Bölüm 11

14 5 0
                                    

Ne yapacağımı düşünürken aklıma bir fikir geldi. Yanımdaki dolaptan defter ve kalem aldım.
"Buraya tanıdığımız bütün mavi gözlü adamları yazacağız. Bu sayede elimizde kanıtlayamasak da bir fikir olacak." Diye fısıldadım.
Peter:
"Pekala. Ama polisi aramamız daha mantıklı olmaz mı?"
"Hayır şimdilik polisi karıştırmayalım çünkü elimizde bir kanıt yok." Dedim. Bir sessizlik oldu devam ettim:
"Yazacağımız kişiler evli olmalı çünkü adamın parmağında yüzük gördüm."
Annem:
"Yani yazacağımız kişiler mavi gözlü ve evli olmak zorunda, değil mi?"
"Ve bir de erkek olmak zorunda." Diye ekledim.
Aklımıza gelen herkesi yazmıştık. İlk okul öğretmenim Bay David'e kadar yazmıştım. Annem listenin en başına eski kocasını yani öz babamı eklemişti.
"Anne lütfen. Gerçekten babam olabileceğini mi düşünüyorsun?"
"Neden olmasın." Diye cevap vermişti.
Listede 15 kişi vardı.
"Hadi şimdi eleyelim." Dedim.
Kısa bir süre içinde listedeki herkesi silmiştik.
Peter:
"Holly iyi misin?"
Annem:
"Hayır. Şu şey ensemde olduğu sürece iyi değilim. O orda durduğu her anımda kötüyüm. O çıkana kadar da iyi olmayacağım! Anladın mı?" Dedi. O sırada annem garip bi ses çıkardı ve titreyerek koltuğa düştü.
Peter telaşla annemi kaldırmak için yöneldi:
"Peter dur!" Dedim. Gidip Peter'ı kolundan tutup geri çektim.
"Ona elektrik çarptı Peter dokunursan sana da çarpabilir!" Dedim.
"Ne yapacağız?" Dedi endişeyle.
"İletken olmayan birşey bul."
Annemin derin bir nefes aldığını duydum:
"Geçti, geçti..." Dedi nefes nefese. Sakinleşmek için gözlerini sıkıca kapattı.
Peter:
"Holly, iyi misin?"
"Daha bu ne ki. Dün geceden sabaha kadar çarptı. Belirli aralıklarla." Dedi annem.
Peter:
"Ben Nasıl uyanmadım?"
"Her saat başı bunu çektim."
"Yanlış bişey yaptığını düşündüğü zaman yapmıyor muydu?" Diye sordum.
"Evet." Dedi annem.
"Peki yanlış bişey yaptığını düşündürecek birşey yaptın mı dün gece?" Dedim.
Gözlerini kaçırdı. Sarı ve omuzlarına gelen saçları yıpranmış, yeşil gözleri artık eskisi gibi parlak ve neşeli bakmıyordu.
"Bir kez daha çarpılmak istemiyorum." Dedi.
Peter kafasını elleri arasında sıkıştırmıştı. Rahatsız olduğu her halinden belliydi.
İçimde kötü bir his vardı. Ne olduğunu bilmediğim birşey göğüs kafeslerimi sıkıştırıyordu. Diken üstündeydim sanki.
Annemin yüzündeki ifade aklıma kazınmıştı.
Peter:
"Onu ordan nasıl çıkarabiliriz?" Diye sordu.
"Çıkarmak mı istiyorsun? Önce o dikişi sökeceksin, sonra orayı açacaksın. İçindeki cihazı söküp çıkaracaksın. Daha sonra da tekrar dikeceksin. Bunları fazla kan kaybetmemi engelleyecek şekilde yapacaksın. Yapabilir misin?" Dedi.
Peter acıyla ona baktı. Gözlerinde hüzün vardı. Annem ağlamaya başlamıştı. Bu mavi gözlü adam her kimse hayatımızı mahvetmişti. Bizi izliyor, dinliyordu. Hakkımızda herşeyi biliyor ama biz onun kim olduğunu bile bilmiyorduk. Her kimse bize zarar veriyordu.
Peter kolunu annemin omzuna attı. Annem başını ona yasladı. Yine kendimi fazlalık gibi hissetmiştim.
"Ben yatıyorum. Siz de uyumadan önce pencereleri sıkıca kapatın. Yarın ilk işimiz kapı kilidini değiştirmek olsun." Dedim ve yukarı çıktım.
Dişlerimi fırçalayıp yatağıma uzandım. Birkaç saat geçti ama uyuyamadım. Yastığı yüzüme bastırdım ama aklımdaki düşünceler uyumama izin vermiyordu.
                             ...

Her sey mümkünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin