Yazdığım satırları hayal gücünüzle okumalısınız..
Yağmurlu bir akşamda Burakeve gitmek için yola çıkmasıyla başlar
Burak şemsiyesini açıp normal bir şekilde evine doğru yol alır kalabalıkta yürürken dikkatini biri çeker Kırmızı montuyla yürüyen bir genç kız Burak ona baktığında garip bir duygu yoğunluğu yaşar anlamsız genç kız şu havayı yaşatsın kafanızda istediğini istediği zaman alan güzel şımarık egoist bir insan neyse kız her adım attığında ayagından bir parça çamur yerde kalır ve ilğinç bi şekilde Burak ayagına yapışır istemedenn lambalara yaklaşırken kızın havalı yürüyüşü yerini lambanın yeşil yanıp karşıya geçmesi için beklemeye bırakır Burak da bu arada botu baya ağırlaşmaya başlamıştır lamba yeşil yanar karşıya geçerken Burak ayağını sertçe yere vurur yerde bi anda kalp şeklini alır o çamur aslında Burak farketmeden devam eder kız yerdeki çamurdan kalp şeklini görünce birden duraksar ve baka kalır uzun süre duraksar ışık kırmızıya dönerken ileriden hızlı gelen otobüs fren yapar ama duramaz kıza feci şekilde çarpar ve o anda canını verir kız Burak arkasını döndüğünde kalbinin ritmi adeta bir motor gibi dan dan vurmaya başlar her zaman istediği unutamadığı hayalini kurduğu prenses gözleri önünde ölmüştür dahasını anlatmaya kelimeler yetmez...
Hayal gücünüzle okumalısınız!!!