İki ruh; biri dişi, diğeri erkek Levh-i Mahfuz kitabında yeni bir kâinatın yaratılacağı ve içini Allah'ın yeni halifileri ile dolduracağını duyunca başlamışlar birlikte dua etmeye. "Allah'ım lütfen bizi de yaratacağın yeni kâinatına şahitlik etmeyi nasip eyle" diye yakarmış iki ruh. Allah bu duaları duymuş ve onların dualarını kabul buyurmuş. Önce bir patlama olmuş, ardından yeni yıldızlar ve yeni gezegenler meydana gelmiş. Sonra dünya için olmazsa olmaz olan güneş ve aya sıra gelince Allah buyurmuş "Hanginiz güneş, hanginiz ay olmak istiyor?" Dişi ruh hemen atılmış "Ben ay olmak istiyorum" demiş ve erkek ruha da güneş olmak kalmış. Yeryüzünde ilk insan indirilmiş gün vakti, ama ayın yani dişi ruh bunları görememiş. Gece olunca her taraf kararmış ve ilk insanlar mağaralara çekilmiş, ortalıkta yırtıcı hayvanlar gezmeye başlamış. Tuhaf ve korkunç sesler çıkartıyorlarmış. Dişi ruh insanları görmek bir yana, gecenin karanlığını yırtan sesleri duymaktan korkarak sabah olması için dua etmiş. Güneş doğar doğmaz hemen ona yetişmiş tan vaktinde ve "ben güneş olabilir miyim?" diye sormuş. Güneşte Allah'a dua edelim kabul ederse olur" demiş ve dişi ruh ile birlikte erkek ruhta dua etmiş. 'Her şeyi bilen ve duyan, gaybın tek hâkimi olan Allah' dualarını duymuş ve kabul buyurmuş. Sadece 'Ol' demesiyle dişi ruh: Güneş, erkek ruh: Ay olmuş. O günden beri güneşin zarafetini hep bir kadına, ayın sert görüntüsünü bir erkeğe benzetirlermiş.
Kadim Günlükler/Melez Cin kitabından.