#1 -Yine Ses Yok-

365 60 0
                                    

Ayça Çetin (multi)

Merhaba, ben Ayça. Çocukluğundan beri hep mutlu olan her istediği yapılan bir kıź çocuğuyum. Kimilerinin değimiyle güzel ama kendi yorumumla fazla abartılacak kadar da değilim.

Henüz 16 yaşında olduğum için her genç gibi benimde ergenlik dönemlerim oluyordu tabiki. Neyse, beni boşverelim de size annemi ve babamı anlatayım.

Annem, 35 yaşında oldukça bakımlı ve güzellik uzmanı olan sakin ama ben kızdırınca terliğini esirgemeyen benim yaşama sebebim olan kadın.

Babam ise annemin aksine sinirlendirsem bile pek bişey demez. Daha 38 yaşında olmasına rağmen göstermiyor. Ama son zamanlarda babam eskisi gibi sakin değil. Annemde öyle tabii. Babam avukat olduğu için mahkemelerden dolayı böyle sanırım. Ya annem? Ona diyecek söz yok!

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Yine bir yaz tatilinin sonlarına doğru ilerliyordu günler. Yatağımdan düşmemle gözümü açmam bir oldu. Yine düşmüştüm. Şu yatakta doğru düzgün yatmayı bir türlü beceremiyorum. Hep düşüşlerdeyim.

Yerden kalkıp banyoya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odamdan dışarı çıkıp alt kattaki mutfağa doğru yürüdüm, hafif sallanarak. Anneme seslendim.

-Anneee!

Ses yok.

-Babaaa!

Yine ses yok.

Bu yaklaşık 3 aydır böyleydi. Hiç yok gibiler. Ne zaman anne ya da baba diye seslensem o ses evin içinde yankılanıp bana tekrar geliyor. Duvarlar bile biliyordu artık yanlız olduğumu, evet yanlızdım. Yapayalnız, birbaşıma...

Babam avukat olduğu için sık sık mahkemelere gidiyor. Bu sıralar işleri çok yoğun anlaşılan. Annem ise yaz mevsiminde olduğumuzdan gelin saçıydı makyajıydı uğraşıyordu hep. İkisinin de benden pek haberi yok. Bir kızlarının olduğunu hatırlıyorlar mı?

Buzdolabından sandiviç hazırlamak için gerekli olan malzemeleri çıkarttım. Bir bardağada meyve suyu doldurup yemeye başladım. Ne de olsa kaç aydır yemek yapan yoktu. Kahvaltımı yaparken telefonum çaldı. Arayan annem.

Hergün aynı saatte arardı. Sözde merak ediyor. Ne merak ama.

-Efendim anne!

-Yemeğini yedin mi benim güzel kızım merak ettim.

-Evet anne. Yine erken çıkmışsın. Babam da yok.

-Benim randevularım vardı, babanın da mahkemesi vardı o da erken çıktı, dedi.

Yine aynı samimiyetsizlik. Karşınızdaki sizin kızınız hanımefendi. Biraz daha samimi olamaz mısınız? Demeyi çok istiyordum ama ne de olsa annemdi. CAN PARÇAM... Bu günün tarihi dikkatimi çekmişti telefonu kapatırken. 18 Eylül Cumartesi. Ne yani yarın benim doğum günüm müydü?

Vay bee. İple çektiğim 19 Eylül sonunda gelmiş. O gün yarın, büyük gün.. Artık 17 yaşına gireceğim. Giderek büyüyor, sorumluluk sahibi olmaya başlıyorum. Bıkmıştım artık bu çocukca olan muamelelerden, büyümek istiyorum.

Odama doğru ilerlerken yine telefonum çaldı. Bu sefer de babam arıyor. "Uf yine ne var. Sen de mi merak etmiş rolü yapacaksın, dedim içimden. O da annem gibi..

-Efendim baba!

-Ben bugün eve gelemeyeceğim belki yarın da gelemem. Beni beklemeyin yemeğini ye ve yat.

17 YAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin