Bölüm 15

11 5 0
                                    

Odaya girer girmez gördüğüm görüntü karşısında çığlık attım.
Odanın tam ortasında bir masa ve iki sandalye vardı. Odanın köşesinde de annem ve ikizler yerde bağlı bir şekilde yatıyorlardı!
"Onlara ne yaptın?" Diye bağırdım.
İkizler meraklı gözlerle bana bakıyor, annemse baygın halde yatıyordu.
Korkuyordum.
Beni rahatsız eden saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
Derin bir nefes alıp zorla yutkundum. Kalp atışlarım normalden fazla hızlıydı.
Adam eliyle masaya geçmem için işaret etti. Yavaş ve soğuk hareketlerinden dolayı tüylerimi diken diken oluyordu.
Sanki bacaklarım yere tamamen yapmışmış gibiydi. Hareket etmek için kendimi zorladım. Ama bacaklarım sanki yürümemeye yemin etmişti.
Aklımda binlerce düşünce vardı.
Masaya doğru bir adım atmayı başardım. Düşünceleri aklımdan uzaklaştırıp masaya doğru ilerledim. Sandalyeye oturdum.
Mavi gözlü adam da tam karşımdaki sandalyeye oturmuştu. Aramızda sadece bir masa vardı.
Halinden memnun gibiydi. Gözlerindeki soğuk bakış neredeyse beni üşütecekti.
Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. İçimde garip bir heyecan vardı.
"Ne istiyorsun?" Diye fısıldayabildim.
Cebinden küçük bir kutu çıkarıp bana doğru uzattı.
Kutuyu alıp kapağı kaldırdım. İçinde bir anahtar ve anahtarın hemen altında katlanmış bir kağıt vardı.
Anahtarı alıp masanın üstüne koydum. Kağıdı elime alıp açtım:
"Elim elim öpenek oynamak için bu anahtarı kullan. Oynamazsan onlar ölür! Aklını kullan Oli."
Yazıyordu.
Bu da neyin nesi! Ayağa kalkıp gecekondunun her odasını tek tek dolaştım. Anahtar bir kapının anahtarı olmak için fazla küçüktü. Bir dolabın veya bir kutunun anahtarı olmalıydı bu.
Çok geçmeden mutfaktaki masanın altında bir kutu buldum. Kutu yaklaşık kolum uzunluğundaydı.
Kutu ağır olduğu için kaldıramadım ve kaldırmaya çalışırken kafamı masanın kenarına vurdum.
Kutuyu kendime doğru sürükleyerek çektim.
Kutunun kilidi elimdeki anahtarla uyuşuyordu. Anahtarı takıp çevirdim. Kutu kolaylıkla açıldı. Hiç bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.
Kapağını yavaşça kaldırdım.
Olamaz!
Kutunun içi her türlü kesici alet doluydu. Maket bıçağından penseye kadar herşey vardı.
Kutunun içini karıştırdım. Herhangi bir not veya anahtar yani bana herhangi bir işaret verecek birşey yoktu.
Belki de işaret, kutunun kendisiydi.
                           ...

Her sey mümkünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin