Sabah yine annemin çığırmalarıyla uyandım."Ne var anne yaa zaten tatildeyiz yine ne var." diye hızlı uyanmanın verdiği sinirle bağırınca o da kızmış olucak ki "Sus kız bugün okul var salak kızım benim abin senden önce hazırlandı çabuk ol kalk sende hemen." dedi. Oha abim benden önce mi hazırlanmıştı? Yuh lan kontrol etçem inanamadım şuan. Saçlarımı dağınık ev topuzu yapıp kahvaltıya indiğimde abim gerçekten ordaydı vay canına.
Kahvaltımı yapıp hemen Su'yu aramak için telefona uzandım ki o sırada kapı çaldı ama ben açmaya üşendiğim için annemin açmasını istedim. "Ayy Su'cum hoşgeldin" lafını duyunca hemen merdivenlerden Su'nun üzerine atlama planımı gerçekleştircektim ki Su kenara kaçınca birkaç saniye yeri öptüm. Sonra aklıma gelen şeyi gerçekleştirip beni kaldırmalarını bekledim ama sonuç=abimin annemin terliğiyle popoma vurması. "Kalk lan yerden Ay" "Abi kaç yıl oldu bi adımı öğrenemedin, anne siz bunu yapamamışsınız bu olmamış gidin tekrar yapın." Biz abimle küçük tartışmamızı yaparken "SUSUN BE YÜRÜYÜN GİDİN!!!" diye annemin bağırmasıyla kendimize geldik.
Su ile birlikte odalara dağıldık. Ben okul için ne giyceğimi düşünürken Su dolabın en altındaki siyah tişört ve taytı çıkarttı. Bu bizim için bir rutin haline gelmişti. Her yıl okulun ilk günü okula siyahlarla giderdik. Yolda giderken Dolunay ve Kumsal'ı da alıp okula gittiğimiz de her zaman ki yerimizin boş olmasına pek şaşırmadık hatta sevindik. Biz tam oturacakken 4 bücür bizim yerimize oturdu. Ben benim yerime oturanı yolardım be. "Kalkın lan bücürler burası bizim" diye çemkirdim kızlara içlerinden birisi cesurluk yapıp "Biz önce geldik asıl siz gidin be" dediğinde tam ben kıza dalmak için öne gittiğimde 1 tane 10.sınıf kızın kulağına bişey söyledi ve bana gerek kalmadan kızlar hemen gittiler. Akıllı çocuk.
Zil çaldığında sınıfta bizim sıranın önünde ki dörtlü sırada 4 erkek otutuyodu. 'Cidden mi yaa cidden dörtlü sırada dört erkek mi oturuyo vay canına' diyen iç sesimi takmayıp onların arkasındaki sıraya oturduk. Hoca geldiğinde ayağa kalktık hoca "oturun" dediğinde hemen bizim kızlara döndüm "lan bu ne be yılın ilk dersi matematik mi?" dediğimde herkes "evet" dedi. Onlar matematiği seviyo çünkü ama ben ingilizceyi seviyorum.
Kısa sarı saçlı, biraz kısa boylu, hafif şişman ve adının Hafize olduğunu bildiğimiz hoca konuşmaya başladı "Evet çocuklar öncelikle herkesin güzel bir yıl geçirmesini dilerim. Benim adım Hafize. Matematik öğretmeniyim. Bu yıl size 2 dönem için de proje ödevi vericem ve bu projelri gruplar halinde yapıcaksınız ve grupları ben belirliycem. Siz 8 kişi bi grup..." dedi ve bizi gösterdiğinde kalbim ağzımda attı resmen yaa. Şimdi biz bu taşlarla birlikte mi proje yapıcaz. Hem de bütün dönem diye düşünürken öndeki çocuk "Evet projeleri birlikte yapıcaz ve iltifatın için teşekkürler" dediğinde kendime geldim. "Hey ben dışımdan düşünmedim" diye çemkirdim "Tabi canım tabi" dediğinde tam cevap vercekken zil çaldı ve hoca o cırtlak sesiyle "çıkabilirsiniz" dedi. Önümüzdeki derslerde sadece resim çizdim hocaları dinlemedim. Zaten bütün hocaları tanıyorum yeni hoca da gelmedi ne gerek var dinlemeye.
Çıkış zili çaldığında derin bir nefes aldım ve biz dördümüz dışarı çıktık ama karşımızda beliren kişilerle durduk.
**********
Biraz heyecanlı bitiriyim dedim. Umarım seversiniz karakterler değişebilir. Bu arada karakterlerin Instangram isimlerini yazarım çünkü ordan bulucam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hadi Len Ordan
Novela Juvenil"Bu olamamış, gidin tekrar yapın." "Gerizakalı" "Gözleri kahverengi ama gökyüzü gibi bakıyor..." Gece,Dolunay,Su,Kumsal... Erim,Emir,Doğukan,Meriç...