Tanrıça

Beni Sevmeni Seviyorum...

Dea yanıma oturup başını omzuma dayadığında gülümsedim.

- Merhaba...

Muzip bir gülümsemeyle koluma sarıldı.

- Savaş başlıyor...

Güldüm.

- İyi şanslar...

Sırıttı.

- Sanada...

Dea ile şu üç haftayı birbirimizin fikrini değiştirmeye uğraşarak geçirme kararı almıştık. O beni seks konusunda, ben onu ciddi bir ilişkiye girmemiz konusunda ayartmaya çalışacaktım. Ama benim işimin daha zor olduğu aşikardı. Dea'nın bavulundan çıkacaklardan bile korkuyordum. Ve yüzde yüz benden daha hazırlıklıydı. Otobüs hareketlenince gerginliğim arttı. Dea muzip bir gülümsemeyle kafasını boynuma doğru uzattı.

- Gerildin mi yakışıklı?

Boynuma vuran sıcak nefesiyle irkildim. Kıkırdadı. Uzanıp boynumu hafifçe öptü. Bize bakan gözleri farkedince hafifçe kulağına doğru eğildim.

- Eğer çıkıyor olsaydık, insanların nahoş bakışlarına maruz kalmazdık, Tanrıça'm...

Yanağımı tutup beni kendine çekti ve öptü.

- Başkaları kimin umrunda...

İç geçirip kolumu omzuna attım.

- Çok umursamazsın...

Gülüp kollarını belime doladı. Üstünde ince gri bir t-shirt ve siyah yırtık bir pantolon vardı. Saçlarını toplamıştı. Yine sivri burunlu siyah ayakkabılarını giymişti. Kollarını çekip kucağıma uzandı. Cık cıkladım.

- Otobüste bu kadar çok uğraşmamalısın...

Sırıttı.

- Daha başlamadım bile...

Ben yandım. Yol boyunca öyle gittik. Birbirimize okuduğumuz kitapları, izlediğimiz filmleri falan anlattık. Dea'yla sohbet etmeyi seviyordum. Aslında onun dudaklarından çıkan her sözcüğe bayılıyordum. O... Benim için fazla mükemmeldi. Otobüs durduğunda midem takla attı. Başbaşa kaldığımızda olacaklar korkunçtu. Onu reddetmek bu kadar zorken böyle bir yarışa girmek aptalcaydı. O anlaşmayı yaparken ne düşünüyordum? Dea kolunu belime dolayıp odamızın anahtarını aldı. Birlikte bungalova doğru yürürken burasının son derece romantik bir yer olduğunu farkettim. Dea'yı batan güneşe doğru döndürdüm.

- İşte senin mükemmelliğine yaklaşan bir güzellik...

Tatlı ve utangaç bir gülümseme yüzüne yayıldı.

- Beni sevmeni, seviyorum Will...

Onu kendime çekip öptüm. O utangaçken daha cesur hissediyordum. Dea bana sıkıca sarılıp öpücüğüme karşılık verdi. En sonunda birbirimizi bıraktığımızda nefesim kesilmişti. Bu şimdiye kadar ki en iyi öpüşmemizdi. Birlikte tekrar bungalova doğru yürümeye başladığımızda Dea düşünceli görünüyordu. Sanki bir şeyler yanlışmış gibi bir yüz ifadesi vardı. Cesaretim onu kızdırmıştı belkide...