Yaratığın sözleri üzerine silüetim atıldı ve,
"Seni pis yaratık ! Aklından bile geçirme, Arya'yı korumak için seni toz bulutuna çevirmekten asla geri durmam !"
diyerek büyük bir gürültüyle kükredi.
Silüetim öyle bir kükremişti ki bu sesi biz mi çıkardık diye hem şaşkına dönmüş hemde korkmuştum.
Yaratık ise silüetimin cevabından sonra büyük bir kahkaha atarak,
"O aptal şeyin seni gerçekten koruyabileceğine inanıyor musun Persıble ? Baban gibi tamahkarsın !"
diyerek daha çok gülmeye başlamıştı.
Bense onun bu kahkalarına daha fazla dayanamayarak söze girdim ve,
"Sen neyden söz ediyorsun ? Babam ile konumuzun ne alakası var ? Onu nereden tanıyorsun ?"
diyerek sorgulayıcı bir ifadeye bürünmüştüm.
Yaratık ise sorum üzerine, bütük bitkisel uzuvlarını oynatmaya başlayarak cevap verdi,
"Gerçekten bilmiyorsun değil mi ? O aptal babanın nasıl bir karabüyüye başvurduğunu nelere sebep olduğunu bilmiyorsun."
diyerek uzuvlarından birini öfkeyle bulunduğumuz yerin hemen ilerisinde ki duvarlardan birisine vurdu.
Cevabı üzerine yaratığa atılarak,
"Ne karabüyüsünden bahsediyorsun ? Neyi bilmiyorum."
diyerek sorularımı ardı ardına sormaya başladım.
Yaratık ise büyük bir kahkaha atarak,
"Baban gibisin. Dokunmaman ve kurcalamaman gereken şeylerle oynuyorsun. Siz Persıble'ların asıl sorunuda bu işte ! Tam bir aptalsınız."
dedi.
Bense verdiği yanıta sinirlenerek, silüetime bıraktığım bedenimin kontrolünü ele alarak havaya doğru ellerimi kaldırıp büyük bir ateş püskürttüm.
Ardından ise,
"Ne zırvaladığını anlatmaz ve aileme biraz daha hakaret etmeye devam edersen seni bitkisel kızartma yağına çeviririm ! "
diyerek kükredim.
Öyle bir öfkelenmiştim ki bulunduğunuz ortamda sesim metrelerce yayılmış ve hafif bir sallantıya sebep olmuştum.
Benim çıkışımdan sonra yaratık bitkisel iplerini kendine doğru çekmeye başlayarak cevap verdi,
"Sen Mahfi hiç bir şey bilmiyorsun. Kendi güç savaşınız için ruhsal dünyaların dengesini bozdunuz. Kadim güçlere leke ve karanlık kanınızı bulaştırdınız. Ama artık zaman tükeniyor ! Kasaba yakında tamamiyle ölecek ve benimde bu acım sona erecek."
Yaratığın söylediklerinden hiç bir şey anlamamıştım aniden atılarak,
"Benimle açık konuş, biz ne yaptık kasabaya neler oluyor !"
diyerek bağırdım.
Yaratık ise büyük bir kahkaha atarak,
"Artık bunların bir önemi yok, yakında kasaba kendi kendini öldürecek. Ama sana bir ayrıcalık yapıp hepsinden önce ben öldüreceğim. Babanın yaptığı hatanın bedelini ödeme vakti geldi Persıble."
diyerek bitkisel uzuvlarını hareket ettirerek sağlı sollu bedenime vurmaya başladı.
Tam o sırada bir hareket yapacaktım ki silüetim bana seslenerek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHFİ BAŞLANGIÇ
FantasyGeçmiş zamanlarda verilen bir savaşta bir düşmanın yükseldiği yankılanmıştı diyar diyar her yerde. Öyle kirli bir oyunun içine girmişti ki bu düşman, yaptıklarının bedelini bir çok kişi çekmek zorunda kalmıştı. Başta yıkım ve ölüm kokan canlar veril...