"AÇELYAAAA!!!" Ilgın'ın bağırmasıyla pardon anırmasıyla gözlerimi açtım.
O an sadece ağzımdan bitkin ve yorgun sesimle "Hı?" Diyebilmiştim.
"Hadi be kızım ne uyudun öyle kalk artık bak bu gün okulun ilk günüüüü!!" Bu kıza bazen he ne kadar sinir olsamda seviyorum onu ama şu an bu sevgimi kalbime gömüp suratına bakıp anırdım.
"Ya Ilgın senin benimle derdin ne!?!?" Sanırım sesim biraz fazla yüksek çıkmış olacak ki olduğu yerde sıçradı ama bozuntuya vermeden gülümsedi.
"Sadece uyandırmak istemiştim" dedi o anlık kısa süreli bir vicdan azabı...
"Tamam kalkıyorum işte babam nerde? Ayrıca sizin burda ne işiniz var? Diğer kızlar nerede?"
Dedim yumuşak ses tonumla. Ardından gülümsedim. Bu halimi görünce o da gülümsedi.
"Aşağıdalar kahvaltı için Seda sultana yardım ediyolar hani sende artık kalksan diyorum" dedi ve gitti. Seda sultan hizmetlimiz. Annem öldükten sonra bana hep annemmiş gibi davrandı. Annem öldüğünde beş yaşındaydım. Şimdi ise 17 bunca sene annemin hasretiyle yaşadım. Seda sultan bana onun yerini arattırmamaya çalıştı ama nafile.
Orta okula başladığımda Derin ile tanıştım. Onunla hep çok yakındık. Sonra Rüya ve Ilgın ile tanıştık. Artık hiç ayrılmıyoruz birbirimizden.
Bu düşüncelerimden vaz geçip banyoya gittim ve rutin işlerimi halledip çıktım.
Okulun ilk günü olduğu için serbest kıyafetle gidecektik okula.
Hemen üzerime siyah şortumu giydim. Üzerine de beyaz önünde siyah yazıları olan tişörtümü giydim ve ön kısımlarını şortumun içine soktum. Siyah bilekliklerimi takıp saçlarımı taradım ve açık bıraktım. Sadece rimel sürdüm ve biraz parlatıcı ile makyajımı tamamladım.
Biraz da parfüm sıktım. Altıma da beyaz spor ayakkabılarımı giyip merdivenlere yöneldim.
Aşağı indiğimde kızlar sohpet edip bir yandan da kahvaltı yapıyorlardı. Hemen sitem ettim.
"Siz zaten beni beklemeyin ve başlayın kahvaltıya çok güzel ya" diye sitem dolu cümlemi onlara ilettim ve hepsi göz devirdi.
"Baktık gelmiyosun bizde açlıktan ölmiyelim diye yemeye başladık Açelya" dedi Derin bende hak verdim ve ağzıma bi şeyler sıkıştırdım. Saat 8.50 olmuştu ilk günden geç kalmak istemiyorum.
"Hadi kızlar kalkın çabuk geç kalıcaz" dedim ve hepsi ayağa kalktılar. Bir yandan da Seda sultanın nasihatlarını dinliyoruduk.
"Aman kızlar dikkat edin kendinize. İlk günden olay çıkarmayın." Yanağından öptüm ve dışarı çıktık. Kendi arabama doğru yöneldim. Kızlarda kendi arabalarına bindiler ve okula doğru hızla sürmeye başladık.
***
Okula geldiğimizde ilk ders çoktan başlamıştı. 12. sınıfların olduğu yere geldiğimizde kapının üzerinde asılı olan listede isimlerimizi arıyoruduk ve istediğimiz olmuştu dördümüzde
aynı sınıftaydık 12/D. Sınıfa girmeden önce kapıyı iki kere tıkladık ve içeri girdik. İlk gün olduğu için herkes birbiri ile sohpet ediyordu.
Sınıfa girmemizle beraber herkesin bize bakması bir olmuştu. Hoca bize bakıp gülümsedi. Tabi ona hoca demek bin şahit ister. Kendisi bayağı bir taşş olduğu için..
Bizde gülümsedik hoca hemen "Kendinizi tanıtır mısınız bayanlar?" Dedi ben hemen atlayıp "Ben Açelya" dedim
"Ben Derin"
"Ben Ilgın"
"Ben de Rüya" dedikten sonra en arkada boş iki sıra vardı. En arkaya ben ve Derin oturduk. Önümüzdeki sıraya da Ilgın ve Rüya oturdu.
Sınıfta ki gürültüyü bozup içimi huzurla dolduran, kalbime işleyen o ses duyuldu. Bu tenefüs ziliydi.
Kızlarla sınıfta oturmuş sohpet ediyorduk ki yanımıza doğru dört kız yaklaştı.
"Şimdi bizi iyi dinleyin. Buralarda bizim lafımız geçer 4 senedir bu okuldayız ve herkes bizi tanır. Bizimle iyi geçinmek istiyosanız akıllı davranın" dedi eteği götünü bile kapatmayan kız. Ardından arsızca gülümsedi.
"Aaa Handecim oluyo mu böyle ilk günden. Hem bak yavru kedicikler ne kadarda masum" dedi dekolte göstermeye çalışırken resmen çıplak olan kız. Ayağı kalktım ve yarım ağız gülümserken
"Anlaşılan burda sözünün geçmesinin hatrı sayılır nedenleri var. Ucuza çalışıyosan seviyolardır seni. Tahmin ettiğim kadarıyla sözünün geçtiği erkeler değil mi?" Dedim ve ardından piç gülümsemesi attım. Kız sinirlendi haliyle.
"S-sen bana ne demeye çalışıyosun be" dedi adının Hande olduğunu öğrendiğim kız.
"Tatlım bence sen çok iyi anladın" dedim ve manalı şekilde göz kırptım. Sinirle yanınızdan uzaklaştılar.
Ders zili çaldı ve öğrenciler sınıfı doldurmaya başladı. Ardından öğretmen sınıfa girdi. Yanımızda 4 kişilik boş sıra vardı. Başka öğrenciler de mi var diye düşünürken öğretmen
"İlk gün diye sizi boş bırakacağımı sanmayın. Kağıt çıkarın bakalım geçen sene ki konulardan quiz yapıcam sizi. Bakalım matematiğiniz ne kadar iyi" dedi ve ardından sınıfta itiraz sesleri yükseldi.
Hoca büyük bir kahkaha atıp "Tamam hadi şimdilik serbestsiniz" dedi. Deli mi ne..
Dersin ortalarına doğru yaklaşmışken sınıfın kapısı açıldı ve içeri dört adet yunan tanrısı giriş yaptı ve hiç bir şey demeden yerlerine oturdular. Öğretmende hiç bir şey demedi sanki çok normal bi şeymiş gibi.
"Oha kızlar tiplere bakın çok yakışılılaarr yaa" dedi ılgın.
"Saçmalama Ilgın önüne dön" diye uyardı
Derin her zamanki soğuk ses tonuyla.
"Aman be bi şey demedik" dedi Ilgın önüne dönerken.
Derin hep böyledir. Pek sık gülmez. Bunun sebebi ise 4 sene önce kardeşinin gözleri önünde işkence çektirerek öldürülmesiydi. Önce Derini sonra kardeşini kaçırdılar. Sonra Derin i bağlayıp 12 yaşında ki kardeşine tecavüz edip daha sonra vucuduna kezzap dökerek öldürdüler. Bunun sebebi babasının düşmalarıydı. Adama acı çektirmek için bi kızını öldürüp diğer kızınında mutluluğunu almışlardı. Ben böyle düşünürken
"Kızlar akşam okuldan sonra bi şeyler yapalım mı?" Dedi Rüya
"Bakarız" dedim gülümseyerek.
Rüya hep güler yüzlü bir kız. Neşeli ve her şeyin altında mutlaka masum bi şey arar. Herkesin kendisi gibi saf ve masum olduğunu düşünür. Hayal dünyası ise almış başını gidiyor. Ilgın hep şakacı bir kız. Oldukçada eğlenceli ama bazen boş boğazlılığı tutuyor. Hepsini ayrı ayrı çok seviyorum.
***
Çıkış zili çalmıştı çantamızı aldık gidiyorduk ki bir yunan tanrısı bana doğru geliyor. Baktı ve gülümsedi bende ona gülümsedim. Sonra daha da yaklaştı ve yanımdan geçip gitti. Arkama baktığımda başka bir kızın yanına gitmişti. Ahh! Ne kadar aptalım rezil oldum gereksiz yere..
Bu gün tartıştığımız kızlar yanımıza geliyordu biz ise o sırada arabalarımıza doğru yürüyorduk. Kız kolumdan tuttu.
"Bu gün bana söylediğin lafları burnundan fitil fitil getiricem." Kolumu daha da sıkmaya başladı. Tam bir şey diyecekken o yunan tanrısı bize doğru yaklaştı
"Hadi ama Hande bunlarla la mı uğraşıcaksın. Hem bizim daha önemli işlerimiz var." Dedi ve çapkın bi gülücük attı. İğrenç...
Arkadaşlar umarım beğenirsiniz. Biz 2 kişi beraber yazıyoruz hikayeyi. Vote ve yorumlarınızı bekliyoruz.
