Avcım

34 0 0
                                    

Elimde evirip çevirdiğim küçük büzgülü torba hala açılmayı bekliyordu. İçinde ki şangırtılı sesleri her oynattığımda duyabiliyordum ve hala bunun neden bana verildiğini anlamaya çalışıyordum. Bu paralar ne işime yarayacaktı?

''Bırak senin yerine tercihi ben yapayım Demelza,'' dedi Isabel sabırsızlıkla. ''Dantel işlemeleri kesinlikle olmalı. Ve göğüslerini açığa çıkartacak ufak bir dekolte?''

Gözlerim Isabel'e döndü. ''Zevkime uyuyor,'' dedim. ''Gelinliklerde her zaman dantel bulunmasını doğru bulmuşumdur.''

''Kolları ve yaka detayı çok önemli,'' dedi büyük bir sevinçle. ''Özellikle eteğinde işlemeler olmalı! Kuşlara ne dersin? küçük uçuşan kuşlar...''

Gözlerimi kıstım ve hayal etmeye çalıştım. Ama nedense aklımda beliren tek şey kuşların karmaşık dizilişleriydi. Ve gelinliğe saçma bir hava vermesiydi.

''Emin değilim, şey aslında ben ne istediğimden emin değilim.'' Yüzümü astım ve ahşap bacaklı koltuğa oturdum. Büzgülü keseyi eteğimin iç cebine soktum ve ardından ellerimle şafakları mı ovalamaya başladım. Ardından çok sıkmış gibi korsemin bağcıklarını gevşettim.

''Neden bu kadar isteksiz davranıyorsun?'' diye sordu Isabel yanıma otururken. ''Hiç güzel bir evlilik olacağını düşünemiyor musun? Biliyorum insanlar çeşitli korkulara kapılıyor ama...''

''Sen sevdiğin adamla evlendin,'' dedim karşı çıkarcasına. ''Benim ki farklı koşullarda gerçekleşiyor.''

''Ah, anladım.'' Sustu ve düz düz önümüzde duran kumaşlara baktı. Beyaz ve gri kumaşlar oldukça düzenli duruyorlardı.

''Biliyor musun? Aslında pek farkı yok. İnsanlar sevdikleri adamlarla da evlenirken çok korkuyor. Ben korkmuştum.''

Gülmeye başladım, '' Ne yani? James'ın kötü biri çıkmasından mı korktun?''

''Elbette! Evlendikten sonra erkeklerin ne kadar değiştiklerinden haberin yok mu? Ama ben tabi ki şanslı çıkmıştım. James ciddi anlamda beni seviyor.''

Yüzünde bir gülümseme oluştu, anılara dalar gibi gözlerini kırpmış dalgın dalgın saçından bir tutamı da tutmuştu.

''Sanırım düğünlerde, insanlar kendi düğünlerini hatırlıyor,'' dedim gülümseyerek.

''Hah ne? Aaa şey evet. Öyle oluyor.'' Yanakları kızardı ve kafasını aşağı doğru eğdi. Onun bu haline yine güldüm, elimi elinin üzerine koydum ve gülmeyi keserek derin bir nefes aldım.

''Sence Jeremiah evlendikten sonra değişir mi?''

Soruma bir hayli şaşırmıştı. Ama cevabını vermek için hızlı davrandı. ''Hayır,'' dedi.

''Sence benimle evlenmeyi o da istiyor mu?''

''Onu ben bilemem,'' dedi. ''Eğer istemeseydi bunu reddedebilir ve sanırım evine giderdi.''

''Evi mi?'' diye sordum gözlerimi açarak. ''Onun burada yaşadığını sanıyordum.''

Elleriyle yeşil yün eteğini düzeltti ve saçlarını geriye itti.

''Onun karmaşık bir hayatı var Demelza,'' diye bana açıklama yaptı. ''O aslında herhangi birine boyun eğecek birisi de değil. Eğer seninle evlenmeyi seçmişse bu zorunda olduğundan değil istediğindendir. Üstelik onun bir çiftliği var. Ailesinden ona miras kaldı. Ama oraya uzun süredir gittiğini sanmıyorum. Fransa'da okuyor bunu biliyor olmalısın. Aslında bir kaç yılıdır İskoçya'ya ayak bile basmamıştı.''

Dudaklarımı ısırdım. İskoçya'ya ayak basmasının nedeninin ailesinin ölümü olduğunu anlamıştım.

''Onu ne zamandır tanıyorsun?''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin