka adamların yatağına atıyor. Kısaca evliler ama serbest ilişki diyelim biz ona. Birde Barkın var. Barkınla aynı yaştayız, aynı evde kalıyoruz. Onun ailesiyle ilişkileri iyi ama beni yalnız bırakmak istemiyormuş. Ailesi ilk buna karşı çıktılar ama sanırım artık buna alıştılar. Bu kadar bilgi yeter yeni muhteşem(!) okulum için hazırlanmam lazım. Siyah mini şortumu giyip neredeyse şort boyunda olan gri baskılı t-shirtü de üstüme geçirdim, kumral dalgalı saçlarım belime kadar geliyordu. Toplamayı sevmediğim için her zaman ki gibi salık bıraktım. Siyah eyeliner, siyah rimel ve soft bir parlatıcı sürüp eşyalarım tam mı diye bir baktım. Cep telefonu tamam, küçük bir defter aldım, cüzdanım, kulaklığımda tamaam. Eveet hazırdım. Barkın her zaman ki gibi söyleniyordu ve her zaman ki gibi siyah kot siyah t-shit ve siyah spor ayakkabı üçlüsünü yapmıştı. İtiraf ediyorum bu hali tatlı ımm hayır hayır seksi? Evet seksiydi.

 -Geldim koca oğlan

+Biran son derse girmeyi düşündüğünü düşünmüştüm.

En iyisi susmaktı. Laf yetiştirirdim ama malum İstanbul trafiği iyice geç kalmak istemiyordum. Kulaklığımı takıp kendimi müziğin ritmine bıraktım. Sinirli gibi gözüküyordum ama bu çevrenin etkisi yüzünden olan bir şey. İnsanları umursamak istemiyordum, bu konuda her zaman kırılan ben oluyordum. Bir gün dedim ki yaptığım tek şey kendimi yıpratmak. Bende oluruna bıraktım. Umursamadım, üzülmedim, içime atmadım. Kızdığım şeyleri o an söyledim. Karşı tarafın üzülmesi umrumda olmadı. Benim üzülmemden iyidir değil mi? Hayatımda Barkın vardı. Arkamı toplayan, yanımda olan, huysuzluklarıma katlanan biri ama bunun yanında yapmacık gülmediğim insanlar arasındaydı. Birde Ada vardı. Benim tatlı, sevimli, çabuk darılan ama çılgın olan arkadaşım. Sürekli bir birimizin yanında değildik ama bizim arkadaşlığımız bambaşkaydı. Adayı düşünürken yüzümde bir gülümseme belirdi ve burda olmasını diledim.

Barkın’ın kulaklığımı çekmesiye düşüncelerimden sıyrıldım. Haydi ama buna sinir olduğumu biliyorsun Barkın. Gözlerimi devirirken Barkın benim sinir olmama sevinmiş gözüküyordu.

‘’Geldik’’
  İyi bok yedik diye içimden söylendim. Okulun geniş bir bahçesi vardı ama sanırım biraz erken gelmiştik çünkü bahçede 10-15 kişi vardı. Benim işime gelirdi. Okula adımımı atıyordun ki vaz geçtip kendimi dışarıda ki duvara yasladım. Barkın bana ‘’ne var’’ dermiş gibi bakarken çantamın içindeki küçük gözü karıştırdım. Burdaydı. Onun orda olduğunun bilmenin verdiği hisle rahatladım. Paketten bir tane çıkarıp yaktım ve ciğerlerime çektim.
 
‘’Ciddi misin?’’ Oradan şaka yapıyormuş gibi mi duruyordum?
‘’Gayet.’’
‘’Ne bok içersen iç ben ders programını alıp sınıfıma gidiyorum sana iyi şanslar’’
‘’Sanada bebek’’ Barkın’ın anneannesi akciğer kanserinden ölmüştü. Anneannesini seven bir çocuktu. Bana kızdığı nadir konulardan biride sigara içmemdi. İstesem bırakırdım ama istemiyordum, o şeyi içime çekmek istiyordum. Kapıdan giren öğrenciler çoğalmaya başlamıştı her geçen sanki tek sigara içen benmişim gibi bana bakıyordu. Rahatsız olduğumdan değil ama yinede son kez ciğerlerime çekip izmariti yere attım. Üstüne basarak okula girdiğimde kulaklığımı takıp yürümeye başladım. Okulun içine girdiğimde müdürün odasına bakındım. Kitaplarda ki gibi tatlı bir çocuk çıkıp yardım falan etmedi merak etmeyin. Her katı çıktığımda bakışlarımı etrafta dolaştırarak çıktığım için çoğu kişiyle göz göze geliyordum. Haydi amaa! Kim müdürün odasını en üst kata yapar? Size bakmıyorum aptallar çekin bakışlarınızı üzerimden. Müdür yazan kapıyı görünce adamın adına bakmadan içeri girdim. Tabi ki kapıyıda tıklattım. Şansa bakın ki adam değil kadınmış.

  ‘’Niçin  geldin?’’ Haa ne diyor bu kadın?
  ‘’Iı ben yeni öğrenciyim. Gölge.’’
  ‘’ Hıı sen miydin kızım kusura bakma bu okulda ki şımarıklar yüzünden bir gün deliricem.’’ Kim bilir benim arkamdan ne der bu kadın.
  ‘’Yok hocam hiç sorun değil.’’
  ‘’12-F. Eşit ağırlıksın dimi?’’
  ‘’Evet’’

UyumsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin