1. Bölüm Bil Kendini!

4.1K 80 10
                                    

"Ben "Dünyanın En Akıllı insanıyım" dediğimde dostlarım bana: "Madem bu kadar akıllısın, neden sen de Edison gibi, Einstein gibi, Newton gibi... bir şeyler icat etmiyorsun?' dediler. Ben de onları haklı buldum... Ama galiba biraz yanlış anlamış olacağım ki, ben ampul icat etmek yerine Edison icat etmeye karar verdim. Bugünlerde "Kaslına" adını verdiğim kendi öğretimle "dahi" yetiştiriyorum, Edison yetiştiriyorum, Einstein yetiştiriyorum, Newton yetiştiriyorum.. Bu kitabımla "Kastora öğretilen"nin hiç olmazsa bir kısmını seninle de paylaşmak istedim. "Çözebilmen umuduyla." 

1. Bölüm Bil Kendini! "Yüzyıllardır tüm düşünürler, tüm dinler, herkes... 'kendini bil' dîye bağırıyor ama duyan çok az. Bu sefer duyabilmen umuduyla..."

Bil Kendini Bir kartal hikayesi Bir rivayete göre; dört tavuk, bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çaldılar. Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler. Zaman geçti, yumurtayı getirenler de unuttu, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inandılar. ...Bir anne bulundu yetim yumurtaya, kuluçka başladı. Kısa bir zaman sonra yumurta kırıldı. İçinden simsiyah kanatlı, ilginç gagalı tuhaf bir tavuk çıktı...Herkes çok mutluydu, böylesini ilk defa görmüşlerdi. Anne tavuk, dersler vermeye başladı yavrusuna: "Bak yavrum, yerden bulduğun böceği şöyle ye! Arpayı, buğdayı böyle yel". Anne tavuk her gün yeni şeyler öğretiyordu yavrusuna. Büyük tavuk annesinin her söylediğini yapıyordu. Tehlikelere karşı nasıl davranacağını jiajığretti annesi: "Bak yavrum, eğer kedi buradan gelirse aksi istikamete doğru kaç, şuradan gelirse buraya kaç..."

Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu. Oldukça uzun kanatları vardı. Ara sıra diğerleri onun kanatlarına bakmak için geliyorlardı... 

Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendisini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü, gökyüzünden süzülerek korkunç bir ihtişamla geçiş yapan bir başka canlıya ilişti. Anne bu ne? dedi büyük tavuk. Ha o mu? O kartal yavrum, kuşların padişahı...

- Ne de güzel uçuyor! - Evet yavrum! Ama sen sakın ona özenme. Asla onun gibi olamazsın! Sen bir tavuksun. Senden önce baban, deden, amcan, hepsi ona özendi; ama hiçbiri onun gibi uçamadı... Sen bir tavuksun ve bir tavuk gibi yaşamalısın. O günden sonra büyük tavuk, ömrü boyuncia arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti... Ve her seferinde "Keşke ben de bir kartal olup uçabilseydim!" dedi. Yine bir gün siyah kanatlı büyük tavuk ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gitti... Onu bir tavuk gibi defnettiler ki hakikatte ölen bir kartaldı. "Bir kartal gibi doğup, bir tavuk gibi yaşayan ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var." Yıl 2002, yer dünya... Şu anda kendi gücünün farkına varmadan, hep başkalarına özenen binlerce, yüz binlerce, milyonlarca, hatta milyarlarca insan var, yeryüzünde. Ne büyük acı! Hiçbir şey göründüğü gibi değil, sevgili dostum. Hiçbir şey anlatıldığı gibi değil... Her duyduğuna inanma! Buna bile... Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Tek çıkışlı çelik kapısı olan bir oda düşün! Kapı kilitli ve anahtarı da kapının aksi istikametindeki dolabın içinde!

Erdal Demirkıran "Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım."Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin