0.3/ Mutluluk

2.2K 119 69
                                    


"Yarın bir konserimiz var. Bunun için programımı hazırlamamız gerek. Ayrıca kıyafetlerimi de stilistlerle beraber sen seçeceksin."

Dikkatli bir şekilde bir yandan bana yapacaklarımı anlatırken diğer yandan da telefonunda ki programı inceliyordu.

"Ayrıca 3 gün sonra bir fan meeting'i var. Meeting'e katılan fanların isimlerini listelemede de diğerlerine yardım etmelisin. Çünkü en az 500 kişi orada olacak. Bir de salon düzenini kontrol etmelisin. Bunlar için de hazırlıkları yapmada yardımcı olman gerek."

Dinlerken bile yorulduğum bu 1 haftayı nasıl geçireceğimi hiç bilmiyordum ama başarmaktan başka çarem yoktu.

Derin bir nefes verdiğimde telefondan bakışlarını kaldırıp bana baktı. Sıkıldığımı anladığında gülmeye başladı. Bunun üzerine oturduğum yerde doğrulup kendime çeki düzen verdim.

"Özür dilerim ben-"

"Ah sorun değil. Anlayabiliyorum seni."

Neden bu kadar güzel güldüğüne anlam veremesemde, Hoseok'un söylediklerini yazdığım kağıtta gözlerimi son kez gezdirdim.

"O zaman ben konserde giyeceğin kıyafetlere bir bakayım. Sende dans pratiğine git."

Notları yazdığım kağıdı elime alıp oturduğumuz koltuktan kalktığımda Hoseok'da benimle eş hızda kalktı.

"Ondan önce sanırım seni üyelerle tanıştırsam daha iyi olur."

Başımla onaylayıp peşinden yürümeye başladım. Asansöre binip bir üst kata çıktığımız da olduğum katı güçlü bir müzik sarmıştı. 

Müziğe daha fazla yaklaştığımız da bir kapının önüne geldik. Hoseok kapıyı tedbir amaçlı çalıp açtı ve içeri girdi. Onun girmesiyle birlikte müzik sesinin kesilmesi bir oldu. Bende peşinden içeri girdiğim de oda da birbirinden fazla yorulmuş ama yorgunken bile oldukça yakışıklı olmayı başarabilen 6 erkek vardı. Erkek olmalarına karşın benden güzel olmaları her ne kadar beni birazcık üzse de buna şimdilik takılmamaya karar verip Hoseok'un yanına gelerek onunla aynı hizada durdum.

"Bence ağzını kapatmalısın."

Hoseok'un kulağıma fısıldayan sesiyle kendime gelip ağzımı kapattım. Biraz soğuk bir şekilde kurduğu cümleyle birlikte battığım utangaçlık çukurundan çıkmak adına zoraki gülümsedim.

"Çocuklar bu benim yeni özel menejerim Aura. Eğer bir aksilik olmazsa bundan sonra benimle beraber çalışacak."

"Oh merhaba."

İlk tanışma eyleminde bulunan kişi kahverengi saçlı uzun çocuk olmuştu.

"İsmim Taehyung."

Cilveli bir şekilde elini uzattığında kahkaha atmamak için kendimi zor tutarak elini tuttum.

"Tamam, geri kalanıyla ben özet geçeyim."

Hoseok ciddileşen garip surat ifadesiyle üyeleri teker teker gösterip isimlerini saydı.

"Bu Jin hyung. En büyüğümüz. Bu Yoon Gi hyung. Nam Joon, grubun lideri. Jungkook maknae. Bu da Jimin."

Jimin muzip bir sırıtışla elini uzattığında Hoseok benden önce davranıp Jimin'in elini tuttu ve indirdi.

"Bence bu kadar yeterli. Aura senin işin yok muydu?"

"Ah tamam."

Neden böyle olduğunu anlayamadığım Hoseok'u ve diğerlerini arkamda bırakıp pratik odasından çıktım. 

Hope | jhsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin