TABUT

27 2 0
                                    

Eve girdiğim zaman saat 18.22'ydi sonbahar olduğundan hava çabuk kararıyordu. Annem hala kazıyla uğraşıyordu, babam ise henüz şehirden gelmemişti. Hızlı bir şekilde odama çıktım ve kimse girmemesi için kapıyı kilitledim. Çünkü bugün o dolabı açacaktım, mutlaka açmalıyım. Öncelikle saçlarımı toparladım ve o gün ormanda bulduğum anahtarla şansımı denemek istedim. Belki saçma olabilirdi ama içimden bir ses rüyam, anahtar, dolap ve orman arasında bir bağlantı var diyor.

Anahtarla dolabı zorladım fakat anahtar kilite göre oldukça küçük ve farklıydı. Of ne yapmalıyım bir türlü açılmıyor. Bayağı zorladıktan sonra kapının tıkırdaması ile durdum. Gelen annemdi , kazı bitmiş bir tabut bulmuşlardı, zincirli bir tabut...
paslanmış zincir ile elini kesmiş ara vermişlerdi.

Bahçeye kazılan yere bakmaya indim tahtalar bayağı kan olmuştu. Acaba tabutta ne vardı?
Oldukça ürkütücü ve güzel duran bu tabut beni meraklandırmıştı.

Babam annemin yanına uğramış beraber döneceklerdi fakat geç dönecekleri için işçiler evlerine gittiler. Şuan yalnızdım ve yalnızlığı severim. Eve doğru ilerledim ve odama geri dönmeden önce mutfağa uğradım. O sırada camın önünden bana bakan  bir siluet gördüm. Şu içmek için aldığım bardak panik halinde elimden düştü. Kırılma sesiyle çığlık attım  ve bir anda camdaki adam kayboldu. Ne yapacağımı bilemedim çekmeceden büyük bir bıçak aldım ve koşa koşa odama çıkıp kapıyı kilitledim. Hemen babamı aradım "Baba evin etrafında biri dolaşıyor hemen gelmelisinizzz! "
"Tamam kızım  sen panik yapma yoldayız sen polisi ara " " Tamam " diyip hemen polisi aradım. Olayı açıkladıktan 8 dakika sonra 2 polis arabası geldi. Onların gelmesi ile birlikte aşağıya indim. Bayan polis korkmamam gerektiğini ve tam olarak ne gördüğümü söylememi istedi.

"Ben şeyy, ımm... bilemiyorum mutfaktaydım ve camdan birinin beni izlediğini fark ettim. "

"Nasıl biriydi tarif edebilir misin?"

"Bilemiyorum uzun boylu ve yapılı biriydi. Gözleri ise saçma ama sanki, sanki parlıyor gibiydi."

"Tamam ufaklık şimdilik kendini zorlama biraz etrafı araştıracağız o sırada ise sende biraz düşünürsün ve kendini toplarsın."

Arabanın kaportasına yaslandım ve bekledim o sırada polis bana kazıyın sordu. Arkeolojik bir kazı olduğunu söyledim. Beklerken sıkıldım ve kazıya doğru yaklaşıp baktım fakat tabutun kapağı açıktı. Bu bu imkansız olamaz.

Aman Tanrım! Hırsızzz diye bağırdım tabutun içi boştu içinde her ne varsa kendi başına çıkacak hali yoktu ya tabi ki de çalınmıştı. Polisler yanıma koştu annemler de o sıra gelmişti. Annem olanları görünce çok sinirlendi tam olarak 3 senedir bu araştırmayı planlıyordu ve çalınmıştı gerçekten çok sinir bozucu. Babam polise dilekçe verdikten sonra eve girdik. Olanlar beni yormuştu, yatmaya gittim. Sıcak yatağıma girdim ve gözlerimi kapattım olanları düşünürken uyuya kaldım. Gece saat 4 suları gibi tıkırdama ile uyandım yatağımın başında gece gördüğüm adam duruyordu yine aynı şekilde gözleri parıldayarak bana bakıyordu. Kırmızı gözlerle... Çığlık attım ve bir anda yok oldu penceremin camı açıktı  oysaki gece kapatmıştım. Çığlık sesimi duyunca babam yanıma geldi ışığı yaktı ve tedirgin bir şekilde "iyi misin ? Ne oldu?" dedi.

"Bi-bir adam duruyordu kırmızı gözleriyle bana bakıyordu. "

"Ah İlayda olanlar yüzünden kabus görmüş olmalısın. Tamam geçti endişelenme ama için rahat etsin diye evi kontrol ederim hadi sen uyu. " demekle odamdan ayrıldı.

Sabah erken uyandım bugün okula gitmeyecektim. Olanları düşünüp araştırma yapmalıyım. O gece gördüğümün sadece bir rüya olmadığını biliyordum. Bunun peşini bırakmayacağım. Bir terslik olduğu her halinden belliydi ve araştırmaya başladım.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz.  Voteleriniz ve yorumlarınız benim için önemli düşüncelerinizi merak ediyorum. Lütfen yorum yapın.

Karanlığın Esaretinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin