Ben Moon.Kendimi seven biri değilim,ama bazen değişir.Bende her kız gibiyim.
Sabah alarmın o lanet sesiyle uyandım.Söylene söylene kalkmaya karar verdim.Teyzem Agatha ile birlikte yaşıyorumAnnem ve babam yurtdışında ve sadece yılda 1 kez geliyorlar.Bu yüzden teyzem benim tek ailem.
"Uyan bakalım Moon,ilk günden geç kalmak istemezsin."
"Okul denen şeyi kim düşündü ki?" diyerek banyoya gittim.
Teyzem çok tatlı birisiydi ve beni her zaman anlardı.
Elimi ve yüzümü yıkadım ve sonra dişlerimi fırçaladım.Ardından saçlarımı yaptım.İlk günde pek heyecanlı değildim.Neden ben de bilmiyorum.Saçımı da yaptıktan sonra odama gidip giyeceklerimi seçtim.Pudra renk bir tişört,altına siyah bir jean ve spor ayakkabımı aldım.Şimdi sıra çantamı hazırlamakta.
İlk olarak kulaklıklarımı koydum.Bir CD oyunu koydum,belki lazım olur diye.Mendil koydum.Başka ne koyabilirim? Evet,parfümüm,telefonum,not defteri ve bir kalem.Güzel.
Aşağıya indim.Teyzem kahvaltıyı hazırlamıştı.Oturdum ama bugün günlerden Pazartesi olduğu için pek fazla yiyesim gelmedi.Ufak ufak atıştırıp çıktım.
"Görüşürüz Teyze! Seni çok sevdiğimi unutma."
"Bay bay Teyzeciğim!"
Yürüyerek gittim çünkü yolu teyzem öğretti.1 kere daha gittiğimden hatırlıyorum.Kapıdan girdim ve müdire ile karşılaştım.
"Merhaba,siz Bayan Moon'dunuz,değil mi?"
"Evet,ben Moon."
"Tamam,bu arada küçük hanım kaydınızı tamamlamak için öğrenci başkanı Nathaniel'ı görmeye gidin."
"Tamam."
Bana eliyle öğrenci kurulunu gösterdi.Kapıyı tıklattım.
"Girin." dedi birisi.
"Merhaba,öğrenci başkanı Nathaniel sen misin?"
"Evet,benim sen yeni kız olmalısın."
"Doğru,ben Moon.Memnun oldum Nathaniel'dı değil mi?"
"E-evet.Ben de memnun oldum Moon.Kaydını tamamladım.Sınıfını göstermemi ister misin?"
"Olur."
Hafif tebessümle bana karşıdaki sınıfı gösterdi.
"Aynı sınıftayız."
"Buna sevindim." diyip kızardım.Ama gerçekten Nathaniel çok yakışıklı ve nazikti.
Sınıfa girdim,bir de ne göreyim! KEN! İyi ama burada ne yapıyor?
"Selam Ken.Burada ne işin var?"
"Seni yalnız bırakmamak için kaydımı bu okula aldırdım."
"Aaa ne iyi yapmışsın."
Kalbini kırmamak için böyle söyledim çünkü Ken çok saf ve temizdi.Ama bana ilkokuldan beri aşık ve çok yapışkan.Bu yönü hoşuma gitmiyor.
Ders başladı.İlk ders Fenmiş.Lanet olsun.
"Merhaba çocuklar.Ben Fen öğretmeniniz Bayan Delanay.Bu sene Fen derslerini beraber işleyeceğiz."
Aman çokta işlemek istiyorduk da.Birden arkamdan biri kağıt fırlattı.
Kızıl saçlı ve domatese benzeyen bir çocuk.
"Ne yapıyorsun?" dedim fısıltıyla.
"İstediğimi yaparım sana ne."
"Saçlar lens sanırım." diyip sırıttım sonra da önüme geri döndüm.O arkamda oturuyordu.Şuan yüz ifadesini tahmin edebiliyorum.
Yanımda Nathaniel oturuyordu.Ken biraz kıskanmış sanırım.Gözü bizden ayrılmıyor.Nathaniel da bu durumu farkedince "O kötü bir çocuk değil yanlış anlama." diyerek Ken'i gözümle işaret ettim.Dış görünüş olarak da Ken zaten kötü birine benzemiyor. Ben ona Ken diyorum ama onun asıl ismi Kentin. Lakabı Ken.
Ders bittikten sonra kızıl kafa yanıma geldi.
"Sen kendini ne zannediyorsun?"
"Panda gibi.Sen?"
"Dalga geçmeden konuş!"
"Ne diyorsun söyle."
"Bana bulaşma."
"Bulaşırsam ne olur? Hem daha adını bile bilmiyorum niye bulaşayım? Ayrıca bulaşan sensin."
"Adım Castiel. Bu seferlik görmezden geliyorum.Bir daha tekrarlarsan acımam."
Kendini ne sanıyor bu gerizekalı? Abilik tavırlarına bürünmüş.Onu fazla takacağımı sanmıyorum.
Dolabımı açarken 3'lü bir kız grubu geldi. Biri sarışın,biri elinde makyaj malzemesi tutuyor,biri de kumral.
"Yeni kız da ezik olmasaymış bari hahaha." 3'ü birden konuştu.
"Ezik mi dedin?"
"Sağır olmasan duyabilirdin seni küçük ezik."
"Bana ezik diyorsun ama ileride göreceğiz seni."
Daha fazla uğraşmadan sınıfa girdim.Yanıma Ken geldi.
"Selam Moon.Neden ilk ders yanıma oturmadın?"
"Eee,senin yanının boş olduğunu görmemişim.Bir dahaki hafta beraber otururuz,tamam mı?"
Gözleri parıldayarak "Tabii ki." dedi.
Nathaniel geldi ve yanıma oturdu.
"Merhaba Nathaniel,2. ders ne?"
"Beden."
"Ama ben kıyafetimi getirmedim,birkaç kişi daha getirmemiş olabilir."
Hafif tebessüm edip " Zaten bedenin ilk derslerinde herkes birbiriyle tanışıyor.Panik yapmana gerek yok." dedi.
"Bu arada sana birşey sormak istiyorum."
"Dinliyorum."
"Bu teneffüs yanıma 3 tane kız geldi.Beraber takılıyorlar sanırım.Benle biraz uğraştılar da,ama sakın bunu şikayet olarak algılama lütfen.Sadece onları tanıyorsan onlara söyle lütfen.Daha dakikalardır tanıdıkları kişiye 'ezik' demesinler lütfen.Eğer buna devam ederlerse elimden bir kaza çıkar."
"Amber,Li ve Charlotte olmalılar onlar.Onların adına özür dilerim,onları uyaracağım bu konu hakkında."
"Teşekkürler Nathaniel.Birşey daha sormak istiyorum."
"Tabii."
"Neden birsürü boş yer varken benim yanıma oturdun?"
Domatese döndü.
"Ee,ç-çünkü b-bugün s-seni y-y-yalnız bırakmak istemedim yeni olduğun için."
Nathaniel benden hoşlanıyor mu? Neyse umutlanmayım sevmiyordur.
Arkamdan biri beni dürttü.Siyah saçlı ve mavi gözlüydü o da çok yakışıklıydı.
"Selam.Adın ne?"
"Moon.Senin?"
"Ben de Armin,memnun oldum Moon."
"Ben de."
"Yenisin sanırım ben ve ikizim de yeniyiz.İkizimin adı da Alexy."
Arkadan mavi saçlı bir çocuk geldi.
"Ben de Alexy.Senin adın ne?"
Armin hızla "Moon.Adı Moon." dedi.
"Memnun oldum Moon."
"Ben de Alexy.Kendine dikkat et çünkü şu arkadaki 3'lü tarafından saldırıya uğrayabilirsin.Sen de Armin."
"Ee ben kızları tercih etmiyorum,yani anlarsın ya.."
"Üzgünüm anladım.Yazık olmuş."
"Herneyse sorun değil çünkü biz gelecekte en yakın arkadaş olacağız!"
"Olur.Çok neşelisin."
"Öyledir." dedi Armin.Elinde oyun konsolu vardı.
"Benim de yanımda konsol var ama oyunlar çok sıkıcı." dedim.
Gözleri parlayarak "Oyun oynayan bir kız! Evlenmeliyiz!" dedi ve bana sarıldı Armin.Önüme döndüm ve bir süre sonra Ken geldi.
"Merhaba Moon."
"Merhaba Ken."
"Sınıftaki kızlar benimle uğraştılar da sana birşey yaptılarmı?"
"Evet, bana 'ezik' dediler ama onları takmıyorum.Sana ne yaptılar?"
"Paramı aldılar, bugün kantinde değil de kafede yiyeceklerini söyleyip aldılar."
"O son kalan paransa sana paranı verebilirim."
"Yok kabul edemem teşekkürler çok naziksin."
"Onlar artık fazla oldu.Bunu Nathaniel'a söylemeliyim."
Ken sırasına geçti ve yanıma Nathaniel oturdu.
"Amber,Li ve Charlotte Ken'in parasını çalmışlar biliyor musun?"
"Ne!?"
"Bugün kantinde değil de kafede yemek istediklerini söyleyip son kalan parasını almışlar, ben paranı geri vereyim dedim ama kabul etmedi."
"Tamam, onları müdireye söylersem 1 hafta uzaklaştırma alırlar."
"Teşekkür ederim Nathaniel.Bu arada Amber senin kardeşin mi? Görünüş olarak benziyorsunuz da."
"Evet, Amber kardeşim."
"Peki."
Dersten sonra teneffüste bir oğlan yanıma geldi. Beyaz saçlı ve renkli gözlü. Gözlerinin ikisi de farklı renk.Giysileri Victorian tarzı.
"Merhaba,ben Lysander."
"Ben de Moon.Memnun oldum Lysander."
"Ben de memnun oldum Moon.İsmin çok güzel."
"Teşekkür ederim.Seninki de öyle."
"Rica ederim."
Lysander gerçekten çok nazikti.Ardından Alexy ve Armin yanıma geldi.
"Moon, telefon numaranı bize verir misin? Gerçi Armin'in pek işine yarayacağını sanmıyorum ama bana numaran lazım, her canım sıkıldığında seni ararım, ya da kıyafet almaya gideceğimiz zaman beraber gideriz."
"Olur." dedim ve numaramı not defterimden bir sayfa koparıp o sayfaya yazdım.Onlar da bana yazıp verdiler.
Kalan dersleri de gördük ve gitme zamanı geldi.Okulun beni çok ama çok yoracağından eminim.Otobüse bindim ve Alexy, Armin, Lysander ve Lysander'ın yanındaki kız arkamdan bindiler. Yanıma Armin oturdu.
"Selam Moon."
"Selam Armin."
"Evin nerede?"
"2 durak sonra."
"Aa tesadüfe bak benimki de öyle.Durağın karşısındaki ev."
"OHA! Benimki de durağın arkasındaki."
"Süper! Bize gelsene birşeyler yaparız."
Ellerini çırptı ve çok mutluydu.
"Bugün yoruldum biraz istersen yarın gelebilirim ikindine kadar kalırım."
Biraz kızardı ve "Olur tabii." dedi.
2 durak sonra Alexy,Armin ve ben indik.Eve doğru gidip "Görüşürüz çocuklar!" dedim.İkisi aynı anda "Görüşürüz Moon!" dediler.
Kapıyı çaldım ve teyzem beni karşıladı."Merhaba ve görüşürüz teyzeciğim." dedikten sonra odama çıkıp kendimi yatağa attım. Üstümdekileri çıkarıp üstüme kalpli Sweat-Shirt'ümü altına da siyah taytımı giydim.Telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi Alexy'di.
"Selam Moon!"
"Selam Alexy."
"Ne yapıyorsun?"
"Oturuyorum,sen?"
"Ben de kıyafetlerimi düzenliyorum."
"Tamam.Yarın size geliyorum."
"Gerçekten mi?"
"Evet."
"Tamam o zaman.Yarın beraber gideriz."
"Gideriz de eviniz benim evimin karşısında.Camdan karşıya bak."
Camdan bakınca Alexy'i gördüm.Bana el sallıyordu.Ben de ona el salladım.
"Ben kapatıyorum o zaman görüşürüz Alexy."
"Bay bay Moon!"
Telefonu kapattım.Akşam olmuştu.Ne giyeceğimi seçip başucuma koydum.Sonra da uyudum.