30.Bölüm: Not Defteri

99 7 1
                                    

Kızlar yanıma gelip beni yerden kaldırmaya çalıştılar. Sülük gibi yere yapışmış gibiydim. Kızlar bile zor kaldırmayı başarmıştı. Ayağa kalkınca başımın zonkladığını hissediyordum. Beynimin içerisinde ki dolanan kan, fışkırmak istercesine kafamın içinde gümlüyordu resmen.

"Ayy başım!" diyerek elimi başıma götürüp saçlarımı ovuşturdum.

"İyi misin canım? Bir yerinde ağrı falan var mı?" diyen Sibel dizlerinin üstüne çökmüş diz kapaklarımı, üstümü başımı kontrol ediyordu.

"İyiyim Sibel ya. Ayağa kalk. Korkulacak bir şey yokta, şaka maka çanta gitti iyi mi?"

"Evet Hakan da peşinden gitti" dedi Zeynep. Gittikleri yöne doğru baktıktan sonra anca toparladım. "Ya Hakan'a bir şey yaparsa! Biz de gitmeliyiz."

"Yok kız dur. Gidilir mi? Polisi arayalım bence." diyen Sibel çantasını karıştırmaya başladı.

"Arama dur. Hakan geliyo. Hemde çanta elinde." Zeynep sözlerini bitirmeden ben çoktan Hakan'ın yanına koşmaya başlamıştım bile, tabi tökezleyip yere düşene kadar. Bu sefer gerçekten canım acımıştı. Hakan koşarak yanıma geldi.

"İyi misin?"

"Eveet. Kalkmama yardım edersen tabi." çantayı yere bırakan Hakan dizlerinin üstüne çöküp, hemen kalkmama yardım etti.

"Beni çok korkuttun Hakan!"

"Ne? Sen mi ben mi?"

"İyi de ben naptım? Beni suçum yok ki!" derken de kolumu Hakan'ın omzuna sardım. Hakan eğilip çantamı yerden alınca kızların yanına doğru ilerledik. İlerlerken hafifçe topalladım.

"Sanırım dikiş yerimin üzerine düştüm." dedim Hakan'a

"Dikişlerin hala alınmadı mı?"

"Alındı alınmasına da, taze yara olduğu için heralde."

"Dur bir bakalım." araya giren Sibel dizime bakmak için tekrar eğildi.

"Kız tayt giyiyorum nasıl bakcan, kalk ayağa. Soycan mı beni yolun ortasın da anlamadım" diyince dördümüz de güldük

"Tamam da sen nasıl hallettin, polise gidelim bence bu ufak bir durum değil." dedi Zeynep

"Vala ben katılıyorum" diye onayladı Sibel'de.

"Yok yok. Vallahi uğraşamam polis falan. Hiçbir şeyi beceremiyolar bununla mı ilgilenecekler sanki."

"Peki. Sen bilirsin ısrarcı olmıcam. Bari bizimle gel, bu şekil motora binebilecek misin?"

"Ben onu hastaneye götürücem." diyerek araya girdi Hakan. Dönüp ona baktım.

"Yoo, seninle gelirim ama hastaneye gitmek istemiyorum." dedim

"İyi de pansuman falan gerekir şimdi."

"Evde yaparız."

"Ooo, evde yaparız derken" dedi Zeynep. Yanaklarım hafiften kızarmaya başladı.

"H-hemen ne ters çeviriyosun ya. Ben o işlerden geçtim artık. Sevgili falan artık yok. Güven kalmadı bende."

"Siz sevgili değil misiniz?" diye şaşkınlıkla gözlerini kocaman yaptı.

"Hayır Zeynep."

"Yani belki bir gün" diye araya girdi Hakan. Cevabı karşısın da gülmeme engel olamadım.. Hakan'a dönerek "Hakaan!" dedim.

"Cilveleşmeye de başlamışlar, oy oy oy."

"Ya kızıyorum Zeynep ama!" diyerek Zeynep'e döndüm. " bak kızın ağzına laf verdin" kızarak işaret parmağımı Hakan'a salladım.

SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin