BAȘ BELASI BEŞİK KERTMEM

Bölüm 18

  Savaş'ın Ağzından

Sabah kalktığımda direkt Elmer'in odasına gittim. Ama odasında yoktu. Koşarak aşağı indim. Havluda Elmer hariç herkes kahvaltı yapıyordu. 

 " Elmer nerede? " diye sordum. Babam

 " Senin karını sen bilmiyorsan biz nereden bilelim oğlum? " dedi. Şengül

 " Aman yine kaçmıştır. Nerede olacak? Hem alıştık artık " dedi. 

Gurur" O gitmedi gitmeyecekte tamam mı? " dedi bağırarak. Barış

 " Sabah ağlayarak arka bahçeye gitti. Yanına gittim ama yalnız kalmak istiyorum deyip beni gönderdi. " dedi. Şengül

 " Hem suçlu hem güçlü hanımefendi bize tavır yapıyor " dedim. Sinirle babama dönüp

 " Zaten canım burnumda. Şu karının sesini kes, yoksa ben keseceğim kökünden " dedim arka bahçeye doğru ilerlerken babam 

 " O senin annen düzgün konuş " dedi bağırarak. Elimi sallayarak arka bahçeye girdim. Elmer dizlerini kendine çekmiş dalgın bir şekilde hamakta oturuyordu. Sinirle yanına gittim

 " Yeter artık anlat neden gittin, neden geldin? " dedim bağırarak. Sinirle bana döndü. Hamağın yanındaki albümü alıp bana fırlattı.

 " Bu bugün sabah geldi. Dış çekim fotoğraflarımız. Bak bana ne kadar da mutluyum görüyormusun? İyi bak sana karşı nasılda gülüyorum. Hah işte o fotoğraftakiler sana karşı olan son gülümsemelerim. O fotoğraftakiler sana karşı olan son güvenli bakışlarım. Çünkü bitti anlıyormusun? Sana karşı olan hoşgörümü de, güvenimi de, sen bitirdin. Ya ben senin için hayallerimden vazgeçtim. Bu dünyada ki en çok değer verdiğim insanlara bile yalan söyledim ben, sırf hayallerime kavuşmak için. Ben senin için neleri göze aldım. Bu kadarmıydı bana güvenin? " dedi ve ayağa kalkıp beni iterek ve devam etti 

 " Hatırlıyormusun? Ben sana ilk konuştuğumuz gün eğer bana güvenmezsen bende sana güvenmem dedim. Ve sen bana güvenmedin. Şimdi bende sana güvenmiyorum. Kusura bakma güven olmayınca da ne aşk olur ne de sevgi. Bana yalan söyledin, beni kandırdın resmen. Nasıl inandın lan, iki satırlık mektup yazıp seni terkedebileceğime? " dedi. Kahkaha atarak 

 " Birde gidip nikah memurunu dövmüşsün. Doğru nikahımız sahte ama o nikah memurunu ben tutmadım. Sen ona da inandın. Dün sadece sana aşk hissediyordum ama şimdi kırgınlık ve nefret hissediyorum. Ben dün eski sevgilim tarafından kaçırıldım lan. Ben dün senin beni kurtarmanı beklerken sen benim gittiğime inanıp sağı solu devirdin. Kendi işimi kendim halledip kaçtım elinden. Ama Ege ye çok teşekkür ediyorum. Senin bana olan aşkını, bana olan güvenini gösterdi. Ben eğer bugün buradaysam seni bırakıp gitmiyorsam sadece ve sadece sana verdiğim söz için. Şimdi içeri girip hiçbirşey olmamış gibi davranacağız. Ama Savaş mümkün olduğunca bana dokunma benimle muhattap bile olma. Sırf o Şengül cadısı için herşey yolunda rolü oynayacağım. Sırf onun için sana katlanacağım. Ve şunuda sakın untma seni asla ama asla affetmeyeceğim Savaş Emre KARAHAN. " dedi ve uzaklaştı. Söyledikleri ile şok oldum. Kaçırılmış lan o şerefsiz tarafından kaçırılmış. Lan şerefsiz Ege sen bittin lan benim adımda Savaş Emre Karahansam, annenden emdiğin sütü burnundan getiririm. Benim karımı kaçırmak neymiş göreceksin. Allah kahretsin ben ne yaptım? O mektuba nasıl inandım. Allah beni kahretsin. Ne yapacağım lan şimdi. Nasıl bakacağım güzel yüreklimin yüzüne. Yere eğilip albümü aldım. Ne kadar da güzel gülüyor. Ama artık bana gülmeyeceğini söyledi. Ben nasıl yaşarım, o bana öyle bakarsa? Albümü de alıp odama çıktım. Duştan çıkmış saçlarını kuruluyordu. 

 " Elmer " dedim. Bakmadı bile. Derin bir nefes alıp 

 " Kahvaltını yaptın mı? " dedim. " Merak etme yemekten kesilecek kadar değerli değilsin artık. Evet yaptım " dedi. Sinirle kolunu tutup