Selam! Küstünüz mü bana? Eğer öyleyse 2542 kelimelik bu bölümle umarım gönlünüzü alabilirim. Ve yine umarım ki siz o güzel yorumlarınızla beni mutlu edersiniz💕 Keyifli okumalar~
Ah bu arada bu bölüm değerlilerim MaideMoon ve hard_carry ye ithaf edilmiştir. Seviliyorsunuz 😘
Söz verdiğim üzere ertesi gün tekrar kafeye gelmiştim. Fakat bugün biraz geç kalmış olmalıydım ki kafede hiç müşteri kalmamıştı. İçeri girdiğimde Minhyuk masaları siliyordu. Kapıdaki minik çanın sesini duyduğunda işini bırakıp bana döndü.
"Hae İn! Hoşgeldin. Geleceğine dair ümitlerim tükenmeye başlamıştı."
Yeni sildiği masalardan birini işaret etti.
"Üzgünüm. Yarın teslim etmem gereken bir proje vardı, kütüphaneden anca çıkabildim."
Ben gösterdiği masaya geçerken yanıma geldi.
"Ah, sorun değil. Hem böylesi daha iyi oldu, müşteriler yokken daha rahat ederiz." gülümsedi "Pekala, ne istersin?"
Etrafıma bakındım.
"Mesai saatiniz bitmiş gibi gözüküyor."
"Ah, evet. Bugün biraz erken kapattık ama sen benim misafirimsin bu yüzden," kollarını birbirine bağladı "hadi şimdi ne istediğini söyle."
Bunun üzerine teslim olmuşçasına ellerimi havaya kaldırdım:
"Ah, pekala. Öyleyse ben yine geçen seferki gibi beyaz çikolatalı mocha alacağım."
Güldü.
"Hemen getiriyorum."
🦄🌈🦄🌈🦄🌈🦄🌈🦄🌈🦄
Bir yandan kahvelerimizi yudumluyor bir yandan da sohbet ediyorduk. İkimiz de ikinci kupalarımızı içiyorduk. Bu gidişle içtiğim kahve gece beni uyutmayacak, üstüne üstlük tuvalet ile odam arasında mekik dokutturacaktı. Ama bundan şikayetçi değildim çünkü hayatımın en mükemmel kahvesini içiyordum ve Minhyuk ile sohbet etmek fazlasıyla keyifliydi. Ona, o günki teşekkürümüm sebebini açıkladım ve annemin bana koca bulma düşüncesiyle kafayı bozduğundan, evde kalacağım konusundaki endişelerinden ve ayarladığı randevulardan bahsettim. Bu süre zarfında suratının binbir türlü ifadeye bürünüşünü izlemek çok zevkliydi. Sonrasında tanrıya kendi annesi için şükrettiğine emindim.
"Onca talip arasından hiçbirini beğenmediğine göre fazla seçici olmalısın." dedi Minhyuk gülerken ve büyük elleriyle kahve kupasını kavradı. Çok güzel elleri vardı, benimkilerden daha güzellerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Caffeine | Lee Minhyuk
Fiksi Penggemar"Kafein gibi, bağımlılık yapıyor. Fakat son zamanlarda uykularımı da kaçırır oldu." -