Babamın cenazesi yeni bitmişti, Jaehyun ile nereye gittiğimiz belirsiz bir şekilde yürüyorduk. Jaehyun'un olmasada benim içim intikam ateşi ile yanıyordu. Aklımda nasıl düşünceler olduğunu sanırım sadece gösterebilirim. "Ben Chanyeol isem babamın katili Kim Sooran'ı bulacağım", "Ben Chanyeol isem onun hayatına son vereceğim" bu düşünceler beni rahatlatıyor ve gaza getiriyordu. Birden oturup yağmurdan gözün gözü görmediği sokakta yere oturup bağırmaya başladım. Jaehyun bana sarıldı ve ağlamaya başladı. Onu ilk defa böyle gördüm. En azından aile konusunda biraz hassas olabiliyorum, tamamen duygularımı kaybetmiş sayılmam. Genelde hayatta sadece zarar vermek ve nefes almam gerektiği için olduğuma inanırlar. Jaehyun ve ben çok zıt kardeşleriz. Ben sadece bildiğimi okuyan ve istediklerimin önüne engel koydurtmayan biriyim, tamamen duygularımın yok olduğunu söyleyenlerde oluyor, yada daha önce zaten hiç var olmadığını. Jaehyun ise insanlara karşı merhametli ve sıcak kanlıdır, herkesle anlaşabilir türden.
Jaehyun'u aylardır görmüyordum, ben bir idolüm ve baya yoğunum. Bu şirketin bize ayarladığı programlardan dolayı değil, kendi problemlerimden dolayı. Bunu medyaya hiçbir şekilde belli etmiyor olmam ise inanılmaz. Yaptıklarımdan pişman olur muyum bir gün? Bunu kendime sormuyorum değilim, ama cevabım ise her seferinde aynı oluyor, canımı yakanı öldürmekten, yaralamaktan, can yakmaktan asla pişman olmayacağım.